Unutulmaz şarkılara imza atmış, hayatını müziğe adamış biri Özdemir Erdoğan. Ayrıca çok hoş bir sohbeti var, oldukça açık sözlü... Lafını hiç esirgemiyor. “Hiç kimseyle yarışmıyorum, kavgam zamanla” diyor. 55 yıllık başarısını, hiç ödün vermediği prensiplerine bağlıyor. “Bu yaştan sonra parayı ne yapacağım?” diyor ve ‘paranın ne önemi var, mühim olan insanlık’ felsefesini savunuyor. Müzik kariyerinde yarım yüzyılı geride bırakan ve unutulmaz şarkılara imza atan Özdemir Erdoğan’la bir araya geldik. İşte sahici bir müzik adamının anlattıkları…
23. İstanbul Caz Festivali’nde ‘Yaşam Boyu Başarı Ödülü’ne layık görüldünüz. Size göre başarının tarifi nasıl yapılır?
ÖBÜR TARAFA GÖTÜREMİYORSUN
Yetmişlerin başında Sezen Cumhur Önal size “Türkçe söz yaz” demiş ama siz “Türkçe sözlü şarkı mı olur” demişsiniz. Fakat daha sonra yazdığınız şarkılar unutulmazlar arasına girmiş. Bu ironiyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben böyle bir lakırdı etmedim. Bu Sezen Cumhur Önal’ın uydurmasıdır. 67 senesine kadar orkestra şarkıcısıydım ve repertuarımızın yarısı caz şarkılarından oluşuyordu. O dönem Sezen Cumhur’la bir araya geldik, “Türkçe sözler yazıyorum” dedi. Ben de Türkçe sözlü yabancı şarkılara sıcak bakmadığımı söyledim. Ama o “Herkes bayılıyor bunlara” dedi. En son bu tip şarkıları yapanlardan biriyim. Sezen Cumhur’un prodüktörlüğünde ‘Kim Bilir Belki Bir Akşamüstü’ plağını, sonra da çok ses getiren ‘Duyduk Duymadık Demeyin’i yaptık. Sonrasında Sezen Cumhur “Gördün mü, şöhret oldun, iyi para kazandın” dedi.
Şöhreti yakalayınca “Bu şarkıları keşke daha önce yapsaydım” dediniz mi?
Evet, şöhret ve para bu çalışmalarla geldi ama ben bunların öncesinde caz şarkıları söyleyen bir müzisyen olarak da hayatımdan memnundum. ‘Paranın ne önemi var, mühim olan insanlık’ diye bir şarkım var. O şarkının sözleri benim felsefemdir. Çünkü biliyorum ki kazandıklarını öbür tarafa götüremiyorsun.
OLİMPİYATLARI ÜZÜLEREK İZLİYORUM
Olimpiyatları üzülerek izliyorum, kalbim sıkışıyor. Çünkü devlet ne gerekiyorsa yaptı. Kapalı spor salonları, stadyum gibi… Kazananlara büyük ödüller verildi. Ama 150 kişiyle olimpiyatlara katıldık ve çok az sayıda madalya aldık. “Ama tecrübe kazandık” diyorlar... Türkiye gibi büyük bir ülkede, Recep Tayyip Erdoğan gibi iddialı bir Cumhurbaşkanının olduğu yerde bir altın ve bir bronz madalyaya talim edemezsin…
BEN ŞOVMEN DEĞİLİM
Geçtiğimiz temmuz ayında UNIQ Açıkhava Sahnesi’nde gerçekleşen konserinizi izleyenler anlata anlata bitiremiyor. Şarkılarınız, anlattığınız hikâyeler büyük beğeni toplamış...
Bir talkshow’cu için güldürme mecburiyeti, gerçek bir sanatçı için kâbustur. O nedenle talkshow’cular gösterilerinde ön sıralara goygoycuları koyar, kendilerini alkışlatırlar. Benim öyle bir yaklaşımım olmadı. Ben şovmen değilim. Kafamın içinde bir senaryo yok. Sadece sahnede içimden geldiği gibi konuşuyorum. Son derece hormonsuz ve doğal espriler yani. Bu durum da insanları mutlu ediyor, doğallığı hissediyorlar. Yıllar önce “Hiç kimseyle yarışmıyorum kavgam zamanla” dedim. Sadece insanlar mutlu olsun, ülkemdeki insanların yüzü gülsün istiyorum.