emine.biyik@aksam.com.tr
Filmlere, şarkılara konu olan Cibali’de hacmi küçük, albenisi büyük “Umut Ev Yemekleri” adlı mekânın sahipleri Beste Kaçmaz ve Sabriye Şimşek’le buluştuk. “Bizimkisi yemek paylaşma sevdası” diyen ikiliden, “İçerde” dizisine ev sahipliği yapan mekânın açılış hikâyesini dinledik.
Cibali… Bilmediğiniz bütün zamanların saklı olduğu sokaklarıyla, filmlere, dizilere konulan meşhur karakoluyla, 80’lerin havasını estiren kafeleriyle, turistlerin objektiflerine poz veren taş duvarlarıyla zamanın içinde kaybolduğunuz büyülü
SOHBETİ SEVEN MEKÂN
Beste Kaçmaz ve Sabriye Şimşek… Beste 28, Sabriye 29 yaşında. Biri işletme mezunu, diğeri turizm ve otelcilik… Beste fotoğraf çekmeye bayılıyor, Sabriye yeni diller öğrenmeye… Merakımıza yenik düşüp soruyoruz “Umut Ev Yemekleri projesi nasıl hayata geçti?” diye, Sabriye başlıyor anlatmaya, “Üniversite öğrenciliğim Kapadokya bölgesinde küçük bir pansiyonda geçti. Orada keyfimce yaptığım yemekleri arkadaşlarımla paylaşma sevdası, ev yemekleri yapabileceğim bir mekân açma hayaline çoktan sürüklenmişti. Fakat okul bittiğinde ekonomik şartlar gereği en pratik yoldan iş bulma eğilimiyle turizm sektöründe kurumsal otellerde çalışmaya başladım. İnsan hayallerini aklından çıkartamıyorsa bulunduğu koşullar iyi de olsa kötü de olsa kendi gerçeğini yansıtamıyor. Mutsuz ve huzursuz oluyorsunuz. İşte ben bu durumu fark edip netliğe kavuşturduğum gün istifa ettim ve kısa süre içinde ilk ortağım olan Eren ile bu işe başladık. Fakat onunla olan ortaklığımız, hedeflerimizin farklılığından dolayı sadece altı ay sürdü. Ardından çocukluk arkadaşım Beste’yle gönüllerimizi ‘hayaller güzeldir fakat gerçekler emek ister’ noktasında birleştirip Umut Ev Yemekleri’ni hayatımıza üçüncü bir arkadaş olarak dâhil ettik.” Sohbeti, dost meclislerini seven bu mekân, tam iki buçuk yıldır birbirinden lezzetli yemeklerini misafirlerine ikram ediyor.
ESKİ İSTANBUL’UN ORTASINDA…
Sabriye ve Beste için Cibali, hayalleri gerçeğe dönüştürebileceğiniz bir yer. “Bir yanımız yarım asırlık kıraathane, bir yanımız 600 yıllık tarihe tanıklık etmiş Üsküplü Çakır Ağa Camii, bir yanımız 133 yıllık Cibalı Tütün Fabrikası… Ve eski İstanbul’un tam ortasında ‘Umut Ev Yemekleri’... Dolayısıyla hayalimizi hayata geçirmek için daha iyi bir yer olamazdı.” Sabriye ve Beste için yemek yapmak bir ifade şekli... “Sevgimizi ifade edebileceğimiz her yemeği yapmaktan büyük keyif alıyoruz” diyen ikili, birbirinden lezzetli yemekleriyle misafirlerinin kalplerini tam 12’den vuruyor. Mekânın en yoğun olduğu saatler öğle servisleri. “Kadir Has Üniversite’sini yakınında bulunduğumuz için çoğunlukla yemeklerimizi bizi hiç yalnız bırakmayan öğrenci ve hocalarımızla paylaşıyoruz. Bununla birlikte Cibali’yi ziyaret etmeye gelen birçok kişi ya tesadüfen ya da keyifli halimizi görüp dükkânımıza geliyor, yemeklerimizin tadına bakıyor. Bu durum da her öğle yemeğini bizimle yemek isteyen misafirlerin sayısının artmasına yol açıyor.”
HACMİ KÜÇÜK, ALBENİSİ BÜYÜK
Sabriye ve Beste’nin lügatinde müşteri “misafir”, işyeri de “ev” demek… İşte bu yüzden her konuklarını güler yüzle karşılayıp güler yüzle uğurluyorlar. Mekânın bulunduğu sokakta yaşlısından gencine herkesin gönlünü fetheden bu ikili, mahalleliyle aile gibi olmuş… Yemek yemeyeceği halde hal hatır sormak için uğrayan bile var. Hacmi küçük, albenisi büyük mekânın yemekleri günlük yapılıyor. Zeytinyağlılar ve sıcak yemekler olarak gruplandırılıyor. “12 çeşit zeytinyağlı, 6 çeşit ana yemek, çorba ve tatlı çeşitlerimiz her zaman self-servise hazırdır. Mönülerimiz ise günlük olarak değişiyor.”
“İÇERDE MİSİNİZ?” DEDİLER “İÇERDEYİZ” DEDİK
Umut Ev Yemekleri, sadece birbirinden lezzetli yemekleri ve misafirperverliğiyle değil, Yayınlandığı gün reyting sistemini alt eden “İçerde” dizisinin bazı sahnelerine ev sahipliği de yapıyor. Beste ve Sabriye’ye “İçerde dizisiyle yollarınız nasıl kesişti?” diye sorduğumuzda bize şu cevabı veriyorlar, “Dizi başlamadan aylar önce sadece yemek yemek için gelmişlerdi. Sonrasında dükkânımızı İçerde dizisinin bazı sahneleri için kullanmayı teklif ettiler, “İçerde misiniz?” diye sordular, biz de “İçerdeyiz” dedik (kahkahalar). Bizim için de güzel bir sürpriz oldu.