''Kadınlar güldüremez'' klişesini kıran isimlerden biri: Lesli Karavil... Komedi hayatın trajedisi aslında

''Komedi hayatın içinde çok ciddiye aldığımız, savunduğumuz, uğruna savaştığımız, ömrümüzü verdiğimiz olayların aslında gereksizliğini ve trajedisini bizlere sunuyor. İnsanlara farklı bakış açıları ile kendi halimizi görme şansı veriyor. Bu da elbette insanda değişim sağlayabilir. Komedi birleştiricidir ve benim için bunu başarabilmek eşsiz bir duygu.''

MERVE YILMAZ ORUÇ / merve.oruc@aksam.com.tr

"Genelde erkekler daha komiktir" algısı son yıllarda değişti... Artık stand up sahnelerine yeni bir soluk getiren ve kaliteli işler ortaya koyan başarılı kadın komedyen, oyuncular var. "Kadınlar güldüremez" inancını kıran bu isimlerden biri de Lesli Karavil. 2017'den bu yana birçok sahnede gerçekleştirdiği stand up gösterileriyle mizahını ortaya koyan ve son olarak Zorlu PSM Touché'da sahne alan Lesli Karavil, şimdi de BluTV seyircisini gülmeye davet ediyor. Aynı zamanda bir oyuncu ve yönetmen olan Karavil, hayatının trajikomik hikâyelerini seyircileriyle paylaşıyor. Kadın erkek dengesinde bozulma, sistemin çökmesi ve evlilik kurumunun sorgulandığı bir dönemde teknolojinin insanların hayatına getirdikleri ve götürdüklerini kahkaha tufanına boğan bir anlatımla işleyen Karavil ile keyifli sohbetimiz...

SAHNEDEN OLACAKLARA TESLİM OLUYORUM

Farklı sektörlerde çalışmışsınız uzun yıllar... Kendinizi sahnede nasıl buldunuz?

Farklı sektörlerde çalışmaktan keyif alıyorum. Yurt dışında eğitim aldıktan sonra New York ve Barselona'da reklam ajanslarında sanat yönetmeni olarak çalıştım. Daha sonra online bir dergide yayıncılık, satış deneyimlerim oldu. 18 sene yurt dışı maceramdan sonra 9 sene evvel Türkiye'ye geri döndüm. Barselona'da yaşadığım dönemde gördüğüm LECOOL online derginin İstanbul ayağını kurup, 13 yıl bu yayını çıkardık. Oyunculuk ve özellikle stand up yapma fikri hayatımın her döneminde içimde vardı. Barselona'da Mercedes Boronat ile başlayan oyunculuk eğitimim İstanbul'a döndükten sonra Şahika Tekand, daha sonra İpek Bilgin, Çağ Çalışkur ile Craft oyunculuk atölyesinde devam etti.

Erkek egemen bir alan ancak son yıllarda kadınları da sahnede görür olduk. Kadınlar komik değil mi?

Ben kadınım ve evet daha fazla erkek egemen bir sektör... Yeni yeni bir dönüşüm oluyor. Erkek egemen bir toplum olmaktan sıyrılma çabalarıdır belki de. İnsanlar, kadın veya erkek fark etmeden yaşadıklarını bir şekilde ifade etmek istiyor. Bu süreçte insanların komedi anlayışı da değişiyor ve farklı içerik ihtiyaçları artıyor. Kadın veya erkek olarak bakmadan, insan olarak bakma taraftarıyım.

İlk zamanlar "Acaba insanlar beni komik bulur mu?" diye düşündünüz mü?

Ben çok uzun yıllardır bu işi yapmak istiyordum. Gerçekleştirmek de beni mutlu ediyor. Kaygı insanı hareketsiz kılar. Hayatta her zaman birileri size hayran olabilir ve birileri de beğenmeyebilir. Bu yapmanızı engellemez. Önemli olan denemektir. Mükemmelliği beklemek asla gerçekleşmeyecek bir rüyadır. Beni mutlu edene kafa yormaktan başka bir şey değil yaptığım.

Kendinizi ne zaman keşfettiniz?

Güldürmek benim çocukluktan beri, kendimi dış dünyadan korumak, belki de aileyi bir arada tutmak ve mutlu etmek için geliştirdiğim bir yetenek. Bu yetenek de bana bugün yeni kapılar açıyor ve yolculuk sürecinde öğreniyorum ve kendimi geliştiriyorum.

Sahnede kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

Bazı anlar var, kendini bıraktığın, herkesle bir olduğun, korkusuzca insanları eğlendirdiğin ve eğlendirmekten keyif aldığın... Bu anlar tarif edilmez. Sahne öncesi korktuğum, gerildiğim çok an oluyor. Kendimi sakinleştiriyorum. Anlatacağım içeriği iyi çalışıyorum ve sonra da sahnede olacaklara teslim oluyorum. Teslimiyet, samimiyet ve merkezinde olmak çok değerli; aynı hayatta olduğu gibi...

EN KEYİFLİ TARAFI İZLEYİCİNİN TEPKİSİ

Bize biraz yeni programınızdan bahseder misiniz?

BluTV'de şu an yayında olan gösteri 2019 yılında yazmış olduğum gösteri. Elimizde olan tek bir kaydı BluTV mecrasına sunduk onlar da beğendi ve yayına aldı. Bu konuda çok mutluyum. UPGrade 002, 2019 yılında yazmış olduğum ikinci stand-up gösterimdi. Zorlu Psm Touche sahnesine gelen kitleyi hedef alarak yazmıştım. Kadın olmanın halleri, bu zamanda evlilik, yurt dışı deneyimleri, dizi ve oyunculuk kariyerimde ki yolculuk ve başarının peşinde koşarken yaşadığım başarısızlıklar üzerine bir içerikten ibaret.

