''İpek Böcekçiliği'' UNESCO Listesi'nde

Türk kültürüne ait pek çok değer son yıllarda birbiri ardına UNESCO Kültürel Miras listesine giriyor. En taze haber de Fas'ın başkenti Rabat'ta düzenlenen Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Hükümetlerarası Komitesinin 17. oturumundan geldi. İpekböcekçiliği ve Dokuma için İpeğin Geleneksel üretimi Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne alındı.

ZEYNEP SANCAR / zeynepsancar@gmail.com

Türkiye'nin "İpek Böcekçiliği ve Dokuma İçin İpeğin Geleneksel Üretimi" Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatının (UNESCO) İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne girdi. Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Türkiye'nin yanı sıra Afganistan, Azerbaycan, İran, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan'ın "İpek Böcekçiliği ve Dokuma İçin İpeğin Geleneksel Üretimi" adlı başvurusunun kabul edildiği belirtildi.

Açıklamada, "İpek Böcekçiliği ve Dokuma İçin İpeğin Geleneksel Üretimi' adlı çok uluslu adaylık dosyamız 28 Kasım-3 Aralık 2022 tarihlerinde Fas'ın başkenti Rabat'ta düzenlenmekte olan Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Hükümetlerarası Komitesinin 17. oturumunda UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi'ne kaydedilmiştir." denildi. Ayrıca açıklamada, "Böylece ülkemizin Somut Olmayan Kültürel Miras Listelerinde kayıtlı kültürel unsurlarının sayısı 23'e ulaşmıştır. Köklü tarihimizden gelen zengin kültürel değerlerimizi korumayı, yaşatmayı ve tanıtmayı kararlılıkla sürdüreceğiz." ifadeleri kullanıldı.

Salı günü 'Geleneksel Ahlat Taş İşçiliği', Perşembe günü aynı toplantıda "Nasreddin Hoca fıkralarını anlatma geleneği" ile "çay kültürü" UNESCO Acil Koruma Gerektiren Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne girdi.

BİR KOZA ETRAFINDA BÜYÜYEN GELENEK

İpek ve ipek böcekçiliği kültürü; yumurtadan çıkan larvaların beslenerek büyütülmesi, bunlardan koza elde edilmesi, kozaların ipe dönüştürülmesi ve bu iplerle yapılan dokumalar ile oya yapımına kadar geçen bütün süreçleri ve bunların etrafında oluşan gelenekleri bünyesinde barındırıyor.

İpek ilk olarak 4000 yıl önce Çinliler tarafından üretilmiştir. Ülkemizde ise yapılan kazılarda bir ipek kumaş türü olan "kemha" parçasının ortaya çıkarılması ile XIII. yy başlarında Anadolu'da gelişmiş bir ipek sanayisinin var olduğunu ortaya çıkmıştır.

İpekböceği yetiştiriciliği evlerde daha çok kadınlar tarafından yapılır. Dut yaprakları ile beslenen ipek böceği larvaları, bir süre sonra kozalarını örer. Kelebeğin kozayı delip çıkmasına fırsat vermeden, kozalar toplanır ve sıcak su dolu kazana atılır. Kazanda yumuşayan kozalardaki ip, bir çıra ucu ile yakalanır ve çıkrık ile çekilerek çile haline getirilir. Elde edilen ince, parlak ipler, istenilen renge boyanır ve kullanıma hazır hale gelir.

Türkiye'de ipek ip daha çok kumaş ve halı dokumacılığı ile oya yapımında kullanılıyor. Anadolu'nun gelişmiş dokumacılık teknikleri, ipek dokumacılığını da zirveye taşımıştır. Kemha, atlas, kutnu, diba, kadife, tafta gibi kumaş çeşitleri bugün başta Topkapı Sarayı Müzesi olmak üzere dünyanın birçok müzesinin koleksiyonlarında yer alıyor. Hatay ve Bursa günümüzde ipek kumaş dokumacılığının merkezleri niteliğinde. Bursa'da bulunan Koza Han, koza mezatının yapıldığı ve ipekli kumaşların satıldığı bir yer olarak günümüzde de önemini koruyor. Pamuklu kumaşlar "günlük" kıyafet ve eşyaların yapımında kullanılırken, ipekli kumaşlar daha çok "özel gün" kıyafet ve eşyalarının yapımında kullanılıyor.