İstanbul’un renkli kaplumbağaları

MEHMET EMİN DEMİREZEN

emin.demirezen@aksam.com.tr

İstanbul sokakları onlarla bir başka güzel. Pembeli, kırmızılı, mavili vosvoslarıyla… Bir asra merdiven dayamış bu klasikleşmiş araçların tutkunlarıyla buluştuk. Nostaljiyi ve özgürlüğü çağrıştıran renkli tosbağaları konuştuk.

Volkswagen Beetle… Yani halk dilinde 'Tosbağa', 'Kaplumbağa' ve ‘Vosvos’... Alman otomobil üreticisi Volkswagen 1938’den 2003'e kadar 21.5 milyon vosvos satarak rekor kırdı. Böylece dünyanın en çok satan araç modeli olarak tarihe geçti. Bu araçların en dikkat çekici özelliğiyse kaplumbağaya benzetilmesi… Kaplumbağa görüntüsünün altında da Hitler yatıyor. Neden mi? Şöyle, aracın ana hatlarının tasarımı Hitler'in isteği üzerine Ferdinand Porsche tarafından yapılmış, ancak Ferdinand Porsche'nin orijinal tasarımı üretime geçmiş halinden daha basit olduğu için Hitler aracı beğenmemiş. Bunun üzerine üretim haline kavuşturan detayları Adolf Hitler’in ta kendisi tasarlamış ve üretime sokmuş. İşte böyle meşakkatli bir geçmişe sahip renkli tosbağalar…   Vosvoslar günümüzde tasarımları ve modelleriyle hem nostaljiyi hem de özgürlüğü çağrıştırıyor. Ülkemizde de bu araçların kullanıcıları ve sevenleri bir hayli fazla. Ülkemiz de dâhil olmak üzere birçok ülkede grupları bulunan ve organizasyonlarla bir araya gelen araç sahipleriyle bir araya geldik. Şimdi yaşam alanlarının her anına serpiştirdikleri simgesel bir araç haline dönüşen Volkswagen Beetle’nin yani vosvosların tutkunlarından Arif İbiş ve Emre Savaş’la vosvosu konuştuk.    Volkswagen Beetle, yani halk dilinde vosvosla tanışma sürecinizi biraz anlatabilir misiniz?   Arif İbiş: Her çocuk gibi ben de küçüklüğümde vosvosları gördüğümde içimde istemsiz bir mutluluk oluşuyordu, kendime o yaşlarda büyüdüğüm zaman bir vosvos alacağıma dair bir söz vermiştim ve 27 yaşımda artık bu sözü tutmam gerektiğini düşündüm... Ve iyi ki de o sözü tutmuşum. Bir vosvos almak, onunla uğraşmak, hayatım boyunca aldığım en güzel karardı...   Emre Savaş: Çok iyi hatırlamıyorum ama 2013 yılında askerde Volkswagen Beetle anahtarlığı alarak başlamıştı bu tutkum. Bir gün arkadaşlarımla Beylikdüzü’nde futbol oynamaya gidiyorduk. 1973 model bir vosvos gördüm, sahibini o an aradım ve 1 hafta sonra araç benim oldu.    Şehir hayatında bu araçların kullanımı nasıl? Zorlukları ya da keyifli yanları neler?   Emre Savaş: Hiç tanımadığın insanlar bizlere sürekli selam veriyorlar. Zaman zaman yolda "Eskiden benim de vardı" diye başlayan hoş sohbetlerle sıkça karşılaşıyoruz. Şehrin içinde bulunan tümseklerse bizim için en büyük sorun. Çünkü çok yüksek bir altı olmadığı için tümseklerden dikkatli geçmemiz gerekiyor yoksa aracı o tümseğe takabiliyoruz.    Arif İbiş: Aynen öyle… Yolda bizi görenlerin hepsinin yüzünde istemsiz bir tebessüm oluyor. Yolda aracın motorunu soğutmak için aracınızı kenara çektiğimizde insanlar bize ellerinden geldikçe yardım etmeye çalışıyorlar. Vosvos kullanmanın en keyifli yanlarından biri de bu aslında. Bu durumun pek bir zorluğu yok ama bazen sevgiyi abartanlar da oluyor. Arabanın üstüne çıkıp fotoğraf çektirmek istiyorlar. O konuda ben biraz rahatsız oluyorum.    