Milano’da moda eğitimi alarak en büyük hayalini gerçekleştiren Selma Çilek, Türkiye'ye döndükten sonra kurduğu SELMACILEK markasıyla ismini kısa sürede duyurdu. Sırf moda diye vücut tipine uymayan, herkesin üzerinde olan parçalardan uzak durulması gerektiğini söyleyen tasarımcı, “İnsan klasikler içinde en güzeldir” diyor.
İÇ DÜNYAMIZA IŞIK TUTAR
Kıyafetler neler anlatır?
Kıyafetler insanın tarzını, stilini anlattığı kadar iç dünyasını da anlatır. Mutlu insanlar genelde yeniliklere daha açık tiplerdir ve yeni şeyleri denemekten çekinmezler. Mutsuz insanlarsa daha çok aynı tip ve aynı renk kullanmaktan yanadırlar, değişiklikleri sevmezler. Tabii ki kıyafetler, insanın statüsü, dini görüşü, yaşadığı ülke hakkında da ipuçları verir ama bana sorarsanız en çok zevkini gösterir.
Stil mi, şıklık mı?
Bence kesinlikle stil, çünkü şıklık göreceli bir kavramdır. Kendimi çok şık hissettiğim bir tasarımın içinde, başkasına göre çok rüküş de görünüyor olabilirim. Fakat stil özgündür, o kendi stilinizdir ve başkasının sizi şık ya da rüküş görmesi umurunuzda değildir. Kendinizi iyi hissederseniz, o zaman insanlara da aynı enerjiyi verirsiniz. Eğer çok farklı bir stile sahip değilseniz o zaman diğer insanlar da sizi o şekilde kabul eder.
Tasarımlarınızda öncelikle parkalar yer alıyor. Neden tercih ediyorsunuz? Parkaları nasıl kıyafetlerle giyelim?
Parka benim yıllardır en favori tasarımım diyebilirim. SELMACILEK markasını ilk olarak 2012 yılının kış koleksiyonuyla birlikte görücüye çıkardım ve o zaman da koleksiyonum içinde en sevdiğim tasarım parkaydı. Fakat o zamanlar insanlara farklı geldi, yeşil kumaşını eskiden moda olan asker parkalarına benzetip çok ilgi göstermediler. Ancak ben inatla her sezon aynı modeli çıkarmaya devam ettim, çünkü benim en beğenerek giydiğim tasarımımdı. Bir sonraki sezon gördüm ki dünyanın en büyük markaları bile parka tasarlamaya başlamış. Hatta sadece parka tasarımı yapan dünyaca ünlü bir sürü marka doğmuş. Tabii benim müşteri kitlem de gün geçtikçe beğenmeye ve satın alamaya başladı. Geçen yıldan bu yana da en çok satan, en beğenilen ürünüm haline geldi. Hatta dünyaca ünlü blogger Chiara Ferragni bile modele bayılıp benden bir tane istedi ve kendi sosyal medya hesaplarında paylaştı. Bence parkaları hem günlük hayatımızda günlük kıyafetlerimizle hem de gece kıyafetlerimizle rahatlıkla kullanabiliriz.
YAKIŞTIRIYORSANIZ
Modayı nasıl yorumlarsınız?
Biraz klişe olacak belki ama moda, insanın kendine yakıştırdığıdır. Bu işe girdikten sonra bunu çok daha iyi anladım. Mesela bir tasarım yapıyorum ve bakıldığında o kadar kullanışlı, o kadar herkese yakışacak bir modelmiş gibi görünüyor ki fakat o beğendiğiniz model, bir insanın üzerinde dünyanın en kötü modeli gibi görünüyor. Bazen de en beğenmediğiniz, asla satmaz dediğiniz bir model de bazı insanların üzerinde, onların kendi zevklerine göre yaptıkları kombinlerle diğer bütün tasarımlarınızı geride bırakacak kadar şık ve stil sahibi görünebiliyor. O yüzden bence insanın kendine yakışan şeyleri farklı şekilde kombinleyip kendi tarzını, kendi stilini yaratması en mantıklısı.
PARKA ÇILGINLIĞI!
Bu sezon bizi neler bekliyor? Nelere yatırım yapalım?
Bu sezon tahmin edersiniz ki benim de favorim olan parkalar en ön planda. Bu yıl adeta bir parka çılgınlığı var. Bence herkesin mutlaka dolabında bulundurması gereken en önemli parça parka... Bir de parkalarla ve diğer başka şeylerle de çok rahat kombin edebilecekleri süet diz üstü çizmeler olmazsa olmaz.
MODA KURBANI OLMAYIN
Kadınlara ne tavsiye edersiniz?
Kadınlara tavsiye edebileceğim en önemli şey, moda kurbanı olmasınlar. Moda diye herkesin üzerinde gördükleri, asla kendilerine yakışmayan ya da vücut tiplerine uymayan tasarımları tercih etmesinler. İnsan klasikler içinde en güzeldir. Kendi vücut tiplerine göre klasik parçaları kullanmayı tercih etsinler. Mesela kısa ve kalın bacaklı kadınlar, bu yıl yine ön planda olan İspanyol paça pantolonları, yüksek topuklu ayakkabılarla kullanabilirler ve üzerlerine giyecekleri hiçbir