Hat sanatının kıtalararası temsilcisi

Cumhurbaşkanlığı tarafından İran Cumhurbaşkanı ile Rus Devlet Başkanı Vladimir Putin'e devlet hediyesi olarak verilen hat eserlerini hazırlayan Gürkan Pehlivan, “İngiltere'de devasa boyutta hat eseri üstelik iki kez satılan ilk Türk oldum. Klasik sanatlarımızı böylece sınırlarımız dışına taşımış olmanın mutluluğunu yaşadım” diyor.

ZEKİ GÜMÜŞ / zeki.gumus@aksam.com.tr

Gürkan Pehlivan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra, Cumhurbaşkanlığı tarafından yabancı devlet başkanlarına verilen hat hediyelerini hazırlayan sanatçı… Eserlerinde klasik hat sanatıyla modern çizgileri bağdaştırdığını söyleyen Gürkan Pehlivan, Verni Art Salon’da ilk kişisel sergisini hat meraklılarıyla buluşturdu. Serginin 2 Aralık’a kadar açık olacağını hatırlatan Pehlivan, 20 yıllık hat sanatı yolculuğunu AKŞAM’a anlattı:

“1999 yılında Hat ve Ebru ustası Fuat Başar’dan ders aldım. 2003 yılında onun icazetiyle çalışmalarımı sürdürdüm. Turan Sevgili’den de icazet aldıktan sonra Küçük Ayasofya’da atölyemi açtım. Önceden yapılmamış devasa boyutlarda hat levhalar hazırlamaya başladım. Hat sanatını modern ve çağdaş çizgilerle buluşturarak 3 metre boyunda levhalar hazırladım. Bir başka deyişle harflerin anatomisini bozmadan klasikle çağdaşı yorum olarak birbirine bağdaştırdım.”

İNGİLTERE’DE BİR İLK

“Atölyemi açtığım günden bugüne uzanan 20 yıllık zaman sürecinde Londra’da, New York’ta, Katar’da Abu Dabi’de hatta Kuzey Irak’ta birçok karma sergiye katıldım ama kişisel sergi daha önce hiç açmamıştım. Londra Sotheby’s Sanat Galerisi’nde devasa boyutta hat eseri üstelik iki kez satılan ilk Türk oldum. Klasik sanatlarımızı böylece sınırlarımız dışına taşımış olmanın mutluluğunu da yaşadım. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile tanıştım kendisi yakından ilgilendi sonrasında benden hat levha istedi. Bugün 30’a aşkın çalışmam onun evinde. Cumhurbaşkanımızın yanı sıra İran Cumhurbaşkanı ve Rusya Devlet Başkanı Putin’e de devlet nezdinde verilen hediyeleri ben yazdım.  Daha önce hiçbir hattata nasip olmayan bir şeydi bu. Onlarla da tanıştım.”

“Tüm bu yaşananlardan sonra kişisel bir sergi yapma zamanının geldiğini düşündüm. Besmele konusunu ele aldım ve daha çok klasik tarzda yazılan besmeleleri tercih ettim. Besmele her hayrın başıydı her kapının anahtarıydı. Madem bir yola giriyordum ben bu yolu besmele ile açmalıydım. Bu şekil Verni Art Sanat Direktörü Melis Uludağ’a fikrimi açtım ve eserlerimi burada sergilememi söyledi. Verni Art salonu mükemmel bir görselliği sahipti.”

SANATIN EN SADE HALİ

“Eserleri el yapımı kâğıtlar üzerine yapıştırarak daha önce klasik sanatlarda olmayan bir şekilde tezhipsiz halde insanların beğenisine sunduk. Kenarlarında sadece kâğıtların görüntüsü var ve süsleme yapılmamış durumda. Böylece hat sanatı ile eserlerimiz arasına başka bir sanat dalı girmemiş oldu. İnsanlara da hat sanatının güzelliğini en sade haliyle sunduk. Bu daha önce olan bir şey değildi. İsteyen olursa çerçeveyi söktürüp kenarlara süsleme yaptırabiliyor ve sonra tekrar çerçeveletilebiliyor. 2 Aralık’a kadar sergimiz açık olacak.”

1400 YILLIK SERÜVEN

“Burayı gezenler şunu fark edecekler, 26 tane değişik besmele hazırladım. 1400 yıllık yazı serüveni içerisinde yapılan eski besmeleler de var. Kanuni döneminde yaşamış Kara İsa’nın besmelesi de mevcut bugün hayatta olan Gürkan Pehlivan’ın besmelesi de mevcut. Dizayn olarak göze hoş gelen besmeleler seçildi. Boyutlar itibariyle de yine göz doldurucu boyutlar seçildi. Ekstradan bu besmeleleri yazdığımız kâğıtlar eski topladığım kâğıtlar. Yazıların hepsi besmele olsa da kâğıtların renkleri, yapıları farklı.”