'Hayatın büyük bir kısmında beraberiz'

AYSUN YILDIZ GÜNGÖR

aysun.yildiz@aksam.com.tr

Seksendört, uzun süredir beklenen yeni teklisi Yorma'yı dijital platformlarda müzikseverlerle buluşturdu. Birlikten kuvvet doğduğunu söyleyen grupla bir araya geldik. Hem yeni şarkılarını hem de grup olmanın avantajlarını ve dezavantajlarını konuştuk. 

Yeni single, yeni heyecan… Dinledim ve çok beğendim. Siz nasıl hissediyorsunuz?

Öncelikle çok teşekkür ederiz güzel yorumlarınız ve desteğiniz için... Biz henüz tam adapte olamadık. Çünkü şarkı mayıs turnemiz esnasında yayınlandı ve dikkatimizi konserlerimize vermiştik. Heyecanı yeni yeni kaplamaya başladı. Çok da güzel gittiğini görüyoruz. Umarız hem sektör hem kendi adımıza güzel bir işe imza atmışızdır. 

“Yorma” yazın hit parçası olmaya aday mı, ne düşünüyorsunuz? 

Aslına mevsimsel bir hit yakalamaktan ziyade, daha uzun soluklu bir değişimin peşindeydik. Sektörel dinamiklerin değişiminin farkındaydık ve alanımızı korumak istedik. Bu bağlamda kuruluş günlerimize daha yakın bir aranjman şekli ve beste yayımlayı tercih ettik. Şu ana kadar seçimimizin doğru olduğunu görüyoruz.  

Single çıkarmak için neden bu kadar beklediniz?

İnsan yoğun olunca zamanın nasıl geçtiğini anlayamıyor. Bekleme süresi diye gördüğümüz zaman diliminde, birçok dizi-film müziğine ve toplama albüm şarkılarına imza attık. Ama tabii bunların hiç biri kendi şarkınızı çıkarmanın verdiği etkiyi 

yaratmıyor. Muhtemelen bu yüzden dinleyicilerimiz uzun süreli bir ara verdiğimizi düşündü. 

Albüm neden çıkarmıyorsunuz?

Albüm çıkarmamak bir tercihten ziyade, kariyer stratejisine dönüştü ülkemizde. Albüm çıkardığımızda, klip çekebildiğimiz kadar şarkıyı gösterebilme şansımız oluyordu. Takdir edersiniz ki, kimse yıllarca üzerinde çalıştığı ve emek verdiği şarkıların heba olmasını ve gölgede kalmasını istemez. Çünkü hepsine ayrı bir anlam, ayrı bir duygusallık yüklersiniz. Dolayısıyla 10 şarkıya birden klip çekme ve hepsiyle ayrı ayrı ilgilenme şansınız olmaz. Bu ve bunun gibi birçok sebepten ötürü bazı zaman dilimlerinde tekliler çıkararak ilerlemek daha mantıklı. Şu an iki albüm yapabilecek kadar şarkıya sahibiz ve doğru zamanı bekliyoruz. 

ÖNEMLİ OLAN İYİSİNİ YAPMAK

Müzik türünüz; “Arabesk rock, efkarlı rock, hard rock…” Sizce hangisi?

Hard rock bizi tanımlamak için çok uygun olmayacaktır (gülüyorlar) Müzik bir iletişim yolu bizim için, doğru iletişimi kurduğunuz sürece ne yaptığınızın çok bir önemi yok. Önemli olan yapabildiğinizin en iyisini yapmak… Yurtdışı röportajlarında tarzımızı sorduklarında “Türkçe sözlü rock müzik” diye cevap veriyoruz. 

Müziğinizin insanlar üzerinde nasıl bir etkisi olduğunu düşünüyorsunuz?

Genelde aldığımız tepkiler, çok derinde çok özel hikâyelerine dokunduğumuz yönünde. İnsanların sır gibi sakladıkları özel odalarını hayatlarını ziyaret edebilmek; oradaki bir hikâyeye bilmeden tercüman olmak çok çok güzel. 

Grupların sağlam kalmadığı bir dönemdeyiz. Siz bağınızı nasıl kuvvetli tutuyorsunuz?

Özellikle belli bir yaşa geldikten sonra kolay olmuyor açıkçası. Çünkü yaşlar ilerledikçe hedefler, istekler, beklentiler daha da belirginleşiyor. Mutlaka çakışanlar, uyumsuzluk yaratanlar oluyor birbirleri arasında. Ama unutulmaması gereken tek şey, bir isim altında toplanıldığı ve egoları bir yana bırakıp o ismin yararına olacak şeyleri hayata geçirmek… Bülent Ortaçgil'in çok sevdiğimiz bir cümlesi vardır; "Doğru ya da yanlış yoktur, başka yerlerden bakan insanlar vardır" bu hep kulağımıza küpe olmuştur. 

Birlikten kuvvet doğuyor

Grup olmanın avantajları ve dezavantajları neler?

Bir sevinci, hüznü beraber göğüslemek en büyük avantajı şüphesiz… Birlikten kuvvet doğuyor, her zaman başka bir bakış açısı oluyor. Hep aynı fikrin ve inancın peşinden koşulmuyor. Yarın bir başkası hiç aklınıza gelmeyecek bir fikirle çıkageliyor... Beraber gezmek, eğlenmek, yemek, içmek, anılar biriktirmek şüphesiz çok keyifli. En büyük dezavantajıysa, hızlı karar alınması gereken bir anda herkesi mutlu edebilecek bir formül bulmak; bu inanın en zor kısmı.  

Sosyal hayatta grup halinde mi takılıyorsunuz?

Konserler, provalar, yeni projeler derken hayatın büyük bir kısmında birlikte oluyoruz. Bunların dışındaki zamanlarda mümkün mertebe herkes kendi hayatlarına odaklanmaya çalışıyor. 

Romantik misiniz?

Mutlaka, bu tip konularda uzun süre rol yapabilmek neredeyse imkânsız. Ama birçok insan tanıştıklarında, "Ne kadar neşeli ve keyifli adamlarsınız" der...