MERVE YILMAZ ORUÇ / merve.oruc@aksam.com.tr
Kitap okuma oranı ülkemizde her geçen gün artıyor. Ancak yine de kitaba ayrılan para ve süre diğer Avrupa ülkelerine göre oldukça az. Kitap okumama ya da okuyamamamın birçok nedeni var. Gelişen teknolojiyle birlikte günün büyük bir kısmının internette geçirilmesi, yanlış kitap seçimi, yüksek kitap fiyatları ile iş ve trafik gibi çeşitli yoğunluklardan dolayı vakit ayıramama... Ancak bu nedenleri ortadan kaldıracak yeni bir uygulama var artık. Son yıllarda yaygınlaşan sesli kitap ile kitap okumak farklı ve kimine göre daha kolay bir hâl aldı. Özellikle görme engelli vatandaşlarımızın yararladığı bu uygulama zamanla her kesime hitap etmeye başladı. Artık herhangi bir uğraşınız arasında kitap okumak çok kolay.
Kuzey Avrupa’nın sesli ve e-kitap yayın servisi Storytel’in yaptığı açıklamaya göre ülkemizde sesli kitap dinleme oranı 2019’da yüzde 315 artmış. Sesli kitap uygulamasını indiren kullanıcılar genelde uygulamadan memnun. “İşe gelip giderken zamanımı güzel bir şekilde değerlendiriyorum.”, “Kitap okuyamadığım zamanlarda her an dinleyebileceğimi bilmek çok keyifli.”, “Gözlerim yorgun düştüğünde başvurduğum güzel bir uygulama.” gibi yorumlar var. Tabii birçok okursever için sesli kitap çok tatmin edici olmayabilir. Kitaba dokunmadan, kokusunu hissetmeden, yapraklarını çevirmeden sadece dinleyerek aynı hazzı almak mümkün olur mu? Sesli kitap, okumanın yerini tutar mı? Kitabı seslendi-
ren kişi nelere dikkat etmeli? Muhataplarına sorduk.
DİNLEMEK VE OKUMAK AYNI DEĞİL
Dr. Elif Kahraman: 6 yaşından beri elimden kitapları düşürmem. Klasik dünya edebiyatı, Türk edebiyatı, şiir, hikaye, felsefe ve sosyoloji alanlarında yer alan eserleri okuyorum. Daha önce sesli kitap deneyimlemedim. Ancak bir eğitimci ve okuyucu olarak düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Sesli kitabın olumlu ve olumsuz yanları olduğunu düşünüyorum. Avantajları açısından ele alacak olursak, görme engelli vatandaşlarımızın yanı sıra okuma yazma bilmeyen, işi gereği bütün gün atölyelerde çalışan, şoförlük hizmetinde bulunan ve bu nedenle uzun mesai saatlerinde okumaya fırsat bulamayan kişiler için sesli kitaplar edebiyatla buluşmanın alternatif bir yolu olabilir. Diğer taraftan, okuma eylemi dilbilgisi ve yazım alanlarında da kişisel gelişime katkı sağlıyor. Ancak sesli kitap bu konuda artı değer sağlamaz. Sesli kitap yazılı kültür öncesi sözlü kültüre yakınlık gösteren bir olgu olarak görülebilir.
Nasıl sözlü kültürden yazılı kültüre geçildiğinde algısal olarak değişimler yaşandıysa, kitabı okumak yerine dinlemek de aynı şekilde algısal olarak farklı bir sonuca yol açabilir. Bu nedenle, ikisinin birbirinin yerine geçebileceğini düşünmemek lazım.
KİTAPLARI TAŞIMAK ARTIK DAHA KOLAY
Birge Mine Gümüş:Genellikle felsefe türünde eserler ve klasik romanlar okuyorum. Daha önce sesli kitap dinleme şansım oldu, günlük hayatta sağlayabileceği avantajların farkında olmamın yanı sıra sesli kitap servislerini sıkça kullanmadım. Benim için kitap okuma deneyiminin büyük bir bölümü okuduğum kitabın dünyasını gözümde canlandırabilmekten geliyor. Bir kitabı başka bir okuyucunun sesiyle dinlediğiniz zaman o kişinin temposuna ayak uydurmak zorunda kalıyorsunuz. Bu da kitabın etkisini azaltacaktır. Öte yandan sesli kitap; normal bir kitabı okurken kitaba ayırdığınız dikkatten çok daha azını istemesi ve kitabınızı telefonunuzun gittiği her yere götürebilmeniz açısından yararlı olabilir. Bin sayfalık Anna Karenina’yı toplu taşıma araçlarında okumak oldukça güç. Sesli kitap okuyucuya ciltli bir kitabın ağırlığını sıfıra indirme lüksünü sunuyor. Sesli kitapların avantajlarından en önemlisi ise görme engelli kitapseverler için sunduğu imkan. Özetle herkesin engel tanımaksızın istedikleri kitaba erişmesini sağlayan sesli kitapları genişletecek her türlü proje yararlı olur.
VURGU VE SES YÜKSELİĞİ ÖNEMLİ
Ebru Küçükgökdemir, dört yıldır kitap seslendirmesi yapıyor. Kitap okumayı çok sevdiğini dile getiren Küçükgökdemir, görme engelli kişiler için kitap seslendiriyor. Aşk ve kurgu romanları okuyan Küçükgökdemir ayrıca ders kitapları (tıp) da seslendiriyor. Kitap seslendirmenin çok kıymetli bir iş olduğunu ve dikkat edilmesi gereken noktalar olduğuna vurgu yapan Küçükgökdemir, “Sesimin temiz, diksiyonumun düzgün, telaffuzumun doğru ve gerekli duyguları da dinleyen kişilere aktarabilmeye dikkat ediyorum. Sesimdeki vurgu ve ses yüksekliğimin iniş ve çıkışları çok önem arz ediyor.” şeklinde konuştu. Kitaptaki duygu durumuna göre ses tonunu ayarladığından bahseden Küçükgökdemir sözlerine şöyle devam etti: “Doğru seslendirmenin püf noktası kitapta anlatılan duyguya eş bir yüz ifadesi takınmak. Çünkü yüzünüzde beliren o ifade sesinize yansır. Ona göre ayarlayıp karşı tarafın da o heyecanı, mutluluğu, hüznü, öfkeyi hissetmesi önemli.” Sesli kitabın faydalı taraflarına da değinen Küçükgökdemir, “Günlük ihtiyaçlarımızı karşılarken bir kulaklıkla belki de 50 sayfa kitap dinliyoruz. Görsel hafızamıza kayıt olmadığı için sesli kitabı dinlemek okumak kadar etkili olmayabilir. Ama hiç okumamaktan iyidir.” dedi.