Instagram’da gördüklerimiz gerçek hayat değil

SİBEL ATEŞ YENGİN

sibel.ates@aksam.com.tr

Pek çoğumuz sosyal medya hesaplarımızda makyajsız ya da kilolu fotoğraflarımızı değil, en güzel en afili hallerimizi paylaşıyoruz çünkü derdimiz mükemmel görünmek. İşte Nihan Erten de sosyal medyanın bir illüzyon olduğunu anlatmak amacıyla ünlülerin sosyal medya paylaşımlarını ‘buaradanihanben’ adlı adresinde eğlenceli bir şekilde taklit ediyor. Erten, “Defalarca silinip tekrar çekilen fotoğraflar, doğru açıyla saklanan göbekler... Hepimiz en iyi pozu yakalama derdindeyiz. Oysa gerçek hayatın sosyal medyayla alakası yok” diyor. 

Sizi tanıyabilir miyiz, siz kimsiniz?

Ben de çoğu genç gibi istediğim bölümü kazanamadığım halde üniversiteye girdim. Sosyal Bilgiler Öğretmenliği’ni kazandım aslında konservatuar sınavlarına girmek istiyordum. Hiç ilgim olmayan bir bölümdü, sırf gitmek için gittim. İstanbul hikâyem böyle başladı. Daha sonra asıl hayalim olan yazarlık için bir şeyler yapmaya çabaladım. Yaklaşık 7 senedir reklam yazarlığı yapıyorum. Henüz kitap yazma hayalime ulaşamamış olsam da reklam yazarlığı benim için oldukça tatmin edici ve eğlenceli. Ayrıca aktif olarak hayvan hakları için cebelleşiyorum ve bu konuda bilinç oluşturmaya çalışıyorum. 

Hayvan haklarıyla ilgili neler yapıyorsun?

Sarp Dakni’yle birlikte ‘Tanış Onunla’ projesini yürütüyoruz. Bir yandan hayvanları kurtarıyor sahiplendiriyoruz bir yandan da insanlarda bilinç oluşturmaya çalışıyoruz.

DERDİMİZ EN İYİ POZU YAKALAMAK

Ünlülerin fotoğraflarını yorumlama işi nasıl çıktı ortaya?

Üniversiteden beri insan psikolojisiyle oldukça ilgiliyim. Sanırım bunun etkisiyle arkadaşlarımla çıktığım bir yaz tatilinde, insanların instagram için en iyi pozu yakalama çabasını gözlemledim. İnsanların mükemmel görünen hayatlarına maruz kalıyoruz. Buna ben de dahilim elbette. 

INSTAGRAM GENÇLERİN AKIL SAĞLIĞINA ZARAR VERİYOR

Sizce Instagram gençlerin psikolojisini nasıl etkiliyor?

Royal Society for Public Health tarafından yapılan araştırmaya göre Instagram, gençlerin akıl sağlığına en çok zarar veren uygulama olarak belirlenmiş. Ve Türkiye, Instagram kullanım yaygınlığında tüm dünyada beşinci sırada... Instagram, insanları ideal olarak gösterilen vücut ölçülerine ulaşmaya itiyor. İdeal olmayanlar ise depresyona giriyor ve özgüvenlerini yitiriyor hatta çok daha büyük psikolojik problemler yaşıyor. Gerçek iş hayatı da artık gençleri tatmin etmiyor. Çok rahat ve lüks yaşamlar gözümüze sokuluyor. Gençler gerçek hayatı da böyle görüp kolay para kazanmayı istiyor. Ve genel olarak başarılı olmayı çok para kazanmayla ilişkilendiriyor. 

VARSA YOKSA İYİ BİR POZ

Defalarca silinip tekrar çekilen fotoğraflar, doğru açıyla saklanan göbekler, yeterince eğlendiğini gösteren mimikler, filtreler, efektler, daha neler neler. Sosyal medyaya koyuyorsak mükemmele yakın olmalıyız ya! Düşünsenize manzaranın tadını bile çıkaran yok. Varsa yoksa iyi bir poz yakalayıp yayınlamak. Sonra aklıma bu hissi Instagram’a yansıtmak geldi. Aslında ünlülerin Instagram fotoğraflarını yorumlamak gibi bir düşüncem yoktu. Arkadaşlarımla bu konuyu konuşurken bir anda bu fikir çıktı. 

