MERVE YILMAZ ORUÇ / merve.oruc@aksam.com.tr
Medyada yer alan içerikler sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla eskisinden daha fazla teyide muhtaç hale geldi. Bilgi kirliliği sosyal medyada çok ciddi anlamda artıyor. Yapılan bir araştırmaya göre de yanlış bilgi doğru bilgiden 6 kat daha hızlı yayılıyor. Türkiye’de sahte hesaplar üzerinden manipülasyon, özellikle de gençleri yanlış bilgilendirme çok fazla var. Bu konuda uyarılarda bulunan Uluslararası Sosyal Medya Derneği (USMED) Başkanı Said Ercan, “Sahte hesaplarla kitleler yönlendirilmeye, gündem oluşturulmaya çalışılıyor. Mesela bir intihar vakası oluyor. Daha sebebi belli olmadan hemen o intihar politik bir alana çekilerek olay üzerinden muhalif algı oluşturma çabası hızlı örgütleniyor. Kitleleri yönlendirmek çok kolay.” dedi.
Gençleri manipülasyondan korumak için ne yapılmalı? Sosyal medyada çocuklar ya da gençler; şiddet, müstehcenlik içeren, yine bilinçaltına zarar veren hatta belki de bir süre sonra unutkanlığa neden olacak videolara şahit oluyor. Ve psikolojik olarak yıpranıyorlar. Gerçek hesap zannedip sahte sanatçı hesaplarına yazanlar da var. Bu şekilde dolandırıcılıklar arttı. Türkiye sosyal medyayı dünyada en çok kullanılan ilk 5 ülke arasında. Bu kadar sosyal medya kullanıcısı varken dijital medya okuryazarlığına hakim olmamak tehlikeli. Telefon kullanmayı bilmeyen insanlar sokakta her yerdeler. Ve o silahla kimleri vuracakları belli değil. Bu noktada dijital medya okuryazarlığı daha önemli hale geldi. Pilot okullarda dijital medya okuryazarlığı eğitimi başladı. Dijital medya okuryazarlığı eğitimi ne zaman verilmeli? Dijital medya okuryazarlığı eğitimi ilkokuldan itibaren verilmeli. Ülkemizde sosyal medya kullanım yaşı çok düştü. Eğitim önce ailede başlamalı. Yeni yapılan araştırmaya göre ailelerin yüzde sekseni çocuklarından daha kötü bir internet kullanıcısı. Veliler için topyekün bir sosyal medya eğitim seferberliği yapılmalı. Aileler çocukların sosyal medya kullanımına dikkat etmeli. Türkiye ortalamasına bakıldığında sosyal medya, müzik, oyun için kalınan süre 14 saate ulaşmış durumda. İnternetin alışkanlığa dönüşmesi engellenmeli. İçerik üretim ve paylaşımında nelere dikkat edilmeli? Türkiye’de maalesef sosyal medya, sosyal ağ, video içerik üretimi yok. Kopyala yapıştır içerikler çok fazla var. O yüzden orijinal fikirlerin, orijinal resimlerin, orijinal içeriklerin piyasaya sürülmesi lazım. Takipçiye değer üreten, ona katkı sağlayacak içerikler paylaşılmalı. Paylaşımlarda dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan biri kul hakkına girmemek ve bilginin doğruluğunu teyit etmek lazım. Öte yandan yazdığımız şey toplumda infale dönüşebilir mi? Bunların bilincinde olarak paylaşımlar yapılmalı. Yine paylaşımlarda yaş sınırına dikkat edilmeli. İmla, dil kuralları ile telif haklarına dikkat etmek lazım. Sırf like alıyor diye kötü şeyler paylaşmamak lazım. İyiyi, güzeli doğruyu yaymak, dayanışmayı ve yardımlaşmayı artırıcı içerikler üretmek lazım. İyi bir dijital medya okuryazarı nasıl olur? İyi bir dijital medya okuryazarı gerçek hesaplar ile sahte hesapların ayrımını yapar. Sosyal medyadaki etkileşim gerçek bir etkileşim mi bilir. Bilgi kirliliğinden ve bildirim tacizinden kendini korur. Sosyal medyada tanıdıklarla ve gerçek kişilerle iletişime geçer. SOSYAL MEDYADA ADAP KURALLARI UNUTULDU Sosyal medyada görgü kurallarına pek uyulmuyor. Çünkü burada insanlar sadece bir kullanıcı adından ibaret. Onun kızdığını ya da güldüğünü fark etmiyoruz, ne düşündüğünü bilmiyoruz. Karşımızdaki kullanıcının yaşını, cinsiyetini bilmiyoruz. Toplumsal alanda uyduğumuz belli kurallar var. Bu görgü ve adap kuralları sosyal medya da geçerli olamıyor. Çünkü karşımızda sadece kullanıcı adı var. Burada herkes herkes ile iletişim halinde. Dünyada 50 milyar makine var şu an birbirine bağlı insan da dahil olmak üzere. Hepsiyle iletişim halindeyiz. Benim bir sözüm var ‘İletişim kurmaktan iletişim kuramıyoruz’. Sürekli iletişim ve bildirim halindeyiz. Az önce bir profilde arkadaşının babasının öldüğünü gören kullanıcı ona baş sağlığı ve üzgün surat gönderirken, diğer profilde evlenen bir arkadaşına mutluluklar dileyerek gülen surat gönderiyor. Duygu geçişleri de çok hızlı. Sosyal medya da kimsenin kaybetme korkusu da yok. Bir takipçi kaybeder ise başka takipçiler yine onu bekliyor. Yeri bir şekilde doldurulur. Onun için de artık insanlar birbirini alttan almaya idare etmeye ihtiyaç duymuyor. Sonuç olarak görgü kurallarının geri plana atıldığını görüyoruz. BUNLARA DİKKAT! - Karşınızdakiyle yüz yüzeyken yapmayacağınız hiçbir şeyi yapmayın. - Gizliliğin arkasına kesinlikle saklanmayın. - Paylaşım size ait değil ise kaynak gösterin. - Aynı paylaşımları yapmayın - Tanımadığınız kişilerle senli benli konuşmayın. - Argo, küfür kullanmayın. - Yorumları yanıtsız bırakmayın. - Dürt’meyin. - İzinsiz kimsenin görüntüsünü paylaşmayın.