Kadınlar ve erkekler duygularını farklı mı yaşarlar?

Kadınlar ne istediklerini sözel olarak daha iyi ifade ederken, öfkelerini erkeklere göre daha az fiziksel olarak ifade ederler. Bunun nedeni ise Cerebral Cortex dergisindeki bir çalışmada şöyle açıklanıyor; Beynin duygu kontrol merkezi olan orbitofrontal bölgenin öfke ile ilişkili amigdalaya oranla geniş olması daha kontrollü davranmaya neden oluyor.

DR. SEVDA SARIKAYA / sevda.sarikaya@stargazete.com

Geçtiğimiz hafta duyguların bulaşıcılığı üzerine konuşmuştuk. Bu hafta kaldığımız yerden devam edeceğiz. Daha sonra kadın ve erkeklerin duygularını yaşarken gösterdiği farklılıklar üzerinde duracağız. Her ne kadar işini sevgi ve şefkatle yapan kişilerin birlikte çalıştığı iş ortamlarının daha huzurlu olduğu ve daha üretken olduğunu gösteren çalışmalar olsa da fazlasının zarar olduğunu gösterenler de var. Örneğin 2014 yılında bir hastanede görevli 730 hemşirenin katıldığı bir çalışmada başkalarına yardım etmenin verdiği hazla işini devam ettirenlerde, sadece işini sevdiği için devam ettiren kişilere göre daha fazla tükenmişlik yaşandığı tespit edildi. Yani insan odaklı işlerde fazla empati yapmak iş başarısını artırsa da fazlası kişide tükenmişliğe neden olabiliyor. Bu özellikle sağlık alanında çalışanlar için geçerli. Empatiyi dozundan fazla yapan bir hekim olarak bunu yaşadığım dönemler çok oldu. Bu nedenle hem alan uzmanı hem de birebir yaşayan kişi olarak rahat konuşabilirim. Özellikle pandeminin en ağır günlerini geçirdiğimiz bu dönemde sağlık çalışanlarında tükenmişlik sendromu yoğun bir şekilde yaşanıyor. Gözlerinizin önünde çabalarınıza rağmen bir hastayı kaybetmenin yaşattığı hüzün inanın ki çok ağır oluyor. Her bir kaybettiğimiz hastayı ömrümüz boyunca zihnimizde taşıyoruz.

Duyguların bulaşıcılığını hayatımızın içinde iyi yönde kullanabilmemiz için önce farkında olmamız gerek. Aile içinde de iş ortamında da hem karşımızdaki kişinin duygularından kolayca etkilenebileceğimizi hem de bizim duygularımızın çevremizi etkileyeceğini bilirsek durumu daha kolay yönetebiliriz. Örneğin o gün üzgün bir arkadaşımızla görüştüysek neden kötü hissettiğimizi anlayabilir, başka nedenler bulmaya çalışmayız, yanlış kararlar vermeyiz. Zamanla kendimizi mümkün olduğunca az etkilenir hale getirebiliriz. Maruz kalma süresini kısa tutarak kendimizi koruyabiliriz. Sevginin çevrenizdeki insanların üzerindeki etkisini de asla göz ardı etmeyin. Göz teması kurarak geçirdiğiniz pozitif duyguların diğer insanlar üzerindeki etkisi onların da yakın çevresine yansıyacaktır.

Kadın ve erkek duyguları arasındaki bazı farklar:

The US Department of Health and Human Services verilerine göre kadınların intihar eğiliminin erkeklerden daha fazla olmasına rağmen, erkeklerde intihara bağlı ölüm, kadınlardan 4 kat daha fazla. Kadınlar ne istediklerini sözel olarak daha iyi ifade ederken, öfkelerini erkeklere göre daha az fiziksel olarak ifade ederler. Bunun nedeni ise Cerebral Cortex dergisindeki bir çalışmada şöyle açıklanıyor; Beynin duygu kontrol merkezi olan orbitofrontal bölgenin öfke ile ilişkili amigdalaya oranla geniş olması daha kontrollü davranmaya neden oluyor.

Birçok başka çalışmada ise testosteron ile agresyon arasında direkt bağlantı olduğu, testosteronun amigdalayı aktive ettiği, bu nedenle aynı şiddette öfke yaşanmasına rağmen erkeklerin şiddete daha yatkın olduğu öne sürülüyor.

2016 yılında Brain and Behavior dergisinde yayımlanan bir çalışmaya göre kadınlar erkeklerden iki kat daha fazla yaygın anksiyete bozukluğu yaşıyorlar. Kadınlar erkeklere oranla iki kat daha fazla fobi geliştirmeye meyilliler.

Montreal Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmaya göre, kadınlar erkeklere oranla yüz ifadelerini ve ses tonunu okumada daha başarılılar. Nöropsikiyatrist Dr. Louann Brizendine’in The Female Brain isimli kitabında kadınlar karşıdakinin üzüntü ifadesini yüzde 90 olarak hissedebilirken, erkekler sadece yüzde 40 olarak algılayabiliyorlar.