Kebap Kokulu Şehir: Adana

LOKMAN DAĞ
lokmandag@gmail.com

Sırtını Toroslara dayamış,  Akdeniz ön bahçesi…

İnsan eksen, adam biçersin Çukurova’nın bereketli topraklarında…

Bir de kebap kokusu yok mu sokaklarında;

Bir kentten bir kente beyin göçü başlar ruhumda…

Sıcağı kavurur, kebabı ağız sulandırır, toprağından bereket fışkırır Adana’nın… 

Memleketi Adam, adamı kebap, kebabı mis, kadını portakal çiçeği kokan şehir…

İnsan kendini özel hissediyor bu şehirde. Yüzümde anlamlandıramadığım bir tebessüm. Sıcak, çok sıcak aynı zamanda samimi… Çünkü Yaşar Kemal’in memleketi Adana’dayız.

Yüreğir Belediyesi ve Yüreğir Kaymakamlığı tarafından düzenlenen Geleneksel Okçuluk Müsabakası ve Şenlikleri olan ETRAC için bu güzel şehirdeyiz. Bir birinden becerikli sporcular kozlarını kıyasıya paylaşırken ortaya harika görüntüler çıkıyor. İki gün süren müsabakalar nefes kesici, ne diyelim Yüreğir Belediyesi bu işi hakkıyla yapıyor gerçekten. Tebrik ediyorum.

Bir gazeteci ordusu ile uçuyoruz. Adana semalarına geldiğimizde yer yer koca dumanlar, şehir yanıyor sanıyoruz. “Panik yapmayın” diyor İlhami Ağabeyim, “Onlar mangal dumanları.” İçten içe bir “oh” çekiyoruz.

Lokman Bizim Şehirde izleyenleri bilir kebabı ne kadar çok sevdiğimi. Sırf kriz anında Kebap için soluğu Adana’da aldığımı bilir herkes… Ne diyelim gezi bahane kebaplar şahane. Tabii bir de Adana Yüzevler Kebapçısındaysanız ve ocakta Şevket Ustam varsa “Offff” diyorum başka söze gerek yok. Artık kebaba doyma zamanı.

Şiş mi Yemeye geldik, Kebap mı?

Şevket Usta, her gidişimde bana kebap yapmayı öğretir. Her yapamadığımda elime o kalın şişler ile vurur. Yine öyle oldu. Saplayamayınca kebabı yedik elimize şişleri. O kadar acıdı ki “Kebaplar acısız olsun lütfen” dedim. Şaka bir yana efsane bir lezzettir kebap… Güzelce saplarsınız kıymayı, alevle buluşunca çıkan cızırtısı, mis gibi dumanın kokusu bir de közlere damlayan yağlara pideyi bastırdın mı değmeyin keyfimize. Ben şalgam severim yanında siz ne isterseniz onu için.

Ölümsüzlük İksirinin Peşinden Gidiyoruz

Missi Köyü, Adana’nın tarih kokan şirin bir köşesi, muhakkak uğramanız gereken yerlerden. Keyifli ve sıcak insanların yeri… Lokman Hekim’i hepiniz bilirsiniz. Hani ölümsüzlük iksirini bulan, daha sonra dereye düşürdüğü rivayet edilir. İşte iksiri düşürdüğü yer Missi köyü. Aradık, taradık belki buluruz diye ama bulamadık. Canımız sağ olsun. Birçok tarihi yer yenileniyor. Bittiğinde Missi Köyü turizmdeki hak ettiği yeri bulacağına inanıyorum.

Adana’ya hayat veren can suyu

Şeyhan Nehri Kentin tam ortasından geçiyor. Adana’ya hayat veren can suyu… İnsanların sabah yürüyüşlerini yaptığı, kenarından balık tuttuğu, kayıklarla gezdiği cazibe merkezi… Arkasında bir de Sabancı Ailesi’nin yaptırdığı 6 Minareli Sabancı Merkez Camii şehrin siluetini oluşturuyor. Nehre düşen camii yansımasını ve Tarihi Taş Köprü ile camii manzarasını görüntülemezseniz eksik kalırsınız.

Eski Adana’ya yolculuk

Kebapları fazla kaçırdık diye üzülmeyin. Seyhan Nehri boyunca devam ederken, Küçük Saat’i gösteren tabeladan içeriye giriyoruz. Aslında Eski Adana’ya doğru yürüdüğümüzün farkında değiliz. Tarih ile portakal çiçeği kokusu bir arada… Yollarda, sokaklarda, caddelerde hep turunç ağaçları… Zaten salataya genelde limon yerine turunç sıkılır, kokusuna doyamazsınız. Önce Ünlü Şair, Adana Valisi Ziya Paşa’nın mezarını ziyaret ettik. Sonra eski yapıların

arasından Ulu Cami’ye çıktık. İskemlelere oturup taze çaylarımızı yudumladık. Modern Adana’dan eski Adana’ya tarihi yolculuk ise tarifsiz. Harika fotoğraflar yakaladık. 

Karataş’ta Mavi Yengeç

Bir Mersin Dalyan’da yemiştim bu kadar güzel Mavi Yengeç’i bir de Adana Karataş’ta… Sanırım Akdeniz’in insanlığa armağanı… Eğer yolunuz Karataş’a düşerse kesinlikle deneyin. Bazıları için ürkütücü gelebilir ama enfes bir lezzet ve protein deposu. Acılı, ekşili sosuyla deneyin bana hak vereceksiniz.

Ne demişti büyük usta Yaşar Kemal, İnsan evrende gövdesi kadar değil, yüreği kadar yer kaplar.” Eğer söz konusu Adana ise, yüreğinde kebap kadar yer kaplar. Size de çok geç kalmayın. İster kebap için, festival için gidin ama kesinlikle gidin o memlekete pişman olmayacaksınız.