Kadınlar iyiliğe ritim tutuyor

Sahnede sadece kadın müzisyen ve solistlerin olduğu, salonu da kadın seyircilerle doldurduğu konserler veren Zeygâh Ritim Topluluğu kimi zaman depremzedeler, kimi zaman Gazzeli Müslümanlar yararına sahne alıyor. Farklı meslekler hatta farklı şehirlerde yaşayan kadınlardan oluşan topluluğun kurucusu Zeynep Tuna, iyilik için tutulan ritimleri anlattı.

GÜLCAN TEZCAN / gulcantezcann@gmail.com

Kadın sanatçılar tarafından sadece kadın dinleyenlere yönelik konser veren müzik gruplarına her geçen gün yenileri ekleniyor. Özellikle dindar kadınların helal daire içerisinde şarkılar söyleyebildiği, sahnedeki koroya eşlik ettiği konserler büyük ilgi görüyor. Konserlerin ortak kuralı konserlerden canlı yayın yapmak ve video çekmenin yasak oluşu.

Eğitimci Zeynep Tuna'nın kurduğu Zeygâh Ritim Topluluğu da 2022'den bu yana verdiği tematik konserler ile dikkati çekiyor. Bazen bir deprem sonrası yardım amaçlı bazen Filistin ya da bir başka mazlum coğrafyaya yardım amacıyla sahneye çıkan topluluk farklı şehirlerde yaşayan, farklı meslek sahibi kadınlardan oluşuyor. Grubun üyelerinin çoğu Zeygâh Sanat Atölyesi'nde 12 branşta enstrüman ve müzik eğitimi alan isimler.

Grubun kurucusu ve sanat yönetmeni Zeynep Tuna, çocukluğundan beri müzikle ilgilenen, aşıklar, ozanlar toprağı Sivas'ın müzikal zenginliğinden beslenen bir sanatçı. 1980'lerin sonunda Sivas'ta doğan Tuna, Türk Halk ve Türk Sanat müziği dinlenilen bir evde, ozanların aşıkların, atışmaların ve meşklerin çokça olduğu bir iklimde doğmanın avantajı ile farklı alanlarda okusa da notalarla ilişkisini hep canlı tutmuş. Eğitim hayatı boyunca okul korolarında yer almış, bendir ve erbane dersleri almış. Müzik tutkusu ağır basıp çevresinde bu sanata ilgi duyanlar artınca da Zeygâh Sanat Atölyesi'ni kurmuş. Tuna ile kadınların ses verdiği bu keyifli yolculuğu konuştuk.

Önce seni tanımak isteriz. Kimdir Zeynep Tuna?

Sivas'ta 80'lerin sonunda karlı bir akşam doğmuşum. İlkokula kadar Sivas'ta okudum. Sonra babamın görevi sebebiyle İstanbul'a geldik. Ortaöğrenimimi tamamladıktan sonra evlendim. Eğitimime evliyken devam ettim. İkinci liseyi Moda Kız Meslek Lisesi'nde okuduktan sonra Atatürk Üniversitesi Çocuk Gelişimi, Anadolu Üniversitesi Sosyal Hizmetler Bölümü ve ardından da Atatürk Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım okudum. İlk mesleğim Anaokulu öğretmenliği. Uzun yıllar Anaokulu öğretmenliği yaptım, en son idarecilikte bıraktım.

Müziğe ilgin nasıl başladı?

Babamın, annemin, kardeşlerimin sesi çok güzeldir. Akşamları evimizde TRT açılır; Türk Halk ve Türk Sanat müzikleri dinlenilirdi. Müzik merakım anne ve babamın dizinin dibinde başladı. İlkokulda müzik öğretmenim ve müdür yardımcım bana Kara Tren türküsünü söylettirirdi. Müzik öğretmenim yetenekli olduğumu fark edip konservatuvarda okumamı istedi. Ancak babamlar kabul etmedi. O sırada müzikle ilgilenmeye çok sıcak bakılmıyordu. Tabi bu benim içimde ukde kaldı. Eğitim hayatım boyunca hep korolarda yer aldım. Ritimle ilk dergâhlarda tanıştım. Dergâhlarda ilahiler, zikirler dinleyen biriydim. Orada ritim aşkı içime düşmüştü. Sonrasında bendir dersleri ve erbane ile tanıştım. Bendir derslerini lise çağında ilk tanıştım. Ardından evlendikten sonra devam etti. Ama profesyonel anlamda beş sene önce def diğer adı ile erbane ile tanıştım. Bunun yanı sıra bir müddet kadın korolarında bulundum.

Enstrüman çalmakla yetinmeyip bir grup oluşturdun, eğitimler veriyorsun. Bu süreç nasıl başladı ve gelişti?

Müzik içimde ukde kalmıştı. Bendir ve kadın koroları ile tetiklendi. Yakınlarımın teşviki ile önce mesleğim sebebiyle anaokullarında, sonra ortaokul ve liselerde öğrenciler yetiştirmeye başladım. Sonra okul dışında da bu eğitimi vermiyorsun dediler. Def eğitimi alırken bir takım zorluklarla karşılaşmıştım. Bir kesim bu enstrümanı sahiplenmişti. Çok rahat bir ortamda eğitim alamadım. Farklı ekollerden ders aldım, bunların içinde çok kıymetli isimler de var.

