İstanbul trafiğinden sıkıldıysanız 'Martı' ile uçun!

İstanbul'un uzun ve yoğun trafiği artık bir rutin haline geldi. Alternatif güzergahlar bulunsa da kısa mesafeler için trafiğe girmek mecburiyet haline gelebiliyor. İşte böyle yakın mesafeler için geliştirilen 'martı' size şehir içinde trafikten kaçış imkanı sunuyor. Yeliz Coşkun martıyı sizin için yakından inceledi.

İstanbul’da bugünlerde Kadıköy, Beşiktaş ve Levent’te neredeyse her direğe bağlı üzerinde ‘Martı’ yazan elektrikli scooter’lar görüyoruz. Bu teknoloji harikasını deneyimlemek için yola çıktık. Yerli ve milli yazılıma sahip olan Martı’yı kullanmak oldukça pratik ve çok keyifli. Martı’yı İstanbul’a kazandıran girişimci Alper Öktem ile buluştuk.

‘İstanbul’ denilince akla gelen ilk 5 maddeden birisi şüphesiz ‘trafik’. Bu trafik çilesini en aza indirmek için her gün akıllı telefonlarımızda yüklü olan navigasyon uygulamalarından alternatif yolları deniyoruz. Tüm bu trafik çilesinden kurtulmak için Türk girişimciler harekete geçti. Ulaşımda rahatlığı teknolojiyle harmanladılar. Bunun son örneği ise Avrupa ülkelerindeki gibi elektrikli scooter’lar. 

Geçtiğimiz günlerde Zincirlikuyu metrobüs durağındaki elektrik direğine bağlı gördüğüm scooter’ın üzerinde ‘Martı’ yazıyordu. Hemen ‘Nedir bu Martı?’ diye Google’a sordum. Bilgiler ilgi çekici geldi. Deneyimlemeye karar verdim ve Martı’nın yaratıcısı Türk girişimci Alper Öktem ile buluştum.

İşte yürüyerek yaklaşık 30 dakika süren Beşiktaş-Ortaköy yolunu, Martı ile 13 dakikada tamamladığım yolculuğum…

DAKİKA BAŞI ÜCRET 0.75 KURUŞ 

Akıllı telefonumuza ‘Martı’ uygulamasını indiriyoruz. Bulunduğumuz yere yakın olan Martı’yı GPRS sisteminden tespit ettik ve bir elektrik direğine bağlı olarak bulduk. Uygulama üzerinden ‘başla’ dediğimizde ise karşımıza bir QR Kod okuma ekranı çıktı. Martı üzerinde bulunan QR Kodu okuttuğumuzda ise Martı’nın üzerinde bağlı bulunan fiziksel kilidin şifresi ekranda belirdi. Şifreyi girip kilidi açtıktan sonra ise Martı’yı kullanmaya başladık. Martı’yı ne kadar kullanırsanız, ücret kredi kartınızdan otomatik olarak çekiliyor. Oldukça pratik. Yolculuğa başlamak için 3 TL, her bir dakika için ise 0.75 kuruş ile ücretlendiriliyor. Biz yaklaşık 13-14 dakikalık Martı yolculuğuna 10 lira 75 kuruş ödedik. 

Peki sürüş deneyimimiz nasıl geçti? Martı, isminin hakkını veriyor ve adeta ‘uçuyor’. Daha önce hiç elektrikli scooter kullanmayan biri olarak söylüyorum bu Martı’yı uçurmak ‘çok basit’. Yaklaşık 1 dakika içinde Martı’yı kullanmaya alıştım. İlk hareketi ayağınızla kazandırdığınız scooter, sonrasında gaz komutuyla hızlanıyor. Martı’nın fren sistemi ise beklediğimden daha sertti. Bu arada sürüş boyunca yolculuğun kaçıncı dakikasında olduğumuzu telefon ekranından takip edebiliyoruz. 

TEK EKSİĞİ ZİL VE KORNA

Bence Martı’nın tek eksikliği herhangi bir zil veya kornaya sahip olmaması. Çünkü sahil hattı oldukça kalabalık. Mutlaka ihtiyaç duyuyorsunuz. Meraklı bakışların arasında Ortaköy’e ulaştık. Sürüşümüzü sonlandırmak için Martı’mızı fiziksel kilit yardımıyla bir elektrik direğine bağladık. Sonra ise kullandığımız uygulama üzerinden Martı’nın düzgünce park edildiğini gösteren bir fotoğraf çekip Martı ekibine gönderdik. Ve Martı ile yolculuğumuz burada bitiyor. Genel bir değerlendirme yapmam gerekirse Martı oldukça başarılı bir proje. 30 dakikalık yürüyüş mesafesini ortalama 10-15 dakikada kat ediyor. Ulaşım sıkıntılarımızı çevreci ve keyifli bir şekilde çözebilmemiz için muhteşem bir imkan… Fakat diğer ulaşım çözümleriyle kıyaslandığında fiyatının pahalı olduğunu da belirtmek gerekiyor. Gelin şimdi de Martı’nın hikayesini Alper Öktem’den dinleyelim…

TÜRKİYE’DE İLKİ GERÇEKLEŞTİRDİK

Alper Bey, Martı’nın ortaya çıkış hikayesini anlatır mısnız?

