Kim doğru söylüyor nasıl anlarız?

OP. DR. BİLGEHAN AYDIN

dr.bilgehanaydın@gmail.com

Estetik cerrahiye talep arttıkça her sektörde olduğu gibi bu hizmeti arz ederek ticari kazanç sağlamak isteyen kuruluş ve kişiler de bununla doğru olarak arttı.  Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta estetik amaçlı operasyon dahi olsa verilen hizmetin sağlık hizmeti oluşudur. Bu da konuya bilimsel ve etik açıdan yaklaşılması gerekliliğini doğuruyor. Hâlihazırda estetik sektörünün bazı “oyuncuları” verdikleri hizmetin sorumluluğunu ve sonuçlarını düşünmeden bunu kazanca tahvil etmeye çalışıyor. Bu durumun sebeplerini ve sonuçlarını uzun uzadıya yazmak ve sektörel bir analiz yapmaktansa sizlerin aydınlanması adına bilgiler paylaşmayı tercih ediyorum. Çünkü günün sonunda en pratik çözüm hizmet alanların yani sizlerin bilinçlenmesi olduğunu düşünüyorum. Bu doğrultuda köşe yazılarımı, işlem ya da ameliyatları detaylı teknik bilgi vererek anlatmak yerine tıpkı hastalarımla yaptığım bire bir konuşmalar gibi yazmaya ağırlık vereceğim. Böylelikle hem sizlerin sıkılmadan daha rahat ve keyifli okumanızı, okurken de ana başlıkları daha rahat kavrayacağınızı düşünüyorum.

O zaman şöyle başlayalım…

Endikasyon, sihirli bir sözcük. Sözlükteki anlamı kısaca şu: Bir hastalıkta izlenecek tedavi yöntemi ve müdahalenin belirlenmesi, Bir ilacın hangi hastalıklara ve hangi biçimde uygun olacağını veya bir operasyonun hangi koşullarda gerekli olduğunu belirtir. “ Tıpkı tedaviye başlar gibi önce tedavi nedenini anlamamız gerektiğini düşünüyorum. Bilmenizi isterim ki neredeyse bütün karmaşa da buradan başlıyor. Örneğin bir insana yüz germe ameliyatının endikasyonu nedir, ya da endikasyon ne zaman başlar? Kime göre ve neye göre değişir? O zaman hastalık üzerinden gitmektense kişilerin şikâyetlerini hangi ameliyat ya da işlemlerle ve kişinin beklentisini ne ölçüde karşılayabileceğimizi ya da beklentinin ne kadar gerçekçi olduğunu sorgulamak gerekli. Karmaşa da işte burada başlıyor. Bir de ticari kaygılar işin içine girince tıbbi karmaşanın içerisinde ahlaksal sorgulamalar da giriyor. O zaman bir işlemi yapacak kurum ya da kişiyi seçmenizdeki en temel şey güven olmalı. Peki, kime nasıl güvenmeliyiz? Öncelikli olarak kişinin yaptığı iş için ehliyeti olup olmadığı ile başlamalıyız. İster kişi ister kurum olsun hizmeti sunanın devlet tarafından tanımlanmış bir hizmeti yine devlet tarafından verilmiş yetkiyle yapabilip yapamadığını sorgulamalıyız. Örneğin; Burun estetiği ameliyatını hangi kurumda hangi kişi yapmalıdır? Önce nerede sorusu ile başlayalım. Hastane mi? klinik mi? Eğer cevap klinikse burada bir soru işareti başlar. Çünkü Türkiye’de klinik diye sağlık hizmet merkezi tanımı yoktur. Hastane, cerrahi tıp merkezi ya da muayenehane olabilir. Muayenehane ne kadar büyük olursa olsun bahsettiğimiz ameliyat orada yasal olarak gerçekleştirilmez. O zaman kim yapmalıdır? Bir cerrah elbette, KBB uzmanı ya da bir plastik cerrah bu ameliyatı gerçekleştirebilir. Peki, fasial estetik cerrah yapabilir mi? Böyle bir unvan Türkiye ve Avrupa’da bulunmamaktadır. Sizler böyle bir unvan ile karşılaşırsanız lütfen uyanık olun.  Bazı KBB uzmanlarımız maalesef kendilerini bu şekilde tanıtmaktadır. Öyleyse “Henüz uzmanlık alanında dahi size dürüst olmayan bir kişiye ameliyat olur musunuz?” sorusunu size yöneltmek isterim. Dürüstlük tıpta temel noktadır. Herkese sağlıklı ve mutlu bir yıl dilerim.