Hasan Söylemez: Deli değilim, hayalimin peşinden gidiyorum

SİBEL ATEŞ YENGİN

sibel.ates@aksam.com.tr

Çok hayal kuruyor ve sonunda o hayallerini tek tek gerçekleştiriyor Hasan Söylemez. Daha önce bisikletiyle 8 ay süren bir tura çıkmıştı üstelik beş parasız, kredi kartsız. Döndüğünde biriktirdiği hikâyelerini ‘Hayata Yolculuk’ kitabında anlatmıştı. Hasan Söylemez şimdi de belgesel çekimi için Afrika’ya gidecek ve Afrikalılara “En büyük hayaliniz nedir?” diye soracak. 

İlk röportajımızda “Deli misin?” diye sormuştum. Şimdi yine sorumu tekrarlıyorum, “Deli misin yahu?”

Artık insanlara deli olmadığımı anlatmaktan yoruldum. Kimseyi deli olmadığıma ikna edemiyorum oysa ben sadece kendimim. Kendini normal sanan insanlarla aramızdaki fark; onlar korkularla yaşadıkları için kendilerini bir çemberin içine hapsediyorlar. Çemberin dışındaki bilinmezliğe adım atmaktan korkuyorlar. Ulas¸amayacaklarını düs¸ündükleri için en büyük düs¸lerini gerçekles¸tiremiyorlar. Bense çok hayal kuruyorum ve bu hayallerimin peşinden gidiyorum. 

Şaka bir yana, yolculuğun ne zaman başlıyor?

Bütün hazırlıklarımı tamamladım havanın düzelmesini bekliyorum. Yoğun kar yağışı nedeniyle uçuşum defalarca iptal oldu. Yine uçuşum iptal olmazsa önce Fas’a uçacağım. Orada bisikletime binip “Hayallere Yolculuk’’ 

projesine başlayacağım.

Yolculuk ne kadar sürecek?

Afrika kıtasının 54 ülkesinde yaklaşık 60 bin kilometre pedal çevireceğim. En az üç yıl süreceğini tahmin ediyorum. 

Oralarda neler yapacaksın?

Yolculuk esnasında yolda karşılaştığım Afrikalılara “En büyük hayalin ne?” sorusunu soracağım. Anlatılan hayalleri, dramatize etmeden, fotoğraf, video ve yazılarla belgeleyeceğim. Bu belgeleri hem İngilizce hem de Türkçe dillerinde; televizyon kanalları ve sosyal medya aracılığıyla dünyayla paylaşacağım. Afrikalılara “En büyük hayalin ne?’’ sorusunun yanında yaşı, mesleği, eğitimi ve medeni durumunu da soracağım. Gideceğim her ülkenin gelişmişlik düzeyi, yaşam koşulları, kültürel, eğitim, sağlık ve ekonomisiyle ilgili gözlem ve tespitlerimle ortaya çok değerli bir araştırma kaynağı çıkacak. Elde edilen bu veriler, işbirliği yapmak isteyen üniversitelerde sosyolojik ve psikolojik bir değerlendirmeden geçtikten sonra “Afrika’nın hayali nedir?’’ sorusuna cevap bulacağız.’’

Üstelik bisikletle bu yolculuğa çıkıyorsun hiç endişelenmiyor musun?

Başıma gelebilecek şeylerle ilgili kendimce tedbirler aldım. İster “cahil cesareti” deyin ister “gözü kara” deyin, yolculukla ilgili beni ürküten veya endişelendiren hiçbir şey yok. Aman başıma bir iş gelecek endişesiyle yolculuk yapıp her anımı zehir etmek istemiyorum. Daha önceki yolculuklarımda olduğu gibi bütün her şeyi kabullenerek yola çıkıyorum. Dolayısıyla kafam rahat bir yolculuk yapmayı umut ediyorum.

Yolda sana eşlik edecek kimse olacak mı?

Yolculuğa tek başıma çıkacağım, bütün çekimleri kendim yapacağım. Ama İstanbul’da bir ekip interaktif bir şekilde sürekli destek verecek.

AFRİKA’NIN HAYAL ARŞİVİ

Bu belgeseli çekmekteki amacın nedir?

