“İyilik Vakti” şifa olacak

İyilik Vakti hat sergisi Taksim Camii Kültür Sanat Merkezi'nde ziyaretçilerini bekliyor. Sergide yer alan sanatçılardan hattat Muhammed Yaman, ''Hat sanatında yazdığımız metinler genellikle ayet ve hadisler. Kur'an-ı Kerim'in müminler için şifa olduğu ayetle sabittir. Bu açıdan bakacak olursak, sadece bakanları kendisine hayran bırakan bir sanat değil ayrıca manevi olarak da inananlara şifa veren bir yönünün olduğu düşünülebilir elbette.'' diyor.

MERVE YILMAZ ORUÇ / merve.oruc@aksam.com.tr

İnfak, iyilik ve yardımlaşma teması ile gerçekleşen İyilik Vakti hat sergisi Taksim Camii Kültür Sanat Merkezi'nde açıldı. Albaraka Türk tarafından düzenlenen Albaraka Türk Uluslararası Hat Yarışması'nda ödül alan eserlerden oluşan sergi, ülkemizde yaşanan ve birçok şehrimizi etkileyen deprem felaketinin ardından gösterilen toplumsal dayanışmaya dikkat çekiyor. 27 eserin yer aldığı sergi, Ramazan ayı boyunca ziyaretçilerini bekliyor.

YARDIMLAŞMAYA VURGU YAPIYOR

"Kim Müslüman kardeşinin ihtiyacını giderirse Allah da onun ihtiyacını giderir." anlamına gelen hadis-i şerifi celî sülüs kategorisinde yazdığı eseri ile sergide yer alan sanatçı Muhammed Yaman, "Hat sanatında yazdığımız metinler genellikle ayet ve hadislerdir. Kur'an-ı Kerim'in müminler için şifa olduğu ayetle sabittir. Bu açıdan bakacak olursak, sadece bakanları kendisine hayran bırakan bir sanat değil ayrıca manevi olarak inananlara şifa veren bir yönünün de olduğu düşünülebilir elbette." şeklinde konuşuyor.

2008 yılında katıldığı Albaraka Türk Uluslararası Hat Yarışması'nda derece alan Yaman, "Hat sanatı ile alakalı bu tür yarışmaların var olması her şeyden önce sanatımızın tanıtımı açısından son derece önemli. Ayrıca genç hattatların bu sanatı benimsemesi yönünden teşvik edici olduğu da aşikâr. Ayrıca hat sanatının gelişmesine katkı sağladığını da düşünüyorum." diyor ve sergi ile ilgili şunları aktarıyor: "Ülkece çok sıkıntılı vakitlerden geçiyoruz. Yardımlaşma ve dayanışma olmadan bu zorlukları aşmamız mümkün değil. Rabbim milletimize sabırlar versin. Sergi konusunun da bu süreçle alakalı olması zaten milletimizde var olan yardımlaşma ve dayanışma duygusunun hat eserleriyle anlatılması şeklinde yorumlanabilir."

BU GÜNLERİ HEPBİRLİKTE AŞACAĞIZ

Sanatçı Ömer Faruk Özoğul ise sergide, Nahl Suresi, 90. ayetten "Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder" mealindeki bir bölümü celî-sülüs hatla yazdığı eseri ile yer alıyor. "Hat sanatı yarışmalarının uluslararası düzeyde yapılması, yazının gelişimi ve daha geniş kitlelerce bilinir hâle gelmesi açısından önemli bir katkı sağlıyor. 2008 yılında ikincisi gerçekleştirilen Albaraka Türk Geleneksel Hat Yarışması duyurusu yapıldığı tarihten itibaren çalışmaya başladım. Şartnamede yarışma konusu olarak 'Yardımlaşma' belirlenmişti. Konu ile ilgili araştırma ve istif denemeleri yaptıktan sonra bu bölümü yazmaya karar verdim." şeklinde konuşan Özoğul; iyilik, infak ve yardımlaşmanın kendisindeki karşılığını anlattı: "Yaşamış olduğumuz deprem felaketi hepimizi derinden etkiledi. Geleneğimiz ve inancımızdan aldığımız manevi değerlerimiz doğrultusunda yardımlaşmaya önem veren, zor durumda olanın ihtiyacını karşılamak için elimizden ne geliyorsa severek yapan bir milletiz. Ülke olarak birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde, herkes maddi, manevi bir fayda sağlamaya çalıştı. Bu ülkenin sanatçıları olarak bizler de yapmış olduğumuz maddi yardımlar dışında eserlerimizle de depremden etkilenen vatandaşlarımız için katkıda bulunmaya gayret ettik. Pek çok galeri, geliri AFAD'a bağışlanmak üzere sanatçı eserlerinden oluşan müzayedeler gerçekleştirdi. Tüm bunlar, bu zor günleri hep birlikte aşacağımıza ve milletimize olan inancımızı bir kat daha arttırdı."

