‘Karabağ'ın Mirası' İstanbul'da

Azerbaycanlı sanatçı Nigar Helmi Abbasbayli'nin, Azerbaycan halkının tarihi zaferine ithaf ettiği ''Karabağ'ın Mirası'' adlı sergisi AKM'de açıldı. Sergisi hakkında Akşam Cumartesi'ye konuşan Abbasbayli, ''Türkiye bizim kardeş ülkemiz. Karabağ savaşı dahil her zaman bizim yanımızda oldu. Bu nedenle sergimin Türkiye'den başlaması benim için gurur verici.''

ALİ DEMİRTAŞ / ali.demirtas@aksam.com.tr

Azerbaycanlı sanatçı Nigar Helmi Abbasbayli'nin Azerbaycan halkının tarihi zaferine ithaf ettiği "Karabağ'ın Mirası" adlı kişisel resim sergisi 12 Mayıs'ta Atatürk Kültür Merkezi'nde açıldı. 22 Mayıs tarihine kadar AKM Galeri'de devam edecek olan sergide sanatçının kendinden emin, geniş fırça darbeleriyle yaptığı tablolarının yanı sıra Azerbaycan gelenekleri ve kültürünün geleneksel mücevher zanaatlarının modern trendler ile kaynaşmasının somutlaşmış halini yansıtan özel tasarım takılar da yer alıyor. Association des Artistes Contemporains de Turquie à Paris tarafından düzenlenen Carousel De Louvre, Art3f Monaco Uluslararası Çağdaş Sanat Fuarı ve ART EXPO NEW YORK gibi çok sayıda sanat fuarı ve sergisinde de bir kısmı yer almış olan "Karabağ'ın Mirası" sergisinin tüm eserleri ile ilk kez AKM'de yapılan açılışı ise Azerbaycan Cumhuriyeti İstanbul Baş Konsolosu Narmina Mustafayeva ve T.C Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz'un yanı sıra iş, sanat, siyaset ve cemiyet hayatından önemli isimlerin katılımıyla gerçekleşti.

BÜLBÜL EVİ HARABELERİ'NDEN GOVHAR AĞA CAMİİ'NE

Nigar Helmi Abbasbayli'nin çeşitli resim türlerinde denemeler yaptığı ve son dönemde Karabağ'a ithaf ettiği eserleri arasından "Govhar Ağa Camii", "Bülbül Evi Harabeleri", "Panakh Ali Han Sarayı Harabeleri" ve "Varazgun Tapınağı" adlı çalışmaları dikkat çekiyor. Tablolar Karabağ'ın uçsuz bucaksız semalarının yıkıntılarını gözler önüne seriyor. Sergisinin açılışında yaptığı konuşmasında sanatçı Nigar Helmi Abbasbayli "Ülkemin büyük zaferi ile sona eren vatan savaşımızdan sonra işgalden kurtarılmış topraklarımızı yeniden inşa etmeye başladık. Bildiğiniz üzere Azerbaycan Cumhurbaşkanı tarafından 2022 yılı Azerbaycan'da 'Şuşa Yılı' olarak ilan edildi. Karabağ'ın Şuşa kentinin Ermeni işgalinden kurtarılması kapsamında ilan edilen Şuşa yılında bu sergiyi hayata geçirmek benim için büyük bir gurur. Sergi ilk kez tüm koleksiyon olarak Türkiye'de sergileniyor. Halkımızın zaferine ithafen hazırladığım Karabağ'ın Mirası sergisini Türkiye ve Azerbaycan'ın manevi birliğinin, ortak tarihi ve kültürel köklerinin bir başka simgesi olarak görüyor, kardeş ülke Türkiye'de özellikle Atatürk Kültür Merkezi'nde sergileniyor olmasından dolayı da ayrıca mutluluk duyuyorum" şeklinde konuştu.