Afrika’nın “Hayal arşivini’’ oluşturmayı amaçlıyorum. Anlatılan hayallerle dünya devletlerinin, politikacıların, sanatçıların, sivil toplum ve yardım kuruluşlarının, akademisyenlerin, kısacası bütün dünyanın dikkatini çekerek Afrika’ya farklı bir açıdan bakılmasını sağlamayı ve oradaki insanların sesini duyurmayı hedefliyorum.

Peki, neden Afrikalılar?

Afrika’nın mistik bir kıta oluşu beni hep kendine çekiyordu, oranın izlediğim belgesellerden ve medyanın pompaladığı haberlerden ibaret olmadığını biliyordum. Hani “insanoğlu topraktan yaratılmış” deniliyor ya, işte o toprağın Afrika’da olduğunu düşünüyorum. Oraya gidersem kendi özüme döneceğime inanıyorum. Bugüne kadar Afrika’daki kültürler, inançlar, yaşam biçimleri, savaşlar, açlık, hastalık, vahşi yaşam hakkında çok sayıda belgesel çekildi. Ama hiç kimse orada yaşayan insanlara hayallerini sormadı. Onların hayattan beklentilerini, dünyadan ne istediklerini veya ne istemediklerini sormadılar. Afrika’yı Afrikalıların anlatmasını istiyorum.

İSTE, İNAN VE BAŞLA

Sen Afrikalılara “Hayalin nedir?” diye soracaksın. Peki, senin hayalin nedir diye ben sana sorsam…

Benim en büyük hayalim Afrika’nın bütün ülkelerini bisikletle dolaşarak Afrika’yı yaşamaktı. “Hayallere Yolculuk’’ projesini hayata geçirirken kendi hayalimi de gerçekleştiriyorum. 

Bu yolculuğa da yine yanına para almadan mı çıkacaksın?

Hayır! Yanıma para alacağım elbette. Çünkü belgesel çekmeye gidiyorum, tek başıma büyük bir prodüksiyon  yapacağım ve bunun bir maliyeti var. Projede benim de bir katkım olsun diyen varsa benimle iletişime geçebilir. Delta Bisiklet’in ana sponsorluğunda gerçekleştireceğim bu projeye Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Başkanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve TİKA da diplomatik destek veriyor.

Hayallerini gerçekleştirme konusunda tereddüt yaşayan ya da cesaret bulamayanlara ne önerirsin?

Hayallerin pesinden kosmak için üç s¸ey gereklidir; istemek, inanmak ve hemen bas¸lamak. Cesaret ise inanmaktan geliyor. Inancı olmayan bir insanın cesareti de olamaz. Detaylara takılıp kendinizi bogˆmayın. Eksikler hiç bitmez, elinizdekiyle yetinin ve bir an önce bas¸layın. Azim ve inançla yola çıkan bir insanı, hiçbir engel yolundan alıkoyamaz.

AFRİKA’YA GİTME, ÖLDÜRÜRLER!

Hayalinin önünü kesmek isteyenler oldu mu? Mesela “Gitme, zor, yapamazsın” diyenler…

Afrika yolculuğumla ilgili olumlu ve güzel mesajlar da alıyorum. Fakat genelde gitmemem gerektiğini, gidersem öldürüleceğimi, vahşi hayvanların beni parçalayacağı gibi dehşet tepkiler de alıyorum. Çünkü Afrika hep kara kıta olarak adlandırılıp ötekileştirildi. medyanın Afrika’yı sunuş biçimi de hep ötekileştiriciydi. Dolayısıyla Afrika denince, orayı görmeyen, bilmeyen insanların aklında, iç savaş, hastalık, açlık, vahşi yaşam ve acılarla yoğrulmuş hikâyeler kaldı. Afrika hakkında hiçbir şey bilmeyen bu insanlar kulaktan duyma hikâyelere ön yargılarını ekleyip korkunç senaryolar yazmaya başlayınca dehşet şeyler söylemeye başladılar. Düşünün, “Afrika” dediğimde bütün kıtanın tek bir ülke olduğunu sananlar var. Oysa Afrika’da 54 ülke bulunuyor. Birçok kişi araştırma gereği duymadığı gibi bu ülkelerin ismini bile hayatında hiç duymamış. Ön yargı gerçeği hep saklar. Bu nedenle ön yargılı insanların verdiği tepkileri pek umursamıyorum.