DR. SEVDA SARIKAYA / sevda.sarikaya@stargazete.com
Haziran ayı 1983 yılında ABD Ronald Regan başkanlığında yönetilirken Regan tarafından Beyin-Alzheimer Farkındalık Ayı olarak ilan edildi. Nasıl bir kaderdir ki Regan 1994 yılı içerisinde kendisine Alzheimer hastalığı tanısı konulduğunu bir mektupla açıkladı. Amerikan Alzheimer Birliği 2015 yılında #gopurple etiketi ile sosyal medyada bir farkındalık hareketi başlattı. Özellikle 21 Haziran günü mor temalı fotoğraflar #gopurple etiketi ile paylaşılıyor. 21 Haziranın özellikle seçilme nedeni senenin en uzun günü olması. Alzheimer hastalarının ve yakınlarının artık aydınlığa çıkmak istemesini sembolize ediyor. Aynı sene yani 2015 yılında ben de Türkiye'de bu akımın devamı olarak sosyal medyada #MorAl etiketini başlatmıştım. O zamandan beri her sene aynı zamanlarda sosyal medyada #MorAl etiketi ile mor temalı fotoğraf paylaşımları yaparak Alzheimer hastalığına dikkat çekmeye/farkındalık çalışmalarına katkıda bulunmaya devam ediyoruz. Bu sene amacım paylaşımlarımızı Amerikan Alzheimer Birliği'nin dikkatini çekecek hale getirmek ve her ne kadar ABD'de yaşıyor olsam da bu bağlamda Türkiye'nin de varlığını hissettirmek. Peki Alzheimer hastalığına toplumsal farkındalık kazandırmak neden bu kadar önemli? Geçmişten gelen 'yaşlanınca unutkanmak normaldir' algısı, yıllardır Alzheimer hasta ve hasta yakınlarının yaşadıklarının hafife alınmasına, görmezden gelinmesine neden oluyor. Bunun bir hastalık olduğu, tek bulgusunun unutkanlık olmadığı çok daha zorlayıcı bulgularının olduğu, sadece hastayı değil, yakınlarının da hayatını büyük çıkmaza soktuğu, hem toplum hem devlet desteğine ihtiyaçları olduğunun bilinmesi gerekiyor. Ayrıca Alzheimer hastalığına karşı etkili bir ilaç geliştirilebilmesi için çalışmaların artırılmasına ihtiyaç var. Şimdiye kadar yapılan çalışmalarda büyük yol katedildi. Öncesinde tamamen karanlıktayken, tünelin sonundaki ışığı hafiften görmeye başladık. Bu nedenle farkındalık çok daha önemli hale geldi. Dünya üzerinde 50 milyara yakın Türkiye'de ise tahmini 800bin civarında hasta var. Yaşam süresi uzadıkça ve stres yükü ve daha bilinen bilinmeyen birçok faktör arttıkça Alzheimer hastalığının görülme hızı da yükseliyor. Bu hafta bu köşeden farkındalık çalışmalarını başlatarak çok özetle Amerikan Alzheimer Birliğinin açıklamalarıyla, Alzheimer hastalığının en sık 10 bulgusu ve normal yaşlanma arasındaki farkları sıralayacağım;
1. Günlük hayatı etkileyecek düzeyde hafıza sorunları. Hafıza sorunları yakın zamana ait olmalıdır. Evre ilerledikçe zamanda geriye gidilir.
Normal yaşlanmada olabilenler günlük hayatı etkilemez!
2. Plan yapma ve organizasyon gerektiren işlerde zorluk yaşama. Örneğin bir reçetenin tarifini anlayamama, faturalarla ilgili sorun yaşama...
Normal yaşlanmada bu tür sorunlar yaşanmaz.
3. Alışık olduğu günlük görevlerde aksaklıklar. Sürekli gittiği yere giderken zorlanması, alışveriş listesinde hatalar yapması gibi.
Normal yaşlanmada, ancak yeni ve bilmediği teknolojik cihazlarla sorun yaşanabilir.
4. Zaman kavramında sorunlar yaşanması. Tarihi hatta bulunduğu yılı şaşırabilir.
Normal yaşlanmada bu tür sorunlar yaşanmaz. Sadece çalışmayan her bireyde olabileceği gibi haftanın hangi günü olduğunu düşünüp çıkarabilir.
5. Görme ile ilgili bazı sıkıntılar ve nesne-mekân-konum –ilişkisini anlamada sorun yaşanması. Bu durum daha çok çevresindeki cisimlerin mesafelerini tahmin edememek, bir tarafı ihmal etmek şeklindedir. Gerçek görme sorunu değildir. Dengede ve araç kullanmada büyük sorun yaratır.
Normal yaşlanmada görme sistemi ile ilgili katarakt gibi sorunlar olabilir.
6. Sohbet sürdürmede sıkıntı yaşanabilir. Duraksamalar ya da kelime bulamama sorunu, kaldığı yerden devam etmekte zorlanma gibi
Normal yaşlanmada nadiren doğru kelimeyi bulamama olabilse de kısa sürede çıkarılır.
7. Sakladığı eşyaların yerini bulamama. İlerleyen dönemde çevresindeki eşyalarını ve parasını almayla suçlama.
Normal yaşlanmada böyle bir şey yaşanmaz. Hatırlaması zaman alsa da koyduğu yeri bulur.
8. Sosyal aktivitelerden kendisini çekme, hobilerini ve diğer aktivitelerini azaltma
Normal yaşlanmada bu durum yaşanmaz. Fiziksel yorgunluk durumlarında gitmek istemeyebilir ama sürekli değildir.
9. Karar verme ve durum değerlendirmesi yapma yetilerinin düzgün işlememesi.
Normal yaşlanmada böyle bir durum yaşanmaz.
10. Duygudurum ve kişilik değişiklikleri. Çok kolayca alınabilirler. Normalin üstünde kaygı ve korku yaşayabilirler.
Normal yaşlanmada sadece rutin düzen bozulduğunda huzursuz olabilir ve bunu düzgünce ifade eder.