İstanbul'un seslerini aynı sahnede buluşturdu

Geçen hafta sessiz sedasız aramızdan ayrılan Taşkın Savaş, sadece bir müzisyen ve Yakarış Müzik Topluluğunun şefi değildi. İstanbul'a, Türk Musikisi'ne, bu şehrin müzikal zenginliğine, ülkesine âşık bir sanat adamı ve bir ağabey olarak kayıtlı hafızamda.

GÜLCAN TEZCAN / gulcantezcann@gmail.com

Yirmi yıl önce bir hayale tanıklık etmiştim. İki ‹kültür delisi› kafa kafaya vermiş İstanbul›a dair bir rüya görüyorlardı. Türkiye›yi bölüp parçalamaya, insanlarımızın etnik köken ve dini farklılıklarını karşıtlığa dönüştürmeye çalışanlara inat asırlar öncesinin İstanbul›unda varolan birliktelik ruhunu hatırlatmak istiyorlardı.

Birlikte yaşamanın en güzel örneklerini kültürel ve müzikal alanda verdiğimize inanan bu iki adam, “Birlikte Yaşamak” konserlerini hayata geçirdiler. Önce Beyoğlu Belediyesi’nin sonra da İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Müdürlüğü’nün organize ettiği konserlerde üç ilahi dinin koroları aynı sahnede aynı makamda kendi ilahilerini seslendirdi. Ve her konserin finalinde Tasavvuf korosu, Sinagog ve Kilise koroları seyircilerle birlikte ‘Erler Demine Destur Alalım’ ilahisini söylüyordu.

İşte o günlerde tanımıştım o iki gönül adamından biri olan Taşkın Savaş’ı. Geçen hafta sessiz sedasız aramızdan ayrıldı. O sadece bir müzisyen ve Yakarış Müzik Topluluğunun şefi değildi. İstanbul’a, Türk Musikisi’ne, bu şehrin müzikal zenginliğine, ülkesine âşık bir sanat adamı ve bir ağabey olarak kayıtlı hafızamda. Son dönemlerde hayat gailesinden dolayı pek sık görüşemesek de yıllar boyunca her fırsatta o muhteşem konserlerini dinledim, bestelerine kulak verdim, haberlerini yaptım.

BİZİ MAKAMLARDA BULUŞTURDU

Sanat Yönetmenliğini üstlendiği ve uzun yıllar boyunca aynı heyecanla sürdürdüğü Birlikte Yaşamak konserleri bu şehrin kültür hayatı için son yıllarda yapılan en değerli hizmetlerden biriydi. İlk kez 1999 yılında Abdurrahman Şen’in Genel Koordinatörlüğü ve şef Taşkın Savaş’ın sanat yönetmenliğinde Beyoğlu Belediyesi’nin bir etkinliği olarak seyirci ile buluşmuştu Birlikte Yaşamak konserleri. Gördüğü ilgi ve oluşturduğu heyecan dalgası öylesine büyük oldu ki bir süre sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından organize edilmeye başlandı bu büyük buluşmalar. Buluşma diyorum zira konserde eser icra edenler, salonu dolduran İstanbullularla birlikte büyük bir aile olmuştu. Bizi ‘biz’ yapan mayanın notalarla vücud bulduğu bir zemindi Birlikte Yaşamak Konserleri kâh Atatürk Kültür Merkezi kâh Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda…

Üç ilahi dinin bu topraklarda, daha doğrusu bu şehirdeki, İstanbul’daki, 5.5 asırlık birikimini daha geniş kitlelere duyurmak amacıyla yola çıkan Taşkın Savaş adına “Makamsal birliktelik” denilen hazineyi yeniden günışığına çıkarıyordu her sahne alışında. Üç ilahi dinin koroları aynı sahnede kendi dillerinde ama aynı makamlarda ilahilerini söylerken salonda oluşan manevi hava kelimelerle tarifi mümkün olmayan güzellikteydi. Bu yüzden konser her tekrarlandığında salonlar hıncahınç dolardı.

TAŞKIN SAVAŞ ÖMRÜNÜ BİRBİRİNDEN GÜZEL NOTALAR VE SESLERLE TAMAMLADI 

Ömrünü birbirinden güzel notalar ve seslerle tamamlayan Taşkın Savaş’la yine bir Birlikte Yaşamak konseri öncesi yaptığım röportajdan kısa bir bölüm O’nunla ilgili söylemeye çalıştığım bunca şeyden çok daha güzel anlatacaktır bu değerli sanatkârı…

Birlikte Yaşamak konserleri ne söylüyor bize?

Sultan Fatih’in dünyaya ilan ettiği yenilik “Benim tebama dokunmayın” emridir. Bu emir birleştirir, dost ve kardeş yapar İstanbulluları. Dünyada ilk defa gerçekleştirilen birlikte yaşamak duygusu bu emirle can bulmuştur. Ortaya çıkan manzara; beraber gülmek beraber ağlamak, beraber söyleyip ve beraber sevinmektir. Diğer taraftan birbirlerinin kültürlerinden etkilenerek asırlar içinde birçok ortak eserler verilerek insanlık âlemine örnek olunmuştur. Hele hele müzikte yaşanan ve kazanılan eserler... Bir gün İstanbul’un herhangi bir sinagoguna, kilisesine ve camiine lütfen ibadet izlemek için uğrayınız. Her üç dinin ibadetlerinde, Türk Müziği makamsal yapısının icra edildiğini müşahede edeceksiniz. İstanbul’da vaziyet böyle olduğu gibi Anadolu’da da vaziyet böyledir. İşte bu yaşayışın özeti olan Birlikte Yaşama Konseri kendini bilmez bazılarına cevap niteliğindedir.

Konserlerin temel felsefesi, çıkış noktası neydi?

Konserin temel felsefesi ve çıkış noktası şu; patrikhanede nihanvent var. Sinegoga gittim orada da nihavent var, hicaz var. Sonra Nişan Çalgıcıyan’nı tanıdım. Üç Horon’da da Nihavent’i, Hicaz’ı, Bestenigar’ı gördüm. Daha öncelerine gidersem çocukluğumda azınlık komşularımızda beraber yer, içer, sevinirdik. Yıllar sonra bu dostlarla sahnede buluşarak bir ilki sizlerin de beğenilerinize sunmakla 17. defa şerefleneceğiz.

Uzun yıllar bu konserleri yönettiniz.. Arka planda, konserin hazırlık aşamasında neler yaşandı? Sizi en çok etkileyen ne oldu bu konserler sırasında?

Birlikte Yaşamak ekibi olarak konseri hazırlarken bu çalışmalar esnasında herkes birbirinin eserlerini yakından tanıdı, makamsal özelliklerini öğrendi. Koristlerimiz birbirleriyle dost oldular. İmparatorlukta yaşadığımız ve bize anlatılan birliktelik duygusunu biz şimdi Birlikte Yaşamak imparatorluğunda yaşıyoruz. Birbirimizin cenazesine, düğününe ve iftarına gidiyoruz. Bayramlaşıyoruz, hediyeleşiyoruz. Birlikte Yaşamak imparatorluğunun fertleri birbirlerini çok seviyor varsa dünyada bir eşi göstersinler bizlere.