İyi gelmez mi bir yayla havası?

LOKMAN DAĞ

lokmandag@gmail.com

Yeşil ile mavinin baş döndüren ahengi… Çağlayan ırmakları… 

Çaya dönüşen muson yağışları… Ve kuşların senfonisi…

Her nerede yaşarsan yaşa, eğer yaylasına çıkarsan aşık olursun Rize’ye…

Her yer sıcaktan kavrulurken biz Rize’ye doğru yola koyulduk. Uzun süredir görüşemediğim Özge ve Özcan Bektaş çiftinin misafiriyiz. Sabah Rize Merkez’de Liman Lokantası’nda efsane bir kavurma yedik. Evet, yanlış anlamadınız 

Rize’de kavurma sabah kahvaltısı niyetine yeniyor. O kadar lezzetli ki kendiniz gidip tatmalısınız. Et doğal, Tereyağ doğal, İnsanlar doğal…  

Harika bir kahvaltının ardından doğru Ardeşen’e… İlk hedefimiz Ayder Yaylası. 

Aslında o kadar çok gezebileceğimiz yer var ki ne yapacağımızı şaşırdık.  İlk durağımız Hanedan Suit Otel, önce Zıpline yapma kararı aldık. Otelde tüm etkinlikleri yapmak mümkün, daha Zıpline bitmeden ekip arkadaşlarım Rafting için heyecanlandı, açıkçası ben de öyleyim. Ama önce gezilecek yerler var. 

ZİL KALE MACERASI

Önce Zil Kale’ye uğradık. Yapılış tarihi tam olarak bilinmese de çok keyifli bir yer. Zil Vadisi ve deresini oradan izlemek ayrı bir keyif. Harika fotoğraflar çekebileceğiniz güzel bir durak. Epey yorulduktan sonra hemen dibindeki kafede çok güzel kahvelerimizi yudumladık. Fazla duramayız çünkü yolumuz uzun…

PALOVİT ŞELALESİ’NDE AŞK BAŞKADIR 

Anadolu’nun bir çok yerinde şelale gezdim ama Palovit kadar gür ve coşkulu akanını görmedim. Özelikle bahar aylarında Şelale bir başka keyifli... Önce üst kısmında güzel fotoğraflar çektik, daha sonra ıslanma pahasına alt kısma indik, ıslandık ama inci taneleri yüzümüze vurunca kendimizi serin sulara bırakmak istedik…

FIRTINA DERESİ’NDE RAFTİNG KEYFİ

Eğer Ayder Yaylası’na çıkıyorsanız kesinlikle denemeniz gereken bir spor Rafting… Biz de öyle yaptık. Tüm ekip cesaretini topladı ve Hanedan Rafting’e parkura başladık. Rehberlerimiz Avrupa ve Dünya şampiyonu o nedenle gönlümüz rahat. Kürekleri ellerimize aldık, dere buz gibi ve berrak, derenin debisi oldukça yüksek, o kadar keyif aldık ki tadına doyulmaz. Kesinlikle herkesin denemesi gerekiyor.  

O kadar çok kürek çektik ki epey acıktık. Soluğu otelin restoranında aldık. Mustafa Gemici ve Erkan Ağabey’im bize güzel bir sofra hazırlattı. Hem yöresel lezzetler hem de saç tavası harikaydı. Ama en güzeli Fırtına Deresi’nin o güzel havası 

ve manzarası. Ne manzaraya doyabiliyorsunuz ne de yemeklere…

Bu yazı da sadece Ardeşen ve çok az yerini anlatabildim. Ama gezmeye o kadar çok güzel yerleri var ki,  şehir adeta bir tablo gibi hele bir de yaz sonunda oradaysanız kendinizi Alice Harikalar Diyarı’nda hissedeceksiniz. Ne duruyorsunuz hemen bir Doğu Karadeniz turuna çıkın, el değmemiş gölleri, bozulmamış yaylaları, fıkralara konu insanları keşfe çıkın ömrünüze ömür katın.