ALİ DEMİRTAŞ / ali.demirtas@aksam.com.tr
Filistin halkının mücadelesi sadece işgal edilen topraklarında değil dünyanın her köşesinde devam ediyor. Kimi Batı Şeria'da, Gazze'de İsrail'in akıl almaz saldırı ve soykırımına karşı direnerek veriyor bu mücadeleyi, kimi de dünyanın bir ucunda mülteci olarak yaşamak zorunda kaldığı ülkelerde sesini duyurmaya çalışıyor. İşte onlardan biri de İbrahem Al Ali, Fatih'te açtığı ve "İstanbul'da Bir Filistin Müzesi" adını verdiği müzeyle desteğini gösteriyor ülkesine. Filistin ve halkının adını, kültürünü, yaşamını, sanatını ve gündelik hayatını yaşatmaya çalışan İbrahem Al Ali, çevresindeki insanları bu müze vasıtasıyla Filistin'i daha yakından tanımaya davet ediyor. Biz de bu davete katılarak İbrahim Bey ile müzeyi gezdik ve Filistin'e dair konuştuk.
MESAJIMIZ İSTANBUL'DAN TÜM DÜNYAYA GİTSİN
Müze 2023'ün ağustos ayında başka bir mekânda açılmış ancak 2024 Nisan itibariyle de yeni yerine taşınmış. İbrahim Bey neden böyle bir müze kurma ihtiyacı duyduğunu şöyle anlatıyor: "İlk hedefimiz Filistin tarihini insanlara öğretmek. Bu müzede tarihimizin önemli duraklarını insanlara anlatıyoruz. Müzeyi bölümlere ayırdık ve her bölümde farklı bir konuya eğiliyoruz. Bir bölüm miras ve tarihle alakalı iken başka bir bölümde çarşılarımızı anlatıyoruz. Filistin'in mesajını tüm dünyaya iletebilmek için İstanbul'da bu müzeyi açtık."
BİZ 1948'DEN ÖNCE DE VARDIK
Müzede haritaların önüne geldiğimizde ise şunları söylüyor İbrahim Bey: "İsrailliler Filistin'i neden işgal ettiğini haklı bir zemine oturtmak için 'Kimsenin bakmadığı toprakları, topraksız bir halka verdik' diyor. Bu yanlış! Biz 1948'den asırlar önce de Filistin'deydik, orada yaşıyor ve ticaret yapıyorduk. İşte tüm bunları bu müzede anlatıyor ve gösteriyoruz. Elbette Filistin hakkındaki tüm gerçekleri anlatmak için bu müze yeterli değil. İleride daha büyük bir mekânda daha güzel bir müze açacağız. Ama şu an elimizden gelen en fazla bu..."
YETER Kİ İZİN ÇIKSIN, ÜLKEMİZE DÖNMEK İSTİYORUZ
İbrahim Bey şu an Filistin'de yaşananlarla ilgili ise şunları söylüyor: "Filistin halkı yaklaşık yüz yıldır soykırıma uğruyor. Bu çok büyük bir suç. Onları dualarımızla destekliyoruz. Elbette dönmek gibi bir hayalimiz var ama İsrail izin vermiyor. Filistin halkı 1948'den bu yana dünyanın dört bir yanında mülteci durumunda. Filistin'e geri dönmek için İsrail'den izin almaları gerekli ama bu izni İsrail vermiyor. Biz de İsrail izin verdiği an Filistin'e gitmek istiyoruz. Savaş olup olmaması önemli değil, yeter ki ülkemize dönelim. Bizim tek derdimiz özgür Filistin! Yıllardır bunun için çalışıyoruz. Çünkü artık Filistinli mülteci olmaktan bıktık. Durmadan özgürlüğümüzün peşinde koşuyoruz ve umarım ulaşacağız." Tarihi ve kültürel bağlarımızın yanı sıra Türkiye'nin her daim Filistin'in yanında yer almasından duyduğu memnuniyeti de ifade eden İbrahem Al Ali, "Türk kardeşlerimizle bizim özel bir geçmişimiz var. Türkiye'nin Filistin konusunda aldığı pozisyondan onur duyuyorum." diyor.
MÜZEDE NELER VAR?
Müzede her şey iki dilde anlatılıyor; Türkçe ve Arapça. 637 yılından 2023'ün 7 Ekim'ine kadar olan süreci mercek altına alan ve haritalarla gerçekleri anlatan müze, Filistin'in sosyal yaşamına da ışık tutuyor. Filistin'in gündelik yaşamından canlandırmalar müzede yer bulurken yıllar içinde İsrail'in bölgedeki varlığının nasıl genişlediğini ve işgal politikasının sonuçları da çeşitli anlatımlarla gözler önüne seriliyor. Çeşitli anlaşma ve sözleşme örneklerinin de yer aldığı müzede, fetihten sonra neler yaşandığı ve Selahaddin Eyyubi dönemi de anlatılıyor. Filistin'den ağaç, zeytinyağı, taş ve toprak örneklerinin de bulunduğu müze, Filistin için kendini feda eden insanları ve kahramanlarını da fotoğraflarıyla anıyor. Filistin edebiyatının ve sinemasının anlatıldığı bölümde ise Filistinli edebiyatçılar ve sanatçılar, onların üretimleri de ziyaretçilerin bilgisine sunuluyor. Müzede Filistin parası örneği ile mutfağından da çeşitli yiyecek örnekleri yer alıyor.