Kadınları hayata bağlayan köprü

1915 Çanakkale Köprüsü bölgede bir ulaştırma hizmeti olmanın çok ötesinde anlam ifade ediyor. Toplum Düzeyinde Destek Programı (TDDP) kapsamında uyguladığı 321 çevresel ve sosyal proje ile bölgedeki üreticilerin yüzünü güldürüyor. O projelerden biri olan Öncü Kadın Kooperatifi de döngüsel ekonomiye katkı sunduğu için 1915 Çanakkale'ye BM'den ödül getirdi.

GÜLCAN TEZCAN / gulcantezcann@gmail.com

Anadolu'nun dört bir yanında üreten, elinin emeği, alın teriyle kendi ayakları üzerinde duran sayısız kadın girişimci var. Çoğu hayallerini gerçekleştirebilmek için zorlu bir yola girdiğinin farkında umutla emek vermeye devam ediyor. Kimi engellere rağmen tarlasında, bahçesinde bin bir emekle ürettiklerini satabilmek ve aile bütçesine katkı sağlamak için çırpınıyor.

Büyük şehirlerde sadece tüketim odaklı yaşayanların aksine toprağın bereketine inanan, el emeği ile birbirinden zarif işler üreten kadınların bir kısmı sosyal medya üzerinden ürünlerini satışa çıkarsa da bir kısmı bu becerilere sahip değil henüz. O noktada kadın dayanışması ve kadın kooperatifleri devreye giriyor. Çanakkale Gelibolu'daki Öncü Kadın Kooperatifi de onlardan biri. Ama diğerlerinden en önemli farkı 1915 Çanakkale Köprüsü ve Otoyolu Projesi ile anlamlı bir hikâyeye imza atmaları. Bir otoyol projesi ve kadın kooperatifinin yollarının nasıl kesiştiğini merak ettim ve Gelibolu Öncü Kadın Kooperatifini ziyaret ettim.

BAŞARILARI BM ÖDÜLÜ İLE TESCİLLENDİ

Sadece kadınların istihdam edildiği, kapının önündeki ocaktan pişi kokularının yükseldiği tertemiz bir lokanta açmışlar. Öncü Kadın Mutfağı adını taşıyan lokantada sadece ev yemekleri yapılıyor. Kullanılan malzemeler ise Gelibolu'daki 26 köyde bulunan yaklaşık 60, 65 üreticiden temin ediliyor. Kadınların ata tohumları ve kimyasal kullanmadan ürettiği doğal gıdalar bu mutfakta yöresel yemeklere dönüşüyor. İki yıl önce kurulan kooperatif şimdiden bölgedeki işletmelere toplu yemek üretmeye başlamış.

Gelibolu Öncü Kadın Üretim Kooperatifi, Gelibolu'da evlerinde üretim yapan kadınlara ekonomik ve sosyal olarak alan açarak çalışmalarını yürütüyor. Gelibolu'ya özgü yöresel tatların hazırlanıp sunulmasının yanı sıra el sanatları alanında çalışan kadınların ürünlerinin de ticarileştirilerek kadınların kendi gelirlerini sağlaması adına çalışmalar yapılıyor.

Kadın girişimciler tarafından 2022'de, Gelibolulu kadınların tek bir çatı altından yapabilmeleri ve aile bütçelerine katkı sağlamaları amacıyla kurulan Gelibolu Öncü Kadın Üretim Kooperatifi, iki yıl içerisinde büyüyerek 18 Mart 2024'te 'Öncü Kadın Mutfağı'nı açtı. Ama bu büyümenin arkasındaki itici güç 1915 Çanakkale Köprüsü ve Otoyolu Projesi olmuş.

DÖNGÜSEL EKONOMİYE KÖPRÜ DESTEĞİ

'Gelibolu Öncü Kadın Kooperatifi'ne destek, 1915 Çanakkale Köprüsü ve Otoyolu Projesi tarafından yürütülen Toplum Düzeyinde Destek Programı (TDDP) kapsamında uygulanan 321 çevresel ve sosyal projeden yalnızca bir tanesi. Üstelik 'Gelibolu Öncü Kadın Kooperatifi'ni kuruluş aşamasından bu yana finansal olarak destekleyen 1915 Çanakkale Köprüsü ve Otoyolu Projesi, döngüsel ekonomiye sunduğu katkı nedeniyle, 2023 yılında Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu (UNECE) tarafından düzenlenen 7. UNECE PPP Forumu'nda 'KÖİ ve Altyapı Ödülü'ne layık görülmüş.

