Kilometrelere kafa tutan posta güvercinleri

UYGAR TAYLAN

uygartaylan@gmail.com

Telefonun, faksın, internetin olmadığı savaş yıllarında taşıdıkları mesajlarla hayat kurtaran posta güvercinleri bugün yarışmalar için eğitiliyor. Türkiye’de federasyonu dahi bulunan bu güvercinlerin hayranıysa oldukça fazla. Yönlerini nasıl bulduklarının sırrı çözülemeyen posta güvercinlerinin bu enteresan yarışma sürecini Gaziosmanpaşa Boğaziçi Posta Güvercin Sevenler Derneği üyeleriyle konuştuk.  

Tarih boyunca barış, özgürlük ve umudun simgesi oldular. Mitoloji, din ve siyasette simgesel rol oynadılar. Nice destansı aşk hikâyelerinde bahsedildiği gibi taşıdıkları mektuplarla sevenleri kavuşturdular... İşte bugün bu güvercinler dünyanın çeşitli yerlerinde düzenlenen yarışmaların galibi olmak için kilometrelerce uzak mesafelere kanat çırpmaya devam ediyor. Bir de bu güvercinlere tutkuyla bağlı olanlar var. Onların en büyük ortak noktası güvercin sevdası. Sevgileri öyle güçlü ki kiminin telefon melodisi bile kuş cıvıltısıyla çalıyor... Biz de Türkiye Güvercin Federasyonu’na bağlı Gaziosmanpaşa Boğaziçi Posta Güvercin Sevenler Derneği’nin üyelerinden bu maceralı yarışma sürecini dinledik.  

LOKMAN AYDIN

Ailemden çok kuşlarla vakit geçiriyorum

Sizin kuşlarla maceranız nasıl başladı?

Tam 42 yıldır bu işle uğraşıyorum. Almanya’da yaşıyorum ve yarışlar için Türkiye’ye geliyorum. Bu benim vazgeçmek istemediğim bir hobim. Ailemden çok kuşlarla vakit geçiriyorum düşünün artık. Hatta eşim benden şüphelenmişti. 

“Bu adam saatlerce nereye gidiyor, kimlerle görüşüyor?” diye kardeşini peşime takmıştı. Kardeşi gelip halimizi görünce hanıma gidip “Abla merak edecek hiçbir şey yok bütün gün oturup kuş konuşuyorlar” dedi de hanım da rahatladı (gülüyor). 

Güvercinlerin satış fiyatı nedir?

Fiyatları değişiyor. 400 liraya da var 400 bin dolara da. 400 bin dolara satılan meşhur güvercin şu an Çin’de. Belçikalı bir besteci Çin’de yapılan bir açık arttırmada satmıştı. 

Siz bir kuş için en fazla ne kadar ödediniz?

Almanya’da yapılan bir açık artırmada 6 bin 200 euro verdim. 

Bunca paraya size bir derece getirdi mi?

Tabii getirdi. Hâlâ onun yavrularını, torunlarını uçuruyoruz. Güney Afrika Johannesburg’da 1 milyon dolarlık bir yarışa katıldık. Toplam beş altı bin kuş vardı ve zorlu bir etaptı. 

Yurtdışındaki yarışmaları nasıl?

Nasıl ki atçılıkta en önemli yarış Gazi koşusudur, bizde de en popüleri Barselona yarışıydı. Uluslararası bir yarışmaydı. Aşağı yukarı 50-100 bin kuş salınırdı. O yarışın şampiyon kuşları çok para ederdi. Mesela Gerda adında bir kuş vardı ki daha o zaman 150 bin dolara Japonlara satılmıştı. Şu anda dünya çapında en büyük parayı yapan yer Belçika Amfette bölgesi kuşları. Futbolda İngiliz liginin popüler olması gibi Amfette Bölgesi de dünyanın bir numarası. Sonra Hollanda ve Almanya gelir. 

ÖZEL MAMALARLA BESLİYORUZ

Avcılardan ve çobanlardan şikâyetçiyiz. Eline tüfek alan havada gördüğü kuşa ateş ediyor. Oysa biz bir güvercine iki sene emek veriyoruz. Yeri geliyor ailemizden uzak kalıyoruz. Avrupa’dan gelen özel mamalarla besliyoruz. Hastalanmasınlar diye vitaminler alıp içiriyoruz. Tüfekle yaralanan kuşlarımızı kendimiz tedavi ediyoruz. Bu duruma karşı önlem alınmasını ya da daha duyarlı olmalarını istiyoruz.

SİYASET KONUŞMAK YASAK! 

Derneğimizde siyaset, futbol ve din muhabbeti yapmak yasaktır. Biri Fenerbahçeli diğeri Galatasaraylı olunca tartışma çıkıyor. Herkes maalesef birbirini kırıyor. Bu nedenle kuş muhabbeti haricinde bir muhabbet yapmak yasak. Mesela televizyon da seyretmeyiz. İzlemek isteyen evine gider. 