Yeni çalışmalar var mı?

Yeni yazdığım içerik; pandemi dönemi, dönüşümün etkisi ve bu ani durumun yarattığı yeni deneyimler hakkında olacak. Az kişi de olsa insanları bir araya getirerek yeni gösterinin çekimlerini yapmayı planlıyoruz. Stand-up kendi kendine yapılan bir iş değil. Etkileşimi yüksek ve en keyifli kısmı da izleyiciden aldığınız tepkiler ve bu tepkilerin yolculuğumu her seferinde farklı etkilemesi. İzleyici sayesinde her gösteri kendi içinde farklılıklar oluşturuyor ve bu çok değerli.

Kıyafet, makyaj konusunda sahneye çıkmadan önce nasıl bir hazırlık süreci oluyor?

Çok uzun bir süreç olmuyor. Tabii ki sahne için kendimi güzel, kuvvetli hissedeceğim ve rahat olacağım kıyafetler seçiyorum. Kadın olmamı eski gösterilerimde biraz gizlediğimi fark ettim. Kadın olmak ile barışık olma sürecim hayatımda geliştikçe de sahneye elbet bu yansıyor.

Stand up gösterilerinizden önce bir hazırlık süreciniz oluyor mu?

Stand up gösterisinin yazım süreci biraz zahmetli oluyor. İyi düşünmem ve anlatmak istediklerimi değerlemem gerekiyor. Bu süreçte bir akış yaratmak ve içeriğin genelinde anlatmak istediğim bir konu belirliyorum. BluTV'de yayında olan UPGRADE 002 gösterim başarılı olma çabası içinde olan bir kadının başarısızlıkları ve savaşma halinde olan bir kadının savaşmayı bırakması ve yaşamayı seçmesi olarak anlatılabilir.

Spontane gelişen konular da oluyor mu?

Elbet oluyor. O an sahnede doğan birçok içerik oluyor. Her seferinde de o gösteriye özel oluyor. Doğaçlama bu işin çok önemli bir parçası.

KENDİME GÜLDÜĞÜM ZAMANLAR OLUYOR

Gösterileriniz de kendi yaşamınızdan da hikâyeler paylaşıyorsunuz...

Kendimden yola çıktığım konular içeriği oluşturuyor. Hayatımın en komik anları yurt dışında kalma çabalarım süresince ailemle ve hayatla yaşadıklarım. Kendimden bahsetmek samimiyet ve transparanlık gerektiriyor. Belki de en özlem duyduğumuz duygular bunlar değil mi? Hatta kendime sürekli soruyorum hayatta ve sahnede daha transparan, daha korkusuz ve daha gerçek nasıl olurum?

İnsanları kısa bir süreliğine de olsa başka dünyalara götürüyorsunuz, güldürüyorsunuz... Bu nasıl hissettiriyor?

Komedi hayatın içinde çok ciddiye aldığımız, savunduğumuz, uğruna savaştığımız, ömrümüzü verdiğimiz olayların aslında gereksizliğini ve trajedisini bizlere sunuyor. Bu durumda hayata karşı bakış açımızı değiştirebilir, bizleri yumuşatabilir. Tutunduğumuz ve savunduklarımızın anlamsızlığını gösterebilir. İnsanlara farklı bakış açıları ile kendi halimizi görme şansı sunar. Bu da elbette insanda değişim sağlayabilir. Komedi birleştiricidir ve benim için bunu başarabilmek eşsiz bir duygu. Bunu daha fazla nasıl başarırım onun peşindeyim.

Kendinizi programdan sonra izliyor musunuz?

Kendimi çalışma amaçlı kayda alıyorum. Bu kayıtları sürekli izliyorum. Daha iyi konuları anlatmak için bu süreç çok değerli. Sonuçta bir yönetmen olmadan yaptığımız bir iş. Kendime güldüğüm oluyor elbet ama belki de daha teknik bakıyorum. Ne de olsa bir iş bu ve bunu daha iyi yapmak için kendinizi seyretmek çok önemli.

OYUNCULUK GÖSTERİLERİMİ BESLİYOR

Dizi ve filmlerde de yer almışsınız...

Dizi projeleri içinde yer almak stand up gösterilerine malzeme yaratıyor. Dizilerde oynamaktan ayrıca çok keyif alıyorum. Kariyerimde sadece komedyen olarak değil bir oyuncu olarak da var olmak beni daha verimli hissettirir. Kendinden çıkıp yarattığın karakterlerin hikâyelerini yaşatabilmek çok farklı ve öğretici bir deneyim.

Peki tiyatro hayatınızın neresinde?

Ben yönetmenlik ve yazarlık da yapıyorum. Tiyatro lise yıllarından beri hayatımda. Türkiye'ye döndükten sonra Galata Perform ve Fransız Kültür Merkezi ile 2016-2019 yıllarında çalıştım. Geçtiğimiz ay tek kişilik bir oyun yazdım. Bu oyunu da gerçekleştirmek istiyorum. Onun üzerinde çalışıyorum devam ediyor.

Başrolde olduğunuz, karakterini sizin yazdığınız bir film hayaliniz var mı? Bir komedi filmi...

Eğer başrolünde olacağım bir karakter olsaydı illa komedi olmasını istemezdim. Komedi belki de benim sadece bir parçam, tek parçam değil. Bu da benim farklı kısımlarımı gösterme isteğimi doğuruyor. Ama komedi bir film olsaydı ruhani yolculukta olan ve yolculukta kaybolan bir kadının hikâyesini oynamak isterdim.