Kooperatif Başkanı Yasemin Çat emekli bir eğitim neferi. Kooperatifin diğer üyeleri de çalışma hayatını tamamlamış, farklı alanlarda üretken olmak ve hemcinslerinin emeğini görünür hale getirmek isteyen kadınlar. Gelin bu ödüllü kadın girişiminin hikâyesini kendilerinden dinleyelim...

1915 ÇANAKKALE EN BÜYÜK DESTEKÇİMİZ

YASEMİN ÇAT / ÖNCÜ KADIN KOOPERATİFİ BAŞKANI

Eğitimciyim, emekli oldum ve Gelibolu'ya yerleştim. Çok yoğun bir çalışma temposundan çıkınca boşta kalıyorsunuz. Bir dolu kursa gittim. Ahşap boyadım, karakalem resim yaptım, sonra sergiler yaptık. O sergilerde kadınlarımız şöyle bir serzenişte bulunuyordu; 'Biz bütün sene kurslarda çalışıyoruz bunları yapıyoruz ama elimizde kalıyor, hiçbir şekilde gelire dönüşmüyor.' Oradan yola çıkarak arkadaşlarla 'n'apabiliriz' diye düşündük. Bir kadın kooperatifi kuralım dedik. Çünkü Gelibolu'da yok böyle bir şey. Biz buradaki ilk ve tek kadın kooperatifiyiz. 14 paydaşla kurduk kooperatifi. 2 bin lira paramız vardı sadece. Harçlar bile 10 bin lira kadar tutuyordu. Yola çıkarken sadece küçük bir satış yerimiz olsun kadınlar ürünlerini getirsin, biz satalım onları sevindirelim diye düşünüyorduk. O arada 1915 Çanakkale Köprüsü ile yollarımız kesişti.

Buraya yerleştiğimde bir hayvan derneği kurmuştum. Onlarla hayvanlarla ilgili görüşmek istedim. Bir büyük barınak yapalım dedik. Sokaktaki canları alalım, doğal ortamda yaşasınlar. Çok güzel bir proje geliştirdik. Eski belediye başkanımız olur vermedi bu projeye.

Barınak projesini gerçekleştiremedik ama o arada kurmak üzere olduğumuz kooperatiften bahsettim. Müdür bey "Bu bizim arayıp da bulamadığımız bir şey. Kadınların kalkınması için ayırdığımız bir bütçe var. Bu bütçeyi kooperatife kullanmak istiyoruz" dedi. Ve bizim dükkânımızın tadilatını yaptılar, dayayıp döşediler, tefriş ettiler. 1915 Çanakkale Köprüsü bizim en büyük destekçimiz oldu.

İLK DEFA KENDİ PARASINI KAZANAN KADINLAR VAR

Gelibolu'nun 26 köyünde yaklaşık 60, 65 üreticimiz var. Köyleri dolaştık, kadınlara ne üretiyorsunuz diye sorduk. Domates sosu mu yapıyorsun, ceviz mi, dut mu kurutuyorsun, ürettiğin neyse el işi, dantel, yemeni. Belli bir ürün skalası oluşturmadık. Masrafımızı, kiramızı, vergimizi çıkacak kadar çok az bir fark koyarak onların ürünlerini alıp, satmaya başladık. El emeğinin para etmesi çok hoşlarına gitti kadınların. İlk defa kendi parasını kazanan kadınlar var. 'Salçan satıldı gel paranı al' diyoruz, gözlerindeki o ışıltıyı görmeniz lâzım. Çok mutlu oluyorlar.

Öncü Kadın Mutfağı'nda yöresel ürünlerimiz var. Lavanta kurabiyesi ve lavanta gazozu yapıyoruz. Tarhanalı eriştemiz, hamurunda ceviz olan eriştemiz var. Gelibolu'nun geleneksel yemeklerini pişiriyoruz. Her güne bir geleneksel yemek oluyor menüde. Gelibolu'nun göceli mantısı, Patlıcan kayığı var. Ürünlerimizde kullanmak üzere gerçek Çanakkale domatesini bulmaya çalışıyoruz. Toplu ürün yapacağımız zaman ata tohumu, yerli tohum kullanan, kimyasal kullanmayan üreticiden alım yapıyoruz. Hem kadın üreticimizi hem de kimyasaldan uzak üretim yapanları destekliyoruz. Şu anda hedefimiz bir an önce üretim mutfağımızı aktif hale getirmek, üretim iznimizi alıp kendi markamızla piyasaya çıkmak. Ticari web sitemiz hazır. Ama e-ticarete çok emek vermek gerekiyor.

