Kırmızının gücüne selam

Rüya Büyüktetik
ruyabuyuktetik@gmail.com

Her yeni yıl zamanı; yepyeni umutlarla yeni başlangıçlara, tertemiz sayfalara, yepyeni güzelliklere yer açmak ve uzunca zamandır içimizde hayalini kurduğumuz, kendimizi hazırladığımız yeni kararları uygulamak için bir hayli güçlü ve istekli hissederiz. Bundandır ki aralık ayı genellikle iç muhasebe yaparak geçer. Bir önceki yıl neler hayal etmiş, neler istemiştik bir bakar, yeni yıla hangilerini taşıyacağız diye bir eleme yapar, ardından yeni isteklere yer açarız hayatımızda. 

MAKYAJIMIZDAN GÜÇ ALIRIZ

En önemli anlarda olduğu gibi bu noktada da modanın gücünden, kıyafetlerimizden, aksesuarlarımızdan, ayakkabılarımızdan ya da makyajımızdan destek ve güç alırız, motive oluruz. İsteriz ki giydiklerimiz de kararlarımıza olan inancımızı ve onları gerçekleştirmek için gerekli olan azmi ve isteği yansıtsın. Tam da bu özel günde, yılbaşı akşamında elimiz hep kırmızıya gider. İnanılanın aksine, yılbaşında kırmızı giymek bence iflas eden bir tüccarın elinde kalan son kırmızı ürünleri bedavadan şans getireceği masalını yaratarak etrafındakilere dağıtmasından değil de kırmızının o malum gücünü hayatımıza katma isteğinden geçer. 

İNSANA AZİM VERİR

Renklerin psikolojimiz üzerindeki etkilerini artık az çok hepimiz biliyoruz. Kırmızının fizyolojik yapımısı dahi değiştirecek kuvvette olduğunu da. Kırmızı, dikkati uyaran ve insanı harekete geçiren bir renktir. Tansiyonu yüksek, farkedilirliği en kuvvetli renklerin birinci sırasındadır. Kuvvetlidir kırmızı, insana azim verir. Yepyeni kararlara yelken açarken tam da ihtiyacımız olan şey, öyle değil mi? Belki özel bir yemekte, belki ailenin toplanacağı büyük ve keyifli bir sofrada, belki arkadaşlarla geçirilecek kahkaha dolu yeni yıl akşamında mutlaka size kararlarınızı hatırlatacak, şans getirecek ve sizi 

hedeflerinize ulaşmanız için gereken şevkle dolduracak kırmızıya yer ayırın. Bu rengi üzerinizde taşıyı, aksesuarlarınızda mutlaka kullanın ya da bir rujla kırmızının gücüne selam çakın!

İTALYAN RUHU

Biliyorsunuz, en az biz kadınlar kadar moda dünyası da kırmızıyı pek bir sever. Özel bir davete mutlaka kırmızı halı üzerinden geçilerek gidilir. Kırmızı bir tuvaletle gecenin yıldızı olacağınız garantidir. Markalar ve tasarımcıların en gözde renklerinin de başında gelir kırmızı. Mesela Dolce & Gabbana kırmızıyla hep içli dışlıdır. İtalya’nın kanı kaynayan ruhuna çok yakışır kırmızı. Bu sene kırmızı, Domenico Dolce ve Stefano Gabbana’nın hazırladıkları bahar koleksiyonlarının da ana rengiydi. İtalya ruhunu İspanya’ya taşımış, podyumun kan akışını hareketlendirmişlerdi. Peki ya Versace’nin kış koleksiyonunu hatırlıyor musunuz? Hani şu tepeden tırnağa kırmızı kıyafetlerin, kırmızı dizüstü 

çizmeler ve kırmızı güneş gözlükleriyle tamamlandığı o iddialı kreasyonlar? Gerçekten müthiş derecede çarpıcıydı. 

NEW YORK KADINI

Donatella Versace’nin feminen gücü böylesine iddialı şekilde vurgulamasına bayılmıyor muyuz? Tabii kırmızı dediğinizde her zaman yüksek sesli belirgin bir çarpıcılıktan bahsetmiyoruz. Jil Sander kırmızıyı kendi dinginliğinde yorumlamış, Dolce & Gabbana ya da Versace kadar çarpıcı kırmızı tonlarındansa daha tarçın ve kiremite yakın kırmızı tonlarını birarada kullanarak yine dikkat çekici ancak biraz daha spor ve modern bir çizgide ilerlemişti. New York’a geçtiğimizde DKNY kadınının dinamik ve şehirli New York kadını kimliğine uygun kırmızılarına tanıklık etmiştik. 

BEYAZ VE MAVİ RENK

Minimal kıyafetlerin kırmızı tonlarındaki vuruculuğu günlük şıklık için pek idealdi. New York’tan Paris’e uzandığımızda podyumda Miu Miu ile birlikteydik. Miu Miu ise aksesuarlarda kırmızının gücünden yararlanmıştı. Pastel ve pudra tonlardaki kıyafetleri kırmızı bir ceket ya da rugan kırmızı bir ayakkabıyla daha iddialı ve çarpıcı hale getirmişti. Balmain ise kırmızıyı tam kırmızı tonunda, sarı, beyaz ve mavi renk bloklarıyla birarada kullanıp fark yaratmıştı. Dior ise couture şovunun imzasını kırmızı çizmelerle atmıştı. Dizin üstüne kadar adeta bir çorap gibi uzanan çizmeler ince bir işçilik ve yüksek bir moda anlayışıyla tasarlanan kıyafetlerin altında kalp atışlarımızı nasıl da hızlandırmıştı. 

HAYAT DEĞİŞTİREN BİR ADIM 

Ayakkabılardaki kırmızılardan bahsediyorsak en efsanevi kırmızıya değinmeden geçmek olmaz tabii. Doğru tahmin ettiniz Christian Louboutin’den bahsediyorum. Bu yıl yine kırmızı tabanların yılı oldu. Geçtiğimiz yılın ortalarında kırmızı tabanları borçlu olduğu oje sektörüne el atan Louboutin bu sene de rujlarıyla çantalarımızdaki yerini aldı. Biliyorsunuz Bay Louboutin’in kaderi eline aldığı bir kırmızı ojeyle tasarladığı ayakkabıların tabanlarını boyaması sayesinde değişmişti. Ne kadar küçük ama nasıl da cesur, kuvvetli ve hayat değiştiren bir adım değil mi? Siz de bu yılbaşı kırmızı bir dokunuşla yepyeni bir hikayeye adım atmaya ne dersiniz?