İçimize sığmayan acının dışavurumu: 4 Saat Ara

Bağımsız Sanat Vakfı tarafından hazırlanan ve Gazze'de yaşanan katliama dikkat çeken 4 Saat Ara sergisi açıldı. Farklı disiplinlerde eserlerin yer aldığı sergiyi küratörü Hülya Yazıcı, Akşam Cumartesi'ye anlattı. Yazıcı; ''Sanatçının görevi yanlışa, adaletsizliğe tepki vermek ve aynı zamanda yaşanan travmayı, tarihi bir gerçeklik olarak sonraki nesillere aktarmak üzere eserleriyle belgelemektir. Bu sergi içimize asla sığdıramadığımız ve müdahale edemediğimiz acının bir dışa vurumu'' diyor.

MERVE YILMAZ ORUÇ / merve.oruc@aksam.com.tr

Gazze'de devam eden katliama karşı sanatçılar üretmeye, farkındalık oluşturmaya ve seslerini duyurmaya devam ediyor. Bağımsız Sanat Vakfı'nda geçtiğimiz hafta açılan 4 Saat Ara adlı sergi de savaşlarda yaşanan insan hakları ihlallerine dikkati çekmek amacıyla farklı disiplinlerden sanatçıların bir araya gelerek hazırladıkları eserlerden oluşuyor. Karma sergide Ahmed Raid Türkmen, Fatih Balcı, Fuat Kozluklu, Gözde Atlas, Haydar Şendur Cankutan, Hülya Yazıcı, İbrahim Al Hassaun, Muhammet Bakır, Muhsin Bilyap, Mustafa Şanlı, Khayyam Zedan, Tina Mansur, Eyas Jafaar, Nilay Kan Büyükişliyen ve Zahit Büyükişliyen gibi farklı disiplinlerden sanatçılar yer alıyor. 15 Ocak'a kadar ziyarete açık olan sergiyi, küratörü Hülya Yazıcı anlattı.

KATLİAM İNSANLARIN UYANIŞI OLDU

"Gazze'de yaşananlar, eli her yere yetişen Amerikan emperyalizminin hangi boyuta ulaştığının bir göstergesidir. Bir adım geride durarak yok etme emrini verdiği maşa devletlerin vasıtasıyla insanları ve bütün canlıları, yaşam alanlarını, kültürleri iz bırakmayacak biçimde yerle bir ederek, kendi çıkarları ve hâkimiyeti doğrultusunda dünyayı insansızlaştırarak, dizayn etmeye çalışan insanlık dışı bir vahşetle karşı karşıyayız. Ne yazık ki bu ne ilk ne de son." diye konuşan Yazıcı sözlerine şöyle devam etti: "Gazze'de yaşanan dram, kötünün karşısında iyinin yenik düştüğünü gösterse de biliyoruz ki büyük bedellerin ödendiği bu acımasız kıyımın, aynı büyüklükte pozitif bir karşılığı da vardır. Çünkü coğrafyamızda yaşanan katliamlar dünya insanlığının uyanışına vesile olacak kadar büyük tepkilere neden oldu."

Böyle durumlarda sanatçılara düşen görevler olduğundan bahseden Yazıcı, "Sanatçının görevi yanlışa, adaletsizliğe, tepki vermek ve aynı zamanda yaşanan travmayı, tarihi bir gerçeklik olarak sonraki nesillere aktarmak, yaymak üzere eserleriyle belgelemektir. Yapmış olduğumuz sergi içimize asla sığdıramadığımız ve müdahale edemediğimiz acının bir dışa vurumudur." diyor.

AYNI DURUMU YAŞAYAN SANATÇILARDA KATILDI

Bağımsız Sanat Vakfı'nda açılan serginin adı, 4 Saat Ara... Katliamın başladığı günlerde Gazze'lilerin şehri terk etmesi için verilen ancak riayet edilmeyen 4 saatlik ateşkes arasına atıfta bulunduklarını dile getiren Yazıcı sergi için yola nasıl çıktıklarını anlattı: "Gazze'de yaşanan katliam konusunda sosyal medyadan tepki veren paylaşımlar yaparken, diğer sanatçıların da bana katılacağını düşünmüştüm. Bu arada sanatçı Gözde Atlas'ın hassas paylaşımlarını gördüm ve birlikte bu sergiyi yapmaya karar verdik. Başlangıçta iki kişiydik on günlük süreçte katılım arttı, Suriyeli mülteci sanatçılardan benzer bir acıyı yıllardır yaşayan çok sayıda arkadaşım dahil oldu. Sergi açılışında fark ettik ki bize katılmak isteyen başka sanatçılar da varmış. Daha ilerde belki Uluslararası İstanbul Trienali'nin teması olarak bu sergiyi daha büyük katılımlı olarak düşünebiliriz."

