ALİ DEMİRTAŞ / ali.demirtas@aksam.com.tr
Evet zaman zaman atık malzemeleri ve ikinci el her türlü ürünü kendine malzeme yapan birçok sanatçıyla karşılaşıyoruz… Bu ve benzeri malzemeler pek çok sanatçıya ilham oluyor ya da sanatçılar aktivist bir tavırla eserlerini bu buluntu malzemelerden üretmeyi tercih ediyor. Bunu sanatlarının bir parçası haline getirenler de oluyor. Ama bunu belirli bir konsepte ve istikrarlı bir iradeyle yapan çok az sanatçı var. İşte onlardan biri de sanatçı Kirsty Elson. Elson farklı türdeki atık malzemeleri başka buluntu malzemelerle bir araya getirerek minyatür ev, gemi ve hayvan figürleri yapıyor.
DALGALARIN KARAYA ATTIĞI ODUN SANATÇISI
Verimli karantina keşiflerimden biri de Instagram’da profiline denk geldiğim İngiliz sanatçı Kirty Elson oldu. Bu keşif daha çok göze ve akla hitap eden güzel bir keşif oldu. Çünkü kendisi karaya vuran atık malzemelerden, odun parçalarından, deniz kabuklarından ve sahile vurmuş her türlü hurdaları toplayarak bir araya getiriyor ve harika işler ortaya koyuyor. Elson için karaya vurmuş her şeyi değerlendiriyor desek yanlış olmaz. Öyle ki Kirsty Elson kendini “Dalgaların karaya attığı odun sanatçısı” olarak tanımlıyor. Üstelik denizin etkisiyle aşınmış olan bu malzemeler, Elson’un sanatına ruh ve yaşam katıyor. Elson bu durumu öylesine önemsiyor ki, malzemenin eski görünümünü bozmamak için olabildiğince az miktarda boya kullanarak renklendirme yapıyor. Güney Batı İngiltere’de Cornwall’da yaşayan Elson, yerel plajlarda bulduğu malzemeleri eşsiz sanat eserlerine dönüştürüyor. Malzemelerin kendisini yönlendirdiğini söyleyen Elson, önce bir fikir bulup, bu fikre uyacak malzemeler aramak yerine, malzemelerden fikir üretmeyi önceliyor.
‘ÇOK MUTLU VE ŞANSLIYIM’
Instagram hesabından ulaştığım Kirsty Elson’a Akşam Cumartesi için birkaç soru sordum. Genellikle sahil sahneleri, evler, deniz fenerleri, ilginç hayvan figürleri ve çeşitli nesneler yapan Elson, bunun biraz da bulduğu malzemelere bağlı olduğunu söyledi. Elson bu işlere nasıl başladığını ise şöyle anlattı: “90’lı yılların başlarında sanat okulunda illüstrasyon okudum ama bir sanatçı olmayı gerçekten beklemiyordum. Çocuklarımı yanıma aldıktan ve sahile yaklaştıktan sonra iyi bir fikre kapıldım. Ve bu fikrimden insanlar da hoşlanıyor gibiydi. İlk başladığımda çalışmalarım oldukça ilkeldi. Zamanla çok geliştiğini düşünüyorum… Bu gerçekten çok eğlenceli. İstediğim şeyi yapabildiğim için çok şanslıyım ve müşterilerim bunu seviyor. Yaptığım işlerin hiçbirinde kısıtlama yok. Çok mutluyum!”