GÜLCAN TEZCAN / gulcantezcann@gmail.com
Ülkemizde kültür ve doğa turizmi giderek daha çok ilgi görmeye başlıyor. Haritanın en doğusundan en batısına birbirinden özel rotalar yerli ve yabancı turistler tarafından tercih ediliyor. İlk akla gelen yerler Kapadokya, Gaziantep ve Göbeklitepe'den dolayı Şanlıurfa gibi görünse de potansiyeli henüz yeterince açığa çıkmamış şehirler de var. Onlardan biri de Mersin. Akdeniz sahilinin avantajının yanı sıra özellikle inanç turizmi anlamında da çok önemli ziyaret noktalarına sahip olan Mersin, doğa turizmi ve termal su kaynakları ile de yakın dönemin turizm destinasyonlarından biri olmaya aday.
Yahudi, Hıristiyan ve Müslümanların saygı gösterdiği bir peygamber olan Danyal Aleyhisselam'ın makamına ev sahipliği yapan Mersin'deki Makam-ı Danyal Camii ilçe merkezindeki Kubat Paşa Medresesi'nin kuzeybatısında yer alıyor. Tarsus Müzesi tarafından Makamı-ı Danyal Camii'nde yapılan kurtarma kazıları sonucunda camii içinde bulunan temsili mezarın altında, rivayetlerde anlatılan bir türbe yapısına ulaşılmış. Yedi Uyurlar olarak da bilinen ve Kur'an- Kerim'de de Kehf Suresinde bahsedilen Ashab-ı Kehf'in yaşadığı mağara da Tarsus'un Dedeler Köyünde bulunuyor. Mersin'in Tarsus ilçesindeki, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan ve her yıl çok sayıda Hristiyan'ın ziyaret ettiği "St. Paul Kilisesi, Kuyusu ve Tarihi Çevresi" de şehrin inanç turizmi açısından önemli ziyaret noktalarından biri. "Tarsuslu Pavlus" olarak bilinen St. Paul'un (Aziz Pavlus) doğum yeri olan ilçedeki tarihi kilise, 1994'te tescillenerek koruma altına alındıktan sonra Kültür ve Turizm Bakanlığınca 1997'de başlatılan ve 2001'de tamamlanan restorasyon çalışmalarının ardından "Anıt müze" olarak ziyarete açıldı. Yaklaşık 30 metre derinliğindeki kuyunun çevresindeki arkeolojik kazılarda Roma, Bizans ve Osmanlı kültür katlarının varlığına rastlandı. Bazı Hristiyanlar hacı olma mertebelerini güçlendirmek için bu noktalara uğradıktan sonra Kudüs'e geçiyor. Tarsus'ta Azil Pavlus'u ziyarete gelen Hristiyanlar, St. Paul Kuyusu içerisinde çıkan suyla vaftiz oluyor. Burada vaftiz olmak Hristiyanlar için çok değerli.
BAHÇEDEN SOFRAYA BİR DÖNÜŞÜM HİKÂYESİ
Mersin'in turizm potansiyelini karşılamak üzere Toros dağlarında muhteşem bir doğada hizmet veren BN Hotel Thermal & Wellness, 'bahçeden sofraya' konseptiyle kendi bahçesinde ve bostanında yetişen ürünlerle hazırladığı menüsü ve gurme lezzetleriyle de ön plana çıkmayı başarıyor. Doğadan geldiği gibi sunulan en değerli ve kaliteli saf termal suyu kullanım imkânı sağlayan 35 farklı termal havuzu ile Avrupa'nın en iyi lüks termal oteli seçilen BN Hotel, sürdürülebilir turizm anlayışına da örneklik teşkil ediyor. 348 bin metrekare üzerinde 18 farklı meyve çeşidine ev sahipliği yapan ve 102 dönümü otel yerleşkesi olan BN Hotel, ilhamını doğadan alan ve mümkün olduğunca doğaya geri verebilen menüsüyle kaynakları verimli kullanmayı destekliyor. Bahçeden toplanan tüm ürünler, mutfakta dünyaca ünlü şefler tarafından değerlendiriliyor.
"SÜRDÜRÜLEBİLİR GASTRONOMİYİ DESTEKLİYORUZ"
BN Hotel'in Executive şefi Sedat Buğday, mutfakta hiçbir doğal kaynağın boşa harcanmamasını temel aldıklarının ve sürdürülebilir gastronomiyi desteklediklerinin altını çizerek şu bilgileri veriyor: "Salatalarımızda kullandığınız ürünleri bahçemizden topluyoruz. Kendi zeytinyağımızı kendimiz üretiyoruz. Ağaçlarımızdan elde ettiğimiz meyvelere göre menülerimizi oluşturuyoruz. Örneğin bu ay mürdüm eriği hasadı yaptık ve menümüzde bu hasada uygun tatlar ekledik. Mürdüm eriğini hem tatlılarda hem meyve sularında kullanarak konuklarımıza sunacağız." İşletme olarak en önem verdikleri konuların başında sürdürülebilirliğin geldiğini söyleyen BN Hotel Thermal&Wellness Genel Müdürü Suat Delidere ise "Gıda ve diğer malzemelerden kaynaklanan atıkların azaltılmasından yerel lezzetlerin kullanılmasına, yerel tedarikçilerle çalışılmasından bahçedeki endemik bitkilerin artırılmasına kadar sürdürebilirlik çalışmalarımız her alanı kapsıyor. BN Hotel Thermal&Wellness olarak menülerimizi oluştururken mevsimsel ürünlere olduğu kadar yerel lezzetlere de ağırlık veriyor, yerel ekonomiyi destekliyoruz." şeklinde konuşuyor.