FATİH ÇAĞLAR

Kendi kuşumuzun veterineriyiz

Kuş merakınız ne zaman başladı?

22 yıldır posta güvercini besliyorum. 17 yaşımdayken ilk kez bu tutku başladı. Arkadaşlarımı görünce ben de heveslendim. Hele yaptığımız antrenmanlarda havalanan güvercinlerin geri gelmeleri sevgimi daha da artırdı. 

Kuşlar sizin için ne ifade ediyor, bir tür bağımlılık mı? 

Biz bu işin fanatiğiyiz. Kuşlarla ilgilenmek, onları beslemek bizi stresten kurtarıyor. Kumardan, içkiden kendimizi soyutluyoruz. Bizi mutlu eden tek şey kuşlarımız. En sıkıntılı günlerimizde bile onları elimize aldığımızda sıkıntılar geçiyor. 

Gerçekten bir aile ortamımız var. Hep birlikteyiz. Yeri geliyor birbirimizin kardeşi oluyor yeri geliyor birbirimize abilik yapıyoruz. Cenazelere, düğünlere toplu olarak gidiyoruz. Yazları mangal partileri yapıyoruz. 

Kuşlardan bir hastalık geçer mi? 

Bugüne kadar kuşlardan, kanatlı hayvanlardan hastalık geçtiğini hiç duymadım. Hastalık bulaşacağına da inanmıyorum. Öyle bir şey olsa hiçbirimiz hastanelerden çıkmazdık. Trafik kazası ihtimalinden çok daha düşük bir risk var.

Antrenmanları nasıl oluyor?

Her sabah dişi ve erkek kuşlarımızı birer saat uçuruyoruz. Kartal’dan salıyorsun 30 kilometre uçuyor. Böylece hayvan fit kalıyor.  

Hastalanınca ne yapıyorsunuz?

Kuşların kışın geçirebileceği 5-6 tür hastalığı oluyor. Senelerin verdiği tecrübeyle kuşun ne tip hastalığı olduğunu çözüyoruz, ona göre de antibiyotik veriyoruz. Kendi kuşumuzun veterineriyiz yani. 

Hamza Bozkır 

Yıllık masrafı 12-20 bin lira

Kaç senedir bu yarışmalara katılıyorsunuz?

23 senedir katılıyorum. Emekli olduktan sonra da artık tüm vaktimi kuşlarıma ayırmaya başladım. 

Kuş sevdanız nasıl başladı? 

Önceleri renkli güvercinler beslerdim. Bir arkadaşım da posta güvercinleri besliyordu. Çok hoşuma gitti. Ben de posta güvercini beslemeye başladım. Çok emek isteyen bir iş ama aynı zamanda çok zevkli. Masrafı da çok. 100 tane güvercin besleyen arkadaşımızın yıllık masrafı 12-20 bin lira arasında değişiyor. 

Yarışlar nerelerden başlatılıyor? 

Yarışlarımız İzmit-Bilecik-Eskişehir-Mahmudiye-Sivrihisar-Ankara-Polatlı-Haymana Kulu ve Sivas hattından başlıyor. Bu yarışmalar kısa mesafeli. En uzun mesafe 1150 hava kilometresiyle Erzurum hattı. Trabzon’dan Diyarbakır’a, Antep’ten Adıyaman’a kadar farklı illerden başlayabiliyor. 

Yarış sürecini anlatır mısınız?

Kuşları yarışa göndereceğimiz hafta önce hava durumuna bakıyoruz. Hava koşulları o hafta uygunsa kuşların raporu alınıyor. Görevli bir arkadaşımız diğer üyelere nerede, saat kaçta toplanacağımızın bilgisini veriyor. Kuşların ayaklarına çipleri takıp  arabaya yerleştiriyoruz. Bu da yaklaşık iki üç saati buluyor. Kuşların taşındığı araç yarış noktasına varınca GPS’ten koordinatı verip hava kilometresini bildiriyoruz. Kuşların salınacağı yer müsaitse başkanımızın start vermesiyle görevli arkadaş kapakları açıyor ve yarış start alıyor. GPS’teki barkod sistemiyle kuşun kaç saatte yol aldığı bilgisini öğreniyoruz. En yüksek hızı hangi kuş yapmışsa o kuş şampiyon oluyor. 

Peki, güvercinler dönüş yolunu nasıl buluyor?

Bu konuda henüz net bir bilgi yok. Yüzde seksen tahmin edilen güneşten yararlandıkları tahmin ediliyor. Bu yüzden güneş doğmadan kuşları salmıyoruz. Bazı tahminlere göre de frekans ve manyetik alanlarsan yararlandıkları düşünülüyor. Bilinen bir diğer yöntem ise koku hafızalarının güçlü olması. Yani koklayarak yönlerini buluyorlar. 

Türkiye Güvercin Federasyonu resmi bir oluşum mu? 

Evet,İstanbul’da beş derneğimiz de federasyona bağlı.