Karantinanın Alzheimer hastalarına etkisi-1

COVİD-19 sebebiyle evde kaldığımız sürecin Alzheimer/Demans hastaları üzerinde pozitif ve negatif etkileri olacaktır. Hasta yakınları süreci daha iyi yönetebilmek için nasıl davranmalı?

DR. SEVDA SARIKAYA / sevda.sarikaya@stargazete.com

Geçtiğimiz haftalardan birisinde Alzheimer/demans hastaları ve COVID-19 başlıklı bir yazı hazırlamıştım. Orada daha çok hastalarda enfeksiyonu nasıl anlarız ve onları nasıl koruyabiliriz üzerine Amerikan Alzheimer Birliği’nin uyarılarından bahsetmiştim. Bu yazıda ise sürecin hastalar üzerindeki pozitif ve negatif etkilerinden bahsedip, hasta yakınlarının süreci daha iyi nasıl yönetebilecekleri ile ilgili bilgiler vereceğim. Alzheimer hastalığı ve demansı aynı başlık altında alıyorum. Çünkü Alzheimer hastalığı bir demans türüdür zaten. Alt tipine bağlı olarak değişebilmekle birlikte tüm demans hastalarında yaşanan sıkıntılar kabaca benzerdir. Aslında karantina sürecinin demans hastaları üzerinde pozitif etkileri de olacaktır. Nasıl pozitif etkisi olabilir diye düşünebilirsiniz. Demans hastalarının en büyük sıkıntılarından birisi, devamlı yanlarında olmasını istedikleri sevdiklerinin bunu yapamamasıdır. Bu dönemde birçok kişi evden çalışmaya başladı. Bu bazı demans hastaları için bayram niteliğinde olabilir. Yetilerini yitirdikçe sevdiklerine bağımlı hale gelen hastalar, bu dönemde sevdiklerinin yanlarında olmasından çok mutlu olacaklardır. Yalnızlık hislerinin azalması da diğer bir pozitif tarafı. Bir diğer etki de pozitif uyaranların artmasıdır. Nedir pozitif uyaran? Zihinsel yetilerin zamanla yitirildiği demans hastalarında, zihin egzersizi niteliğindeki kaliteli sohbetler, birlikte yapılan etkinlikler pozitif uyaranlardır. Yani beyin hücrelerinin ölümüyle ilerleyen bu hastalıkta, pozitif girdi ne kadar fazlaysa, hücre kaybı o kadar geç gerçekleşir. Bir nevi hastalığın gidişini yavaşlatır. Hasta yakınlarına bunun önemini her defasında anlatıyorum. Bu dönem, bunu gerçekleştirebilmek için çok güzel bir fırsat. Hastalarınızla keyifli, kaliteli sohbetler ederek hem onların moralini yüksek tutup hem de hastalığın gidişini yavaşlatabilirsiniz. Şimdi gelelim karantina döneminin demans hastaları üzerindeki negatif etkilerine. En büyük negatif etkiyi bu dönemde hastaların alıştığı rutinin bozulması ile görebilirsiniz. Demans hastalarında bir rutin oluşturmak ve buna sadık kalmak çok önemlidir. Bir örnekle açıklayacak olursak; sabahları kahvaltı aynı saatte, etkinlik saatleri belli, dışarıya çıkıp hava alma saatleri belli, TV zamanları ve yatış saatleri ve ritüeli aynı olması gerekir. Karantina döneminde haliyle bu değişecektir. Çünkü bu beklenen bir şey olmadığından evde kalan diğer aile bireyleri ve çocuklarının farklı bir rutini olacaktır. Bu negatif etkiden kurtulmanın çok kolay bir yolu var. Kendinize ve hastanıza yeni bir rutin/düzen oluşturun. Mutlaka buna sadık kalın. Bu hem size iyi gelecektir hem de hastanızın bu dönemde yaşayabileceği ek sıkıntıları azaltacaktır. Unutmayın bu geçici bir süreç, hem sizin hem de hastanızın ruh sağlığı için bir düzene sadık kalmak önemli. Diğer olası bir negatif etki ise, negatif uyaran fazlalığıdır. Negatif uyaran nedir? Hastayı rahatsız eden ses, kalabalık, ona bir artısı olmayan ek bazı eylemlerdir. Çocukların evde kalması ile birlikte negatif uyaranlar artabilir. Bu durumda çocuğunuzla konuşup durumu açıklamalısınız. Yine bir rutine bağlı kalmak negatif uyaranları azaltacaktır. Ayrıca hastanızın bu anlarda sakinleşebileceği bir alan olması çok önemli. Bir oda ya da sakin bir köşe bu işi görecektir. Başka bir durum da uyku düzenlerinin değişmesidir. Evin genel durumuna ve hastanızın ihtiyacına göre yeni uyku saatleri belirleyin ve buna sadık kalın. Konunun devamını haftaya tamamlayacağım. İyi haftalar diliyorum.