Martı’yı kardeşim Sena Öktem’le birlikte 2018’de kurduk. Türkiye için yepyeni bir kavrama; Türkiye’de mikro-mobiliteye öncülük ediyoruz. Türkiye’nin ilk elektrikli scooter paylaşım girişimiyiz. 

Neden mikro-mobilite?

Dünyada otomobille yapılan tüm yolculukların yüzde 40’ı 5 km altı mesafeler için gerçekleşiyor. Çok yeni bir araştırmadan rakamlar paylaşmak istiyorum; İstanbul’da trafik geçen yıla göre 3.7 km yavaşlamış. Yani araçların içinde saatte 5 km kaybediyoruz. Her gün ortalama 70 dakikayı trafikte geçiriyoruz.

HEM İLK VE TEK HEM YERLİ VE MİLLİ

İstanbul’un günlük zaman kaybı toplamı ortalama 4 yıllık mesaiye denk geliyor. Bu kaybın bir de yakıt maliyeti tarafı var. Otomobillerle yapılan yolculuklarda harcanan yakıtın ortalama yüzde 2’si yolcuları taşımak için kullanılıyor. Biz de geçtiğimiz yıl Martı’yı kurduk ve Türkiye’nin yerli ve milli mikro-mobilite çözümü olarak İstanbul’dan kanat çırptık. Pilot bölge olarak seçtiğimiz Kadıköy’den yola çıktık. Şimdi Martılarımızı Beşiktaş ve Levent’te uçuruyoruz. Yerli ve milliyiz dedim, gururla açıklayayım sebebini; Martı’nın yazılımı, elektrik donanımı ve üretimi Türkiye’de gerçekleşiyor. Şu anda 140 kişiyiz, büyüyüp gelişen Martı ile birlikte ekibimiz de büyüyor. Gün içinde gitmek istedikleri yerlere hızlı ulaşmak isteyen, trafiğin yoğunlaştığı bölgeleri bir martı gibi hızla geçmeyi tercih eden herkes Martı’yı kullanabilir. Pilot bölge olarak seçtiğimiz Kadıköy’de başladık. Sonrasında Beşiktaş’a geldik. Trafik sorununu göz önünde bulundurarak İstanbul’a öncelik versek de Martı’nın ağını genişleterek Türkiye’nin farklı noktalarında da hizmet vermek istiyoruz. 

HIZI 18 KİLOMETRE İLE SINIRLI, ÇALINMAYA KARŞI ALARM SİSTEMİ VAR

Martı’nın ücretlendirmesi nasıl?

Yolculuğa başlama ücreti 3 TL ve her bir dakika için ödenecek rakam 0,75 TL. Özetlemek gerekirse, 10 dakikalık yolculuğun maliyeti sadece 10,5 TL. Bu fiyatlamayı belirlemek için yerinde gözlem yaptık. Elektrikli scooter’ı Meksika’da, İsrail’de,  Estonya’da, ABD’de ve Fransa’da kullandım. Trafiği yoğun şehirlerde mikro-mobilite oldukça popüler. Ortaya şöyle bir tablo çıktı; bahsettiğim şehirlerde 10 dakikalık scooter yolculuğu tam olarak bir bardak kahve parasına eşit. İstanbul’da da  buna göre fiyatlandırmaya karar verdik. Popüler kahve zincirlerinden alınan bir kahve, 10,5 TL. Martı ile 10 dakikalık yolculuk da 10,5 TL.

Peki, Martı ne kadar güvenli? 

Martı’da kontrol tamamen kullanıcılarda. Hızı zaten 18 kilometre ile sınırlı. Kurallara uyulduğu sürece risksiz bir ulaşım yöntemi. Yazılımımız sayesinde, Martılar belirlenen bölgeden çıktığında kendini otomatik olarak kilitliyor, alarm çalıyor. Çalınma riski azalıyor. Bu yıl hedefimizde öncelikle İstanbul’da yaygınlaşmak var. Ardından İzmir’de de faaliyete geçmeyi planlıyoruz.

YELİZ COŞKUN

yeliz.coskun@aksam.com.tr