Sonra kadınlarla üç beş kişi toplanıp dışarıda, kafelerde, konferans salonlarında, camilerin salonlarında eğitime başladık. Öğrencilerim o mekânsızlığımıza rağmen beni yalnız bırakmadı. Bir grup iken birkaç grup oluştu ve mekân arayışımız başladı. Bu işi daha profesyonel olarak yapalım, daha çok kadına ulaştıralım düşüncesi ile de Zeygâh'ı açmak

nasip oldu. Zaten Üsküdar'da doğmuştu burada büyütelim istedik. Farklı branşlarda sadece kadın hocalardan yine hanımefendilere yönelik atölyeler yapmaya başladık. İlki Def'ti. Sonra bunun yanına 12 branş ekledik; bendir, musiki, keman, yan flüt, erbane, piyano, kabak kemane gibi atölyeler açtık.

Bu eğitimler ne kadar sürüyor?

Minimum 6 ay diyoruz. 6 ayda disiplinli bir çalışma ile burada öğrenci birinci seviyesini tamamlıyor. Talep ederse ikinci seviye olarak atölyemizdeki gruplarda devam edebiliyor. Atölyelerimizi bir güzel tarafı da öğrendiklerini sahnede icra etme imkânı buluyorlar. Eğer kendilerini geliştirebilirlerse yine burada eğitimci olarak da çalışabiliyorlar.

Eğitimlerimiz sadece kadınlardan kadınlara yönelik. Konserlerimiz de kadın sanatçılardan sadece kadınlara mahsus gerçekleşiyor.

Çocuklar ve genç kızlar da katılabiliyor mu?

15 yaşında veli muvafakatnamesi ile öğrenci alıyoruz. 15 yaşından küçüklere de ufak ufak atölyeler yapmaya başladık. Masal ve ritim atölyesi açtık, onları da misafir etmeye başlayacağız yakında. Ama diğer branşlarda 6 aylık süreçlerde ağırlıklı olarak genç hanımefendileri ve yetişkinleri ağırlıyoruz. Buraya geldiklerinde hem eğitim alıyorlar hem de sosyalleşiyorlar.

Erbane önceleri bu kadar çok bilinmiyordu, son dönemde daha bir popüler oldu sanki...

Ülkemizde Erbane olarak bilinse de gerçek ismi def. Def genelde bendir ile karıştırılıyor. Aha çok İran'da biliniyor. Eski eserlere, şiirlere, kitabelere baktığımızda def olarak bahsediliyor.

Def ile bendir arasında ne fark var?

Def'in içinde halkalar var, daha coşkulu ve geleneksel ritimlerle çalınır. Metodu da İran'da geliştirilmiş. İran, Mısır, Mekke, Medine'de kullanılan bir enstrüman. Hatta Efendimizin döneminde de var. En kadim vurmalı çalgılardan biri. Bendir ise genelde elde ya da diz üzerinde çalınan davudi bir sese sahip, halkaları olmayan daha farklı boyutlara sahip bir Türk vurmalı çalgısı. Ama İran'da geliştirilmiş. Defin içinde 99 tane halka var. Bunun da Allah'ın 99 isminden ötürü olduğu düşünülür ve bundan dolayı bu kadar güzel bir etki bırakıyor kalplerimizde. Zaten dergâhlarda da yaygın olarak def ve bendir kullanılıyor. Tabi bir yerle sınırlandırılamaz. Dergâhlarda yapılan zikirler dışında farklı müzikler yapılırken de kullanılan bir enstrüman bu. Bazen Kürtçe müziğe bazen İngilizce bir esere eşlik ediyoruz deflerimizle. Burada dünya müziklerinin hepsini defimizle icra etmeye çalışıyoruz.

Müzik, eğitimlerinize gelenlerin hayatında nasıl bir etki bırakıyor?

O kadar güzel dönüşler var ki anneler, babalar, abiler ve eşlerden. Hatta evlatlar arayıp teşekkür ediyorlar; orada ne oldu da evde farklı bir hava esmeye başladı diyorlar. Sanat ruhu inceltir, sağaltır, güzelleştirir. Buradaki muhabbet evlere de yansıyor. Buraya diğer adıyla Zeygâh Terapi Merkezi diyorlar. Çok mutlu olduklarını ifade ediyorlar.

Nasıl bir profilden kadınlar geliyor eğitimlerinize?

Avukatlar, mühendisler, doktorlar var içimizde. Birçok öğrencim psikolog. Yakın zamanda Profesör olmak üzere olan bir hanımefendi var. Öğretmenler, hoca hanımlar, öğrenciler, ev hanımları da geliyor. Burada hayatın koşturmacasına, tüm yoğunluklarına güzel bir mola veriyorlar. Konserlerde gülüyoruz, eğleniyoruz, ekip ruhuyla birbirimize omuz veriyoruz. Birinin bir derdi varsa diğerleri hemen ona çare buluyor.

Konserlere ne zaman başladınız?

2022 yılının sonlarına doğru ilk konserimizi verdik. O zamandan bu yana hep tematik konserler verdik. Filistin için, depremzedeler için konserler yaptık. Nerede bir mazlum varsa karınca misali yaptığımız yardımlarla onlara bir can suyu olabilmek için uğraşıyoruz.

Yaptığımız işin meyvesini de burada alıyoruz. Öğrendiklerimizi faydalı yerlerde, faydalı şeyler için kullanmış oluyoruz. Dinimiz çok güzel bir özgürlük alanı bahşetmiş bize. Bu özgürlük alanını burada ve konserlerimizde, eğitimlerimizde, muhabbetlerimizle meşklerimizde doya doya yaşamaya çalışıyoruz.

Yakınlarda bir konser hazırlığı var mı?

Atölyemizde eğitim olan tüm öğrencilerimizin olacağı büyük bir kadın orkestrasıyla bir konser vereceğiz. Bütün hocalarımız bu konuda çalışmalarını sürdürüyor. Bir yandan da mekân arayışındayız.