OKYANUSUN KALBİ ACILARLA YOĞRULDU

Hülya Yazıcı'nın da sergide Okyanusun Kalbi adlı bir çalışması bulunuyor. Kendi eseri özelinde konuşan Yazıcı çalışması hakkında şunları aktardı: "4 Saat Ara sergisinde çözüm bulamadığımız acılardan, depremlerden, savaşlardan, insan hakları ihlallerinden, Afrika kıtasındaki açlık ve yoksulluktan kısaca insanlığın bütün acılarıyla yoğrulmuş, hepsini içine alan büyük bir kalp yapmayı düşündüm. Okyanusun Kalbi, düşüncesi anlık olarak geldi diyebilirim; fakat uygulama aşaması ise oldukça uzun yani tıpkı biriken travmalarımız gibi."

SANATÇI OLARAK YAPMAM GEREKENİ YAPTIM

Sergide çocukların yer aldığı birçok esere rastlıyoruz. "Gazze'de ve yakın coğrafyamızda yaşanan savaşlarda yalnızca yetişkinler katledilmiyor, özellikle Gazze'deki vahşetin kurbanları çoğunlukla masum çocuklar. Hayatta kalanlarsa ne yazık ki anasız babasız, yersiz ve yurtsuzluğa mahkûm. Yaşadıkları sokaklar, okudukları okullar, sevdikleri hayvanlar, parklar, ağaçlar, sahip oldukları geçmişleri, kültürleri, kısaca her şeyleri bir boşluğa, yokluğa mahkûm edilmiş durumda. Emperyalizmin bu ilkel, doymak bilmez insanlık dışı iştahı karşısında küresel bir intifadaya doğru kenetlenecek bir karşı duruş gerekiyor acilen." şeklinde konuşan Yazıcı sözlerini şöyle tamamlıyor: "Bir sanatçı olarak üzerime düşeni yapmaya çalıştım. Ancak bu büyük insanlık meselesi için toplumsal duyarlılığın ve tepkinin, ekonomik alandaki yaptırımların, boykotların giderek artmasını, savaşların tahakkümlerin olmadığı bir dünya diliyorum bütün insanlık alemi için."

'BİR YERLERDE BİR ÇOCUK'

Sergide diğer küratör Gözde Atlas'ın bir video art çalışması ve onunla bağlantılı olarak 12 adet sulu boya çalışması yer alıyor. Açılışta konuşan Atlas yaşananlara karşı sanatçıların susmasının çok zor olduğunu belirterek, "Sergiye uçurtma üzerine çizdiğim 'Bir yerlerde bir çocuk' isimli seri ile katıldım. Fakat burada enteresan bir şey oldu; İsrail saldırılarında öldürülen Filistinli şair ve yazar Refaat Alareer'in meşhur şiirinde geçen ifadeleri resmetmiş gibi oldum. Aslında benim daha önce gerçekleştirdiğim bir çalışmaydı. Ama o mısraları okuyunca benim eserlerimin sözlere dökülmüş hâli gibiydi." dedi.

SERGİDEN NOTLAR...

Sergide, 13 sanatçının ve 2 küratörün enstalasyon, video art, heykel, resim ve fotoğraflarından oluşan 40 çalışması var. Zahit Büyükişliyen'in dört adet Gazze katliamını anlatan resimlerinden biri "Gazze guvernikası" adını taşıyor. Ressam Muhsin Bilyap'ın "Gazze Mon Amor" adlı resmi, Hiroşima Mon Amor filmine gönderme yapıyor. Yine Ressam Muhammet Bakır'ın dört, beş adet resmi, Sanatçı Fatih Balcı'nın İsrail'in verdiği dört saatlik araya gönderme yapan saatlerle yaptığı enstelasyonu, Suriyeli sanatçı Tima Mansur'un Gazze Bebekleri resmi, Ressam Mustafa Şanlı'nın tanklara karşı sapan betimlemesi, Suriyeli ressam İbrahim Al Hassoun ve Ahmed Raid Türkmen'in çocuk ölümlerini tema olarak işlediği resimleri yer alıyor. Suriyeli sanatçı Eyas Jafaar ve Khayyam Zedan'ında birer adet çalışmasının bulunduğu sergide Nilay Kan Büyükişliyen'in üç adet ve Haydar Şendur Cankutan'ın da bir adet heykeli sergileniyor.