Seni arayıp kızan oldu mu? Ya da fotoğrafların altına yorum yapan ünlü?

Arayıp kızan hiç olmadı. Çünkü kendimle karşılaştırdığım ünlülerin hiçbirini yermiyorum. İşin içine de bolca mizah katıyorum. Zaten esas mesajım da baştan beri çok açık. Dizilerde, çekimlerde, sosyal medyada gördüklerimiz hayatın bütünü değil. Hatta çoğu gerçek değil. Kimse 24 saat makyajla ya da fönlü saçla dolaşmıyor. Bence ünlüler de artık bundan sıkıldı ve makyajsız fotoğraf paylaşma akımı başladı. Fotoğrafların altına yorum yapan, paylaşan çok ünlü oldu. Hepsi de olumlu tepkilerle geldi, hatta hep birlikte güldük.

FANLARDAN AZAR YEDİM

Ünlülerin fanlarından azar yediniz mi hiç? 

Fahriye Evcen fanlarından günlerce azar yedim. Valla affetmediler (Kahkahalar).  

Ünlü isimlerden “Benim de fotoğrafımı yorumlasana” diyen var mı?

Yok, hiç olmadı. Ama çok samimi yaklaşanlar ve sürekli konuştuklarım oldu. Bunun sonucunda benim keyifle yorumladıklarım var.

Bu fotoğrafları yorumlama meselesinin altında ne yatıyor, ne anlatmak istiyorsun?

Şu an sayfamda “Instagramda-Gerçekte” paylaşımları da yapmaya çalışıyorum. Çünkü bu platformda beş dakika bile gezseniz diğer hayatların kendi hayatınızdan çok daha iyi olduğunu düşünüyorsunuz. Bitmeyen tatil ve eğlenceler, hayal edemeyeceğimiz evler... İnsan kendi hayatına dönüp “Abi ben ne yaşıyorum?” diyor. Bunların hepsi de “Yeterince iyi değilim” hissi yaratıyor ve kişinin özgüvenini yerle bir ediyor. Ben bunların çoğunun bir sosyal medya illüzyonu olduğunu anlatmak istiyorum. Başarılı, mutlu ya da kendimizi sevmek için sosyal medyada gördüğümüz rüya hayatlara sahip olmamıza gerek yok. Mükemmel bir bedene sahip olmak ya da zengin olmak sizi iyi hissettirmeyecek. Önemli olan bizi mutlu eden gerçek şeyleri bulmak...

Herkes mutlu(ymuş), çok güzel(miş), herkesin vücudu fit(miş) gibi...

Gerçek hayatın sosyal medyada gördüğümüzle alakası yok. Bunu fark etmemiz, burada gördüklerimizle bedenimizi ve hayatımızı kıyaslamamız lazım. Instagram’da kimse ağlamıyor, kimse kredi çekmiyor. Herkesin, her şeyi yapmak için gücü var. Peki, çevremize baktığımızda böyle bir dünya var mı, yok!

Siz de bu mış gibi görüntüler veren fotoğraflardan etkilendiniz mi, “Millet ne hayatlar yaşıyor” deme tuzağına düştünüz mü?

Düştüm. Düşmeyen de çok az insan vardır, eminim! Zaten benim eski fotoğraflarıma bakınca anlarsınız. Hep bir şekiller bir pozlar. Instagram’daki profille gerçek hayatım çok başkaydı. Profile baktığınızda “Ne güzel hayat ya, kadın da epey havalı” dersiniz, gerçekte görseniz “Bir şeye ihtiyacın var mı kardeşim?” diye sorarsınız (Kahkahalar). 

EN ÇOK MALZEME VEREN ŞEYMA SUBAŞI

En çok hangi ünlü malzeme veriyor?

Yorumlamayı en çok sevdiğim Şeyma Subaşı çünkü fiziğine ve yaşamına çoğu insan öykünüyor, bu da bana fazla malzeme veriyor.