Piyasada İskeletor adıyla tanınan Kerem Sevinçli bu yıl 70 ülkeden katılımcıya sahne olacak ve Montreal’de
düzenlenecek Red Bull Music Academy’de Türkiye’yi temsil edecek. Kerem’e müzikle ilişkisini ve üretim sürecini sorduk.
Bütün performanslarınıza İskeletor maskesiyle mi çıkıyorsunuz?
He-man çizgi filminden hatırlarsınız; İskeletor’un yüzünün yerinde kafatasını görüyorduk. Hepimizin sahip olduğu kemikleri, kendisi için bir yüz olarak benimsemişti. Anonimliği bu şekilde kendi tanınırlığına dönüştürüyordu. Aynısını amaçlıyorum. Bu yüzden, belli bir İskeletor maskesi yok. Her performansta, o gün bulduğum veya ürettiğim farklı bir maskeyi kullanıyorum. İzleyicinin, farklı maskeler taksam dahi, daha üst düzeyde bir ‘tanıma’ hali yaşamasını istiyorum.Gitar, basgitar, davul, klavye ve synthesizer gibi farklı enstrümanlarla üretim yapıyorsunuz. Müzik
Geçmişinizden bahseder misiniz?
Küçükken babamın çaldığı/çalamadığı enstrümanlarla oynayarak, her enstrümanla aramda eşit mesafe olduğunu, ses çıkarmaya yarayan her şey arasında ortaklıklar bulabildiğimi keşfettim. Daha sonra birçok müzik grubunda, her birinde farklı enstrümanlar çalarak bulundum. Müzik üretiminin ve şevkin, bir tek enstrüman üzerinde, tek yönlü ve organize bir eğitimle köreldiğine inanıyorum. Bunun yerine, yeni insanlarla tanışıp çalarak sürekli bir doğaçlama halinde olmak, her aleti ihtiyaç duydukça kullanmak benim için en faydalı eğitim oldu. Geçen yıl RBMA’nin Paris’teki akademisi için Fransa’ya gitmiş fakat yaşanan terör olaylarından dolayı akademi iptal edilmişti. Orada neler yaşadınız?
Geçen yıl Paris’te yaşanan terör olayları, Akademi’de bulunan herkesi derinden etkiledi. Müzik üretmeyi, her yaştan ustaların verdiği konferansları dinlemeyi amaçlarken, önemli bir konser salonu olan Bataclan’da yaşanan saldırı sonrasında hem insani hem mesleki açıdan üzüldük. Orada kaldığımız birkaç günü, o esnada şehirde olan önemli sanatçıların da katılımıyla durumu değerlendirerek, kendi adımıza yaptığımız çıkarımları paylaşarak geçirdik.
YARATICI YOLLAR BULMAYA ÇALIŞIYORUM
Dijital platformların müziğiniz üzerinde nasıl bir etkisi var?
Müzik yayımlamaya ve sosyal ağlar kurmaya yarayan dijital platformlar, izleyicinin dikkat süresini kısalttı. Örneğin, dinleyici eskiden albüm formatında müzik dinleyerek veya konsere gidip tamamını izleyerek daha geniş bir temayla yüzleşebilirken, günümüzde EP veya bir şarkı süresince yalnızca bir fikre odaklanabiliyor. Daha sonra bir başka şarkı dinliyor. Bir konserdeyse, orada olup müziği deneyimlemekten çok, videoya kaydedip evde izleyerek ve dijital platformlara aktarıp konserve hale getirerek katılım ve aitlik hissini tatmin ediyor. Fakat bu durumu bir lanet olarak görmek yerine, bir mesajı dinleyiciye daha kısa sürede ve kayıpsız şekilde iletebilmek için daha yaratıcı yollar bulmaya çalışıyorum.