ZEKİ GÜMÜŞ / zeki.gumus@aksam.com.tr
İlk önce biraz Erzurum tarihinden bahsedecek olursak, Erzurum’un MÖ 5 bin yıllarına uzanan bir tarihi bulunuyor. Erzurum’un da içinde olduğu bölgede; Urartular, Kimmerler, İskitler, Medler, Persler, Parftlar, Romalılar, Sasaniler, Araplar, Selçuklular, Bizanslılar, Moğollar, İlhanlılar ve Safeviler hüküm sürmüş. 1514 yılından sonra da bölgede Osmanlılar hakim olmuşlar. Erzurum’un en önemli özelliği ise milli mücadele, milli birlik ve bağımsızlık hareketinin temelinin atıldığı kongrenin 23 Temmuz 1919’da Erzurum’da toplanmış olmasıdır. Erzurum’un ilk adı belgelerde Theodosiopolis olarak geçer, kentin yerinde kurulan bir şehirdir. Bugünkü Erzurum adı ise, Erzen’in Selçuklular tarafından fethinden sonra Silvan ile Siirt arasındaki Erzen’den ayırmak ve Anadolu’ya ait olduğunu belirtmek için Rum kelimesiyle birlikte Erzen al-Rum denmiştir. Selçuklular tarafından Erzurum’da basılmış paraların üzerinde şehrin adı Arzan al-Rum olarak geçmiştir. Zamanla Türkçeleşerek Erzurum olduğu ileri sürülür.
KAYAK YAPMANIN TAM VAKTİ
Erzurum’da bu aylarda yapılacak aktivite tahmin ettiğiniz gibi elbette kayak! Erzurum denince akla ilk gelen yerlerden Palandöken Kayak Merkezi şehrin simgelerindendir. Yaklaşık 3 bin 125 metre olan Palandöken Dağı’nın eteklerinde bulunan tesisleri yerli ve yabancı bir çok kayaksever ziyaret ediyor.
Mevsiminde Erzurum’da rafting yapabilirsiniz. İspir İlçesi’nden geçen Çoruh Nehri’nde yapılabilen rafting aktivitesi için Erzurum’a ziyaret edenler bulunuyor. Bunun dışında nereler ziyaret edilebilir kısaca bir göz atalım...
Aziziye Tabyası: Erzurum’un 10 kilometre uzaklıkta Top Dağı’nda bulunan Aziziye Anıtı ziyaret listesinde olabilir.
Çifte Minareli Medrese: Erzurum’un sembolü olan Çifte Minareli Medrese’nin yapılışı 13. yüzyılın sonlarında olduğu tahmin ediliyor. Hatuniye Medresesi olarak da biliniyor.
Erzurum Kalesi: Bizanslılar tarafından yapıldığı tahmin edilen Erzurum Kalesi, şehrin gezilecek yerlerinin başında geliyor. Erzurum’un tarihi zenginlikleri arasında olan kale, bulunduğu tepede hem iç hem de dış kaleden meydana geliyor. Günümüze kadar dış kale surlarının çoğu yıkılmış olup, dört yöndeki kapılarının sadece isimleri kalmış. Tebriz Kapısı, Erzincan Kapısı, Gürcü Kapısı ve İstanbul Kapı.
Üç Kümbetler: Anadolu Selçuklu mezar yapılarının en güzel örneklerindendir. Kümbetlerin en büyüğünün Emir Saltuk’a ait olduğu tahmin ediliyor. Diğer kümbetler hakkında ise pek fazla bilgi yok. Kim tarafından ve ne zaman yaptırıldıklarına dair bilgi olmamakla birlikte, 14. yüzyılda yapıldıkları tahmin ediliyor.
Rüstempaşa Bedesteni (Taşhan): Osmanlı mimarisini yansıtan en güzel örneklerdendir. Taşhan olarak da adlandırılır. Günümüzde çarşı olan bedestende, genellikle oltu taşı satıcıları görülür. Tespih meraklıları için iyi bir alışveriş mekanı olarak düşünülebilir. Bakırcı Camii, Caferiye Camii, İbrahim Paşa Camii, Kurşunlu Camii, Lalapaşa Camii, Muratpaşa Camii, Ulu Camii Erzurum’daki eski tarihi ziyarete edilebilecek camiler olarak sıralanabilir.
Çobandede Köprüsü: Erzurum’un tarihi yapılarından olan köprü, Aras Nehri üzerindedir. Ziyaret listesine eklenebilir. Hasankale, İspir Kalesi, Meryem Ana Kilisesi, Oltu Kalesi, Oşvank Kilisesi, Yusuf Ziya Köşkü Erzurum ziyaretinizde ziyaret edilecekler listesine eklenebilir.
CAĞ KEBABI
Erzurum’da ne yiyebiliriz diye düşünürsek, buranın en ünlü yiyeceği cağ kebabı ve kadayıf dolmasıdır. Erzurum mutfağı gerçekten lezzeti bol olan bir mutfaktır. Erzurum’a giderseniz bu iki lezzeti mutlaka tatmalısınız. Bunların dışında döneri, pekmezli baklavası ve çayı da unutmayalım. Erzurum’a bu mevsimde ulaşım için havayolunu tercih etmeniz kolaylıkla Erzurum’a ulaşmanızı sağlayacaktır. Bu mevsimde biraz kış turizmi yapalım, biraz tarihi mekan görelim ve biraz da güzel yemek yiyelim derseniz Erzurum’a mutlaka uğrayın.