Sanatın insanlara iyi geleceğini vurgulayan Özoğul sözlerine şöyle devam etti: "Günlük meşguliyetlerden kaynaklanan gerilimden biraz da olsa sıyrılmak ve iç huzurumuz için bir şey yapabilmek, bunun neticesinde ortaya kendi üretimimiz olan bir eser çıkarabilmek adına sanatın herhangi bir dalıyla uğraşmayı herkese tavsiye ediyorum. Yıllardır öğrencilerimizle yaptığımız çalışmalar ve hattat arkadaşlarımızla olan teşrik-i mesaimiz neticesinde, geleneksel sanatlarımızdan biri olan hat sanatının, bu doğrultuda önemli sanatlarımızdan biri olduğunu söyleyebilirim."

ZAMANA UYGUN BİR TEMA SEÇTİK

Hat sanatının daha geniş kitlelere ulaştırılması ve gelecek nesillere aktarılması hedefiyle yola çıktıklarına değinen Albaraka Türk Genel Müdür Yardımcısı Dr. Ömer Emeç, 2005 yılında ilkini düzenledikleri yarışma ve İyilik Vakti sergisi ile ilgili şu bilgileri verdi: "Asırlardır çizilen ve yüzlerce hattatın ustalığıyla gelişen hat sanatının; emek, sabır ve fedakârlıkla oluşturulan eserleri, bu kültürün bereketi ve geleceği olmuş. Sanat koleksiyonumuzda bulunan eserler de böyle bir bilincin ve birikimin ürünü. İlk yarışmamızın konusu, 2005 yılında 'Mutlak Güzeli Arayış' iken, 2. yarışmamızda 'Yardımlaşma ve Yardımseverlik' öne çıktı. Akabinde 'Adalet ve Kul Hakkı' çıkışıyla 3.sünü düzenlediğimiz yarışmaları, 'İnfak' konusuyla 4. yarışma takip etti. 5. yarışmamızda 'Dua', son ve altıncı yarışmamızda ise 'Toplum ve Güzel Ahlak' temasını ele aldık. Hâlihazırda Taksim Camii Kültür Sanat Merkezi'nde açılan 'İyilik Vakti' sergimiz, 'İyilik, yardımlaşma ve infak" temalı eserleriyle, tüm bu yarışmalarda öne çıkan özel bir seçkiyi ihtiva ediyor. Geçen yıl 'Dua vakti' çıkışıyla açtığımız sergimiz bu yıl, yine aynı bağlamda 'İyilik Vakti' olarak planlandı. İyiliğin, yardımlaşmanın ve infakın toplumsal değerler hazinemizde hiç şüphesiz önemli bir yer tuttuğu aşikâr. Hâl böyle olunca inanç, kültür ve söz varlığımızın birikimlerini sanatın en zarif, en latif ve belki de sanat varlığının en müşahhas merhalesi olan hat ile buluşturmaya gayret ediyoruz. Sergimiz Albaraka Türk Uluslararası Hat Yarışmalarında yüzlerce eser arasından öne çıkan ve şartnamede yer alan ayet ve hadislerden müteşekkil eserlerden oluşuyor. Bu itibarla dünyanın en prestijli hat yarışmalarından biri kabul edilen Albaraka Türk Uluslararası Hat Yarışmamızın gerek sanatçılar gerekse de sanatseverler tarafından her zaman ve mekânda ilgiyle karşılanan ve el üstünde tutulan bir noktada durduğunu rahatlıkla ifade edebilirim. Belirlenen temaların günün duygularına ve biriken anlam yoğunluğuna hitap etmesine dikkat ediyoruz. Haz ve hız çağında böylesi ince ve naif alanda insanlık ailesini kıymetli eserlerle buluşturmuş olmak bizler için gurur verici. Toplumsal hasletlerimizin bir yansıması olarak da ifade edebileceğimiz söz konusu temalar, son dönemde yaşanan hadiseler çerçevesinde de ele alınabilmesi itibariyle yine kıymetli bir yer teşkil ediyor. Bu noktada alanında mütehassıs hocalarımızın gayretleri tüm bu güzel organizasyonların olmazsa olmazı. Prof. Dr. Uğur Derman, Hasan Çelebi, Mehmet Özçay, Ali Toy, Hüsrev Subaşı, Davut Bektaş ve Savaş Çelik gibi isimler başta olmak üzere daha pek çok mütehassıs isimle çalışmak bizler adına memnuniyet verici. Her birine müteşekkiriz..."