1915 ÇANAKKALE BÖLGEYİ İYİLEŞTİREN BİR OLUŞUM

Ulaşıma çok büyük etkisi oldu 1915 Çanakkale Köprüsü'nün. Her geçtiğimde dua ediyorum. Artık feribot bekleme derdiniz yok, fırtına mı var, seferler iptal mi edildi düşünmüyorsunuz. Ürünü hazırladık diyelim ki sipariş var elinizde kalıyordu, verdiğiniz lojistik ücreti de boşa gidiyordu. Şimdi ulaşım anlamında aksama yaşanmıyor.

En önemlisi de sağlık. Çok acil bir şey olduğunda 25 dakikada Çanakkale'desiniz. Kalp krizi vs olduğunda buradan helikopter kaldırılıyordu. Çok zordu. Sadece bize değil Gelibolu, Lapseki ve çevre köylerde herkesin hayatına dokundular. Köylerimize arıtma tesisleri yaptılar, arıcılık, çilek yetiştiriciliği gibi çeşitli alanlarda çok büyük destekleri oldu. Onun için biz 1915 Çanakkale'yi bir çelik ve beton yığını olarak görmüyoruz. Bu çevrenin hayatını iyileştiren bir oluşum diye bakıyoruz.

NİYETİNİZ İYİ OLUNCA YOLUNUZ AÇILIYOR

ŞENAY KUMGÖZ / PROJE YÖNETİCİSİ

Kooperatifin proje yöneticisi ve mali işleri ile ilgileniyorum. Dört yıldır Gelibolu'da yaşıyoruz. Eşimin işi dolayısıyla buraya yerleştik. Kooperatife girişim çok hasbelkader oldu. Bir arkadaşım hayvanlarla ilgili bir toplantı için davet etti. Orada Serpil abla, Yasemin abla ile tanıştım. Bizi hayvan sevgisi buluşturdu bir bakıma. O buluşmada kadınlarla ilgili bir şey yapılması gerekiyor konusu gündeme geldi. Kooperatif kuralım diye bir adım atıldı ve yedi kişi olması gerekiyordu. Ben de sayı tutsun diye evraklarımı verdim. Konunun buralara geleceğini bilmiyordum. Yasemin abla sonra yönetime aldı beni. Hayal edemeyeceğimiz bir şeydi geldiğimiz bu nokta. Niyetiniz iyi olunca yolunuz açılıyor bir şekilde.

ÜRETMEKTEN MUTLU OLUYORUM

HATİCE FİDAN

Ev hanımıyım. Eskiden evde üretiyordum; mantı ve börek yapıyordum. Arkadaşlarla uzun zamandır tanışıyoruz. Kooperatif açacağız gelir misin, dediler. Ben de katıldım. Hep beraber üretiyoruz. Benim için çok güzel bir heyecan oluştu. Eğitimler alıyorsun, yeni bir şeyler öğreniyorsun, kendi paranı kazanıyorsun. Hayat şartları çok zorlaştı, evin geçimine katkıda bulunmak istiyorsun. Böyle bir şeyler üretip satmak, ev bütçesine katkı sağlamak çok güzel oluyor. Ben bir şey öğrenmekten, üretmekten çok mutlu oluyorum. Eşim boşuna uğraşıyorsun kendini yorma diyordu. Para kazanacağıma inanmıyordu. Şimdi 'Demek ki çaba gösterince olabiliyormuş' diyor.

BİZ YAPACAĞIZ BU İŞİ DEDİK

SERPİL NARİN

Yasemin'le uzun yıllar arkadaşız. Dost Patiler Derneği'nde de birlikteyiz. İlkin bodrum katta bir yerimiz vardı; kışın üşürüyoruz, yazın yanıyoruz. Derken 1915 Çanakkale Köprüsü sayesinde gün ışığına çıktık. En zorlandığımızda bile 'Biz yapacağız bu işi' diye azmettik. İlk bir sene çok zor geçeceğini biliyorduk. Her yerden destek almaya çalıştık. Herkes elinden ne geliyorsa yaptı. Ben de fileler örüyorum, reçeller, sarmalar yapıyorum. Mutfak işini sevdiğim için her gün burada, mutfaktayım. 1915 Çanakkale Köprüsü sayesinde çok güzel yerlere doğru gidiyoruz.