Kadınlar çalıyor kadınlar oynuyor

SİBEL ATEŞ YENGİN

sibel.ates@aksam.com.tr

Nur Ertürk, muhafazakâr kesimden gelen talep üzerine ‘Nur Ertürk ve İnce Tel Müzik Grubu’nu kurdu. Kadınlardan oluşan orkestrasıyla kına gecelerinin vazgeçilmezi olan Nur Ertürk’le projesini konuştuk.   

Kadınlardan orkestra kurma fikri nasıl çıktı ortaya?

Kadınlardan kurulan bir orkestra çok sık talep ediliyordu. Gittiğim kına gecelerindeki kadınlar, “Keşke kadınlardan oluşan bir orkestra olsa, daha rahat hareket ederiz, biz bize oluruz, daha rahat eğleniriz” gibi sitemlerini dile getiriyorlardı. Bu projeyi çok uzun zamandır düşünüyorduk. Ama orkestra elamanlarını bir araya getirmek biraz zamanımı aldı. Tam da uzun soluklu bir aradan sonra televizyonlara, sahnelere ve işimin başına dönmemle birlikte bu projenin hayata geçirilmesi için çalışmalara başladım. Hepsi çok donanımlı, eğitimli kadınlardan oluşan Halk Müziği orkestrası kurduk. 

TEKDÜZELİĞİ BOZMAK İSTEDİM

Hangi ihtiyaçtan yola çıkıp da böyle bir projeye imza attınız?

Özellikle muhafazakâr kesimin yıllardır böyle bir arayışı vardı. Ben de olsam kınamda kadınlardan oluşan bir orkestrayı tercih ederdim. Eğlenirken doğal olmak istiyoruz. Göbek atarken, halay çekerken rahat davranmak istiyoruz. İster istemez hareketlerimiz kısıtlanıyor. Bugüne kadar tekdüze müziklerle bu eğlenceler yapılıyordu. Hedefim bu tekdüzeliği bozmaktı. 

Başka etkinlikler oluyor mu?

Bizi en çok kına gecelerinde, özel davetlerde, toplantılarda, söyleşilerde tercih ediyorlar. Bunun sadece kına geceleriyle sınırlı kalmasını istemiyorum. Festivallerde de ‘Nur Ertürk ve İnce Tel Müzik Grubu’ olarak sahnede olmayı  arzu ediyorum. 

Bir ilki gerçekleştirdiğiniz için ne hissediyorsunuz?

Her zamanki gibi ilklere imza atmanın verdiği gururu ve onuru yaşıyorum. Geniş kitleler tarafından beğenilmek, ve tercih edilmek emelim. Çok emek sarf ettim ve daha da etmeye devam ediyorum. Sürekli provalarla geçiyor günlerimiz. Kusursuz ve hatasız bir hizmet sunalım. 

İNSAN OLMAK DAHA ÖNEMLİ

Kadınlar sizi niye tercih ediyor?

Beni çok kendilerinden görüyorlar kadınlarımız. Şöhret olmak güzel ama önce insan olmak çok daha önemli. Hiçbir zaman maskeli dolaşan bir sanatçı olmadım. Benim yapmacık bir şey yapmadığımı bildikleri için bağırlarına bastılar Kadınlar samimi insanı gözünde tanıyor ve o yüzden tercih ediliyorum. Onlardan biriyim, anneyim, eşim ve sanatçıyım. İşimi de evimi de çocuğumu da ihmal etmeden 25 yıldır layıkıyla mesleğimi yerine getiren biriyim. Bunun 10 senesi sahnelerden uzak geçti. Şimdi daha güçlü bir ekiple yeniden ‘merhaba’ dedim. Bu yüzden tercih ediliyoruz.

Sizden en çok hangi türküleri söylemenizi istiyorlar?

Hareketli türküler istiyorlar. Bunda  ‘İlvanlım’ın çok büyük etkisi var. İlvanlım’dan sonra gelen albümlerimin çoğu hareketli türkülerden oluştu. Çok güzel slow şarkılarım ve dillere düşen şarkılarım da vardı. ‘Mihriban’, ‘Yaban Elller’, ‘Kara Gözlüm’, ‘Ben Sana Yandım’, ‘Yabancı Oldum’ ve en son yaptığım single da ‘İhanetin Bedeli. Bunların hepsi slow ama mutlaka 3 parça slow yaptıysam 10 parça hareketli yaptım. Bu yüzden de çok hareketli parçalar isteniyor. Zaten gittiğimiz kına gecelerinde de hareketli türkülerle eğlenebiliyor insanlar. Repertuvarımızı hareketli şarkılardan oluşturuyoruz ama ağlatan şarkılara da yer veriyoruz.

ÇOK SAMİMİ BİR ORTAM OLUYOR

Nasıl bir ortam oluşuyor, anlatır mısınız?

Çok samimi ve biz bize bir ortam oluyor. Beni evin kızı gibi görüyorlar. Çok samimi, saygılı, sevgili, bizi bağrına basan hanımlarımızla sıcacık bir aile ortamında geçiyor. Kendi düğünümüz gibi kendi gecem gibi bütün gelenleri eğlendiriyorum. Hem onlar eğleniyor hem de ben eğleniyorum.

Amatör ruhumuzu koruyoruz

Ekibinizi nasıl seçtiniz?

İşlerine duydukları sevgi ve saygıya göre değerlendiriyorum. Amatör ruhlarını hiç kaybetmemiş elemanlardan seçmeye önem gösteriyorum, öncelik onların. Alaylı olmaları benim için abes bir şey değil çünkü ben de alaylıyım. Alaylı ama çok yetenekli solistler, müzisyenler çıkabiliyor. Neden grubumda da olmasınlar diye düşündüm ve alaylılardan da yana oyumu kullandım. Konservatuarda öğretim görevlisi kardeşlerim de var. Güzel bir ekip oldu. Hepimiz amatör ruhumuzuz koruyoruz. Bu çok önemli Her işte önemli ama sanatta amatör ruhunu kaybettiğiniz zaman verimliliğiniz ve hissiyatınız kesinlikle kayboluyor. Bunu da seyirci hemen alıyor.