SERGİMİN TAMAMI İLK KEZ TÜRKİYE'DE ÇOK MUTLUYUM

Sanatçı Akşam Cumartesi'ye özel olarak verdiği demeçte ise şunları söyledi: "Ben 1992 yılında Güzel Sanatlar Koleji'nden mezun oldum. Daha sonra Hazer Üniversitesi'nde İngiliz Dili Filoloji ve Uluslararası Gazetecilik okudum. Mezuniyetimin ardından uzun süre Amerika'da yaşadım. 2003 yılında döndükten sonra Hukuk Fakültesi'ni bitirdim. Yıllardır resim yapıyorum. Resimdeki tarzım şöyle, ben eski ekolden geldiğim için klasik resim tarzını benimsedim. Ama aynı zamanda empresyonizm ile impasto tarzını kombine ediyorum. Böylece farklı bir resim tekniği kullanıyorum. AKM'de açılan bu sergim farklı ülkelerde de gösterilecek. Ancak ilk kez bu sergimin tamamı Türkiye'de sanatseverlerle buluşması benim için çok önemliydi. Türkiye bizim kardeş ülkemiz. Karabağ savaş zamanında ve her zaman bizim yanımızda oldu. Bu nedenle sergimin Türkiye'den başlaması gurur verici benim için. Hele hele Türkiye'nin en önemli mekanlarından biri olan Atatürk Kültür Merkezi'nde açılmış olması da inanılmaz gurur verici çok sevinçliyim."

SAVAŞTA BİLE ÜLKELERİN MİLLİ DEĞERLERİ KORUNMALI

Sanatçı sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben sadece toplumsal ya da savaş konularında eserler üretmiyorum. Pek çok farklı içerikte resimler yapıyorum. Fakat bu sergiye gelince, bu konu Azerbaycan için çok büyük kanayan yaradır. Bildiğiniz üzere 30 yıllık işgalin ardından bizim şanlı zaferimizle taçlanan, Azerbaycan tarihine kızıl harflerle yazılan zaferimizden ilham aldım. Fakat 30 senelik işgal süresince Ermenistan tarafından, Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinde bulunan tüm tarihi ve medeni mirasları barbarca dağıtıldı. Bunun içinde 22 müze, 976 kütüphane ve 65 cami dahil. Ayrıca Şuşa bölgesi Azerbaycan'ın kültür merkezidir. Orada bulunan tüm müzeler ve tarihi binalar dağıtılınca ben de onları tuvale yansıtıp bunu gelecek nesillere de diğer ülkedeki sanatseverlerle buluşturmak istedim. Savaş zamanı bile bir milletin kültürü, tarihi, milli değerleri silinmemeli. Sergim Türkiye'nin ardından evine Şuşa'ya gidecek, daha sonra ise New York'a. Sonrası için de birçok ülkeye götürmeyi düşünüyoruz."

BU TABLOLAR YEŞEREN UMUDU SERGİLİYOR

Serginin açılışına katılan T.C Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz yaptığı konuşmada "Dostumuz, canımız, kardeşimiz Azerbaycan'ın 104. kuruluş yıldönümüne yaklaştığımız şu günlerde bu değerli sergiye ev sahipliği yapmaktan büyük gurur duyarız. Bu sergideki tablolar Karabağ'da yeşeren umudu sergiliyor. Biz biriz beraberiz her zaman Azerbaycan'ın yanındayız. Bugüne kadar olduğu üzere bundan sonrada iki ülke arasındaki kültürel faaliyetlerimizi daha da çoğaltmaya kararlıyız." dedi. Serginin açılışına katılan bir diğer isim de Azerbaycan Cumhuriyeti İstanbul Baş Konsolosu Narmina Mustafayeva oldu. Mustafayeva ise şöyle konuştu: "Bu tablolar Azerbaycan ve Karabağ için çok önemli semboller. Bildiğiniz üzere Karabağ, Şuşa bizim baştacımızdır. Medeniyetimizin beşiğidir dolayısıyla Şuşa'yı geri almamız bizim için büyük bir zaferdir. Karabağ toprakları yeniden hayata dönecek ve göreceksiniz en güzel en gelişmiş bölgelerden biri olacak. Bu yaşadığımız süreçte Türkiye hep bizim yanımızdaydı. Bu vesile ile buradan Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a da teşekkürlerimiz sunarız. Tekrar Nigar Helmi Abbasbeyli'yi kutluyorum."