Ilımlı zihinsel yıkım nedir? Demanstan ne farkı vardır?

Alzheimer ve diğer tür demans kriterlerini karşılayacak düzeyde bir etkiye yol açmasa da Ilımlı zihinsel yıkım yaşayanların da yarısı sonraki dönemlerde Alzheimer'e yakalanabiliyor.

DR. SEVDA SARIKAYA / sevda.sarikaya@stargazete.com

Çevremizde çokça Alzheimer ve demans tanımlarını duyuyoruz ama ılımlı zihinsel yıkımdan genelde bahsedilmiyor. Alzheimer ve diğer tür demans kriterlerini karşılayacak düzeyde bir yıkıma sebep olmayan ve yaklaşık yarısı ömür boyu ilerlemeden aynı kalan bir hasta grubu. Diğer bir tabirle iyi huylu bir zihinsel yıkım türü. Bu rahatsızlığın önemi yarısının sonraki dönemlerde Alzheimer hastalığına ilerleyecek olması. Eğer tanı erken konulabilirse, gereken önlemler alınıp sıkı takip yapılarak bu risk azaltılabilir ya da gelişebilecek Alzheimer hastalığı erken yakalanabilir. Zihinsel yetiler henüz hafif düzeyde etkilenmiştir. Kişinin günlük yaşamını sürdürmesini etkileyecek düzeyde bir yıkım yoktur. Etkilenen zihinsel yeti grubuna göre iki alt tipi vardır.

Amnestik ılımlı zihinsel yıkım: Burada etkilenen zihinsel işlev bellektir. Henüz Alzheimer hastalığı kriterlerini karşılayamayacak kadar hafif ama normal yaşlılık süreci diyemeyeceğimiz kadar da belirgin bir bellek tutulumu söz konusudur. Amnestik ılımlı zihinsel yıkım tanısı alan hastaların yaklaşık yüzde 50’si ilerleyen dönemde Alzheimer hastası olabilir. Geri kalan kısmı ise Alzheimer hastalığına dönüşmeden bu bellek hasarı ile yaşamlarını sürdürebilirler.

Nonamnestik ılımlı zihinsel yıkım: Bu rahatsızlıkta ise etkilenen alan, bellek dışındaki zihinsel işlevlerdir. Organizasyon ve plan yapma, öğrenme, karar verme gibi diğer yürütücü işlevler etkilenir. Bu hastaların da bir kısmı ilerleyen dönemde Alzheimer dışı diğer demans türlerine dönüşür.

Yapılan uzun dönemli çalışmalar, 65 yaş ve sonrasında ılımlı zihinsel yıkım oranının yüzde 15-20 civarında olduğunu öngörüyor. Oran hiç de azımsanacak düzeyde değil. Ilımlı zihinsel yıkım tanısı alanlar için ilaç tedavisi konusunda farklı fikirler var. Alzheimer ilaçlarını erken başlamak gerektiğini savunanlar kadar, herhangi bir tedavi almadan sadece takip edilmesi gerektiğini düşünenler de mevcut. Benim yaklaşımım ise, yaşam alışkanlıklarını (beslenme, hareket, zihin egzersizleri, sosyalleşme) yeniden düzenlemesine yardımcı olup, sıkı takibe alarak gelişebilecek olan Alzheimer hastalığını erken yakalamak şeklinde.

Ilımlı kognitif yıkım tanısı konulduktan sonra Alzheimer hastalığına ilerlememesi için öneriler;

Hipertansiyon, diyabet gibi Alzheimer için risk oluşturan hastalıklarla ilgili ilaçları ihmal etmemek.

Sigara içiyorsanız bırakmak, alkol kullanıyorsanız bırakmak veya miktarı azaltmak.

Stres yaratan ortamlardan uzak kalmak, stresle mücadeleyi öğrenmek, kaygı oluşturabilecek durumlardan kaçınmak. Çünkü stres ve kaygı hafıza problemlerinin daha da kötüleşmesine neden olur.

Düzenli fiziksel egzersiz yapmak. (en azından her gün yarım saat yürümek)

Düzenli ve dengeli beslenmek. Meyve ve sebzeyi ihmal etmemek, omega 3 ve proteinden zengin gıdaları (balık, kırmızı et, baklagiller) düzenli olarak tüketmek, doymuş yağ tüketimini (tereyağı, margarin) sınırlamak.

Zihninizi sürekli aktif tutmak. Zihin egzersizlerine ağırlık vermek, sürekli yeni şeyler öğrenmek zihni aktif tutmak için yapılabilecek en iyi egzersiz türüdür.

Rahatlatıcı aktivitelere zaman ayırmak. Müzik dinlemek, kütüphaneye gitmek, bahçe işleri ile uğraşmak, hoş bir manzara eşliğinde kahve/çay içmek, yoga yapmak rahatlatıcı aktivitelere örnek olabilir.

Uyku düzenine dikkat etmek.

Sosyal hayattan kopmamak, düzenli bir sosyal hayata sahip olmak.