Belirli bir derneğiniz var mı? Nasıl bir araya geliyorsunuz?   Arif İbiş: Volkswagen Kaplumbağa Otomobil Derneği isminde bir derneğimiz var. Bunun yanı sıra her şehrin kendi içinde sosyal medya üzerinden oluşan gruplar vasıtasıyla iletişim halinde oluyoruz. İstanbul’u örnek gösterecek olursak Avrupa yakasında Voshooligans ve Vostanbul, Anadolu yakasındaysa Caddeli Vos gruplarımız var. Sosyal medya üzerinden açtığımız etkinlikler sayesinde iletişim kopukluğu olmadan gayet sağlıklı bir biçimde tüm organizasyonlarımızı gerçekleştiriyoruz.    Ne tür etkinlikleriniz oluyor?   Emre Savaş: Yıl içinde bulunan tüm önemli haftalar ve günleri kapsayan, sosyal sorumluluk ve duyarlılık gerektiren etkinliklere elimizden geldiğince tüm vosvoscular olarak destek vermeye çalışıyoruz. Bunun yanı sıra Türkiye›nin her bölgesinde yılın çeşitli zamanlarında kamp ve şenlik şekler şeklinde de bir araya geliyoruz. İnanılmaz anılar yaşıyoruz diyebilirim.   Arif İbiş: Örnek verecek olursak geçen hafta Gaziantep'ten gelen tanımadığımız bir vosvos kullanıcısı arkadaşımız sosyal medya üzerinden bizimle iletişime geçti. Kız arkadaşı için bir evlilik teklifi planlıyormuş. El bu arkadaşımız ve kız arkadaşı için Beylikdüzü, Kavaklı sahilinde bir evlenme teklifi organize ettik. Bir ailenin kurulmasında söz sahibi olduk.    ‘ERKEKLER KADINLARA NAZARAN USUL USUL YAKLAŞIYOR’   Araç sürerken sokakta nasıl tepkilerle karşılaşıyorsunuz?
Emre Savaş: Herhangi bir yerde durduğumuz vakit vosvosumuzun etrafında meraklı gözlerle gezen ve fotoğraf çekinmek isteyen insanlarla karşılaşmak mümkün. Ülkemizde vosvosculara karşı olumlu bir tutum söz konusu. Sanırım bunda sosyal sorumluluk projelerine verdiğimiz desteğin etkisi büyük. Özelikle kadınlar ve çocuklar çok büyük tepkiler veriyorlar ama erkekler kadınlara nazaran genelde usul usul yanaşarak "Bunlar Rusya-Almaya savaşı için yapıldı, bunun motoru hava soğutmalı biliyorsun değil mi? Bunların grupları var, haberin var mı?" gibi bizi de gülümseten sorular soruyorlar ve diyalog kurmaya çalışıyorlar.    ‘PARÇA KONUSUNDA SIKINTI YAŞIYORUZ’   Bu araçlar yarım asır öncesi bir teknolojiyle üretilen otomobiller… Bakımlarını nasıl gerçekleştiriyorsunuz? 
Emre Savaş: Arabalarımızın ortalama yaşı 45-50 arası. Ülkemizde maalesef parça konusunda sıkıntı yaşayabiliyoruz. Bazı firmalar yerli üretim yaparak bu sirkülasyonu sağlamaya çalışıyor ama o da tüm ihtiyaçlarımızı karşılayamayabiliyor. Yurtdışında parça getirmekte bizim gibi aktif kullanıcılar için gerçekten çok sancılı bir dönem. 
Yolda sizi yarıda bıraktığında ne yapıyorsunuz?
Arif İbiş: Eğer yanımızda yedek parçamız varsa ki birçoğumuz bu duruma alıştığı için her zaman yanında birçok yedek parça taşır. Hemen tamirata başlarız ve sorunun çözümünü üretmeye çalışırız. Yok, eğer ki gerçekten çözülemeyecek kadar ciddi bir problem varsa ben bagajımdan sandalyemi çıkarır gölge bir yer bulur çekici gelene kadar aracımı izlemenin keyfini çıkarırım. 
Aylık olarak ne kadar masraf yapıyorsunuz? 
Arif İbiş: Aylık ortalama rutin bakımları dışında muhakkak 300 ile 500 TL arası bir masraf oluyor.