'İyilerin kazandığına inanmıyorum'

SİBEL ATEŞ YENGİN

sibel.ates@aksam.com.tr

“Her Şey Mümkün” sonunda iyilerin kazandığı bir hikâyeyi anlatsa da filmin oyuncusu Goncagül Sunar, iyilerin sonunda kazandığına pek inanmıyor ve “Sanırım kötülerin dünyasında yaşıyoruz” diyor.

“Her Şey Mümkün” nasıl bir film oldu?

Kadın zekâsının kıvraklığının kilit noktası olduğu, iyilerin önünde sonunda kazanması gibi unutulmaya başlanan 

değerlerin anlatıldığı bir film. İç içe geçmiş sürükleyici hikâyesiyle tempolu bir film oldu. 

İyiler gerçekten sonunda kazanır mı, inanıyor musunuz buna?

İyilerin sonunda kazandığına pek inanmıyorum sanırım kötülerin dünyasında yaşıyoruz.

Oynadığınız karakterin nasıl bir hikâyesi var?

Yetkin Dikinciler'in oynadığı iş adamı Selim 'in karısını oynuyorum. Âşık olup evlendiği kocası tarafından aldatılıyor. İtalya da okumuş, şirket sahibi babasının kendisine sunduğu statüyü v, kariyeri kocasına bırakmış, aşkı için bir dolu şeyden vazgeçmiş bir kadın. Kendi gücünü gördüğü bir kırılma noktası var. O zamana kadar tolere ettiği her şeyden sıyrılıp bambaşka bir noktaya geliyor. Zekâsıyla tüm o cool halini silaha dönüştürüyor. Sonrası kilit ve sürpriz oyunlar. Oyun içinde oyunun kadın kahramanı.

Siz aşk için nelerden vazgeçmeyi göze alırdınız?

Aşk; sert, acıtıcı ve tutkulu bir şey. İnsanlar ıvır zıvır yüksek duygulara aşk deyip duruyor. Kimi zaman lafın gelişi âşık oldum deniyor bazen bir filme bir kitaba bir şarkıya bir çocuğa. Aşk için insan kendinden bile vazgeçer öyle de hastalıklı bir ruh halidir bana göre. Aslında bu çağa ait bir duygu bile değil artık.

MUTLU ŞARKILAR YAZAMIYORUM

Bu ara başka neler yapıyorsunuz?

Mayıs sonunda yönetmenliğini Cemal Şan'ın yaptığı Rüya isimli dizi projesine başlıyorum. Yaz boyu devam edecek. Bu yıl "Nereye Gitti Bütün Çiçekler?" adlı tiyatro oyununda oynadım. Yavaş yavaş sezonu tamamlıyoruz. Ayrıca genç yönetmen Özkan Çelik'in “Babamın Kemikleri” filmi var. 

Artık bir albüm müjdesi verecek misiniz?

Evet beni çok heyecanlandıran bir projeye başladık. Garaj Stüdyo (pasaj müzik ) öncülüğünde fiziki olmayan bir albüm çalışmam var. Dijital ortamda dinlenebilecek. Ardından klip çekimleri gelecek. Şu ara yazıyor ve beste yapıyorum. Bir 

yandan da eskileri ayıklıyorum

Şarkı sözlerini size hangi duygular yazdırır?

En çok yaşanan her türlü sert, acıtıcı ve yaralayıcı durumlar şarkı yazdırıyor. Elbette şarkılarda bir umut olmalı ama ben pek mutlu şarkılar yazamıyorum.

İşiniz gücünüz olmadığında neler yaparsınız?

Spor yapmaya çalışıyorum. Bolca müzik dinleyip deli gibi film ve yabancı dizi seyrediyorum. Arkadaşlarımı asla ihmal etmem, kahve seanslarımız olmadan olmaz (gülüyor).

Peki, kahve fallarına, astrolojiye inanır mısınız?

Kahve fallarına inanırım. İnsanların birbirinin hislerine ve aklından geçenlere konsantre olup garip bir enerji alış verişi. Aynı zamanda şahane bir terapi etkisi yapıyor. Burçlara da inanırım ama fanatik derecesinde değil.

KADIN KADINA ŞİFADIR

Bir kadın kahramanınız var mı?

Çok var ama en çok Janis Joplin ve Gena Rowlands. 

Neden bu kadınlar hayatınızın kahramanı olmayı hak ediyor?

Bu yıl hayatımda hiç olmadığı kadar kadın gücüne inandım. Buna da yedi kadınla birlikte severek ve çok inanarak oynadığımız "Nereye Gitti Bütün Çiçekler?" oyunu sebep oldu. Provalarda ve sahnede anladım ki kadın kadına şifadır yeter ki birbirlerine kalplerini açsınlar. Egosuz, kendi halinde, sevmeye çok açık insanları bir araya getirdi Mamart tiyatro ve yönetmenimiz Tuğrul Tülek. Sanki her birimizi cımbızla seçti.

KADIKÖY BENİM KASABAM…

Bir film karesinin içinde yaşamak isteseydiniz bu hangi film olurdu?

Tillsammans Türkçe çevirisiyle “Birlikte.”

Bugüne kadar izlediğiniz en etkileyici oyun, film konser ya da gösteri hangisiydi? 

Viyana’da seyrettiğim R.E.M konserini unutamam. Çok oyun var ama “İki Kişilik Yaz" oyununu çok sevmiştim. Unutamadığım film ise Paris Texas. 

İstanbul’u hiç görmemiş birine bu şehri anlatmanız gerekse ne anlatırdınız?

“Burası bir zamanlar çok güzel bir şehirdi” derdim. 

Siz İstanbul’da yaşamanın keyfini çıkarabiliyor musunuz?

Valla Anadolu Yakası’nda şantiye içinde yaşadığımız için iş dışında evden bile çıkasım gelmiyor. Çıkarsam da beni en keyifli ve mutlu hissettiren tek yer açık ara Kadıköy. Kadıköy benim kasabam.