İstanbul Moda Haftası'nda ilk güne damga vuran tasarımlar

AYSUN YILDIZ GÜNGÖR

aysun.yildiz@aksam.com.tr

Her yıl olduğu gibi aylarca süren koşuşturmacadan sonra izleyiciyle buluşan harika koleksiyonlar Mercedes-Benz Fashion Week kapsamında görücüye çıktı. İlk gün gidip yerinde izlenim yaptığım DB Berdan ve Özlem Süer defileleri şüphesiz görülmeye değerdi. İşte ilk güne damga vuran bu iki tasarımcıdan detaylar... 

Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul’un ilk günü ve ilk defilesi DB Berdan’dı. DB BERDAN, 2019 İlkbahar-Yaz koleksiyonunda, modern minyatür sanatçısı Murat Palta’nın “Gods, Monster and Men” tablosunun odak noktası olan çift cinsiyetli Türk Tanrısı/Tanrıçası Umay Ana görünümlü karakterden ilham alarak şovunu gerçekleştirdi. Ve bu şovuyla herkesi kendi köklerini hatırlamaya çağırdı. 

ETEK DOLU SEZON

Koleksiyon, 90’lar dinamiğinde ve ultra rahat siluetlerde kolaj giyimden oluşuyordu. Ayrıca denim, naylon ve pamuk karışımında kaotik bir harmoni sunuyor. Oversized siluetler, birbiriyle kolajlanmış parçalarla, üst üste giydirilmiş gibi duran pantolon üstü boksörler, rastgele yerlerden çıkan volanlar, üç yakalı tişört elbiseler ve çift kemerli eteklerle dolu bir sezona dönüşüyor. 

GERÇEKTEN MAKYAJSIZ

‘Makyajsız makyaj’a tepki göstererek  ‘Gerçekten makyajsız!’ mottosuyla modeller, podyuma çıkmadan önce tüm makyajlarından arınıp kendi doğal tenleriyle; yani tüm benlikleriyle yürüdüler.

Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul’un ilk günün kapanış defilesi, Türk modasının en çok beğendiğim, dokunduğu her şeyi güzelleştiren isimlerinden Özlem Süer’di. Süer, doğanın iyileştirici gücünden ilham alan “Healer” isimini verdiği İlkbahar/Yaz 2019 koleksiyon defilesiyle Fashion Week Istanbul’un birinci gün kapanışı oldu. Büyük ilgi uyandıran defilede yürüyen modeller arasında podyuma ayrı bir hava katan Özge Ulusoy ve Begüm Kütük gibi isimler vardı. Çağın en önemli konusu olan “Doğanın iyileştirici gücünü” inceleyen tasarımlar, kullanılan renk, desenler ve inovatif kalıplar, hi-tech kumaşlarla birleşerek zamanımızın hızına ve görsellik üstünlüğüne de gönderme yapıyordu. 

RENKLERİN TERAPİK ETKİSİ

Renklerin terapik etkisi tasarımlarda farklı bir arayışın yansımasıydı. Farklı kumaşları bir araya getiren koleksiyonda, şifonlar, ipekler, danteller ve çağın hızını yakalayan teknolojik kumaşlar çağdaş ve interdisipliner birlikteliği yükseltecek materyaller olarak izleyicinin karşısına çıktı. Renk paletindeyse lavanta referanslı lila, mavi, goldlar ve sakinlik veren gri tonları yer alıyordu.