Hasan Aycın'ın çizgileri Ramazanname'de hareketlendi

Her yıl Ramazan ekranında benzer yapımlar görmek pek çoğumuzu yormuş ve neden 'yeni' ve 'orijinal' içerikler üretilmez sorusunu sormaya başlamıştık nicedir. Şükür ki bu yıl TV Net ekranında yayınlanmaya başlanan Ramazanname, Hasan Aycın'ın çizgileri ve Murat Pay'ın yönetimiyle kısa ama etkili bir animasyon serisi olarak gönüllere su serpti. Proje ile ilgili merak ettiklerimi yönetmen Murat Pay'a sordum.

GÜLCAN TEZCAN / gulcantezcann@gmail.com

Ramazan ayında ekranlarda hep bildik programlar izleriz. Ramazanname bu anlamda çok farklı bir yapım. Nasıl ortaya çıktı bu proje?

Çok daha öncesi var ama aslolarak projeyi 'Ramazanname' olarak üç sene öncesinde Sinan Sertel ve Ahmet Hamdi Ünaldı ile birlikte düşünmüştük. Yapım koşulları oluşmadığından rafa kaldırmıştık. Kısmet bugüne imiş. Hasan Aycın bizim için değerli bir isimdi her zaman. Onun birikimini kendi alanımızda nasıl yorumlayabiliriz sorusu üzerinden proje doğdu ve serpildi.

Hasan Aycın'ın çizgilerini bu tür bir animasyona dönüştürmek sizin için nasıl bir tecrübeydi?

Zevk alarak yaptık öncelikle. Hasan Aycın'ın çizgileri dışarıdan basit, sade ve hareketsiz görünmekle birlikte iç dünyaları itibariyle muazzam bir dinamizm ve hareket barındırıyor. Çizgiler, muhatap olduktan sonra zihninizde hareketlenmeye başlıyor; sizin de kendi tecrübenizi dahil ettiğiniz bir serüvene davet ediyor. Biz de hareketli zeminde bahsi geçen iç ritmi yakalamanın peşine düştük.

Yönetmen olarak Hasan Aycın sizin dünyanızda ne ifade ediyor?

Hasan Aycın benim en çok etkilendiğim sanatkârlardan birisidir. Sinemaya ilk ciddi adım attığım zamanlarda kendisiyle sık görüşüyordum. Her görüşmemizde zihnimde yeni pencereler açılıyor, tefekkür dünyam zenginleşiyordu. Sinemada sürekli cedelleştiğim bugünün film dili ne olmalıdır sorusunun cevabını Hasan Aycın'ın çizgi dünyasında bulmuştum. Çünkü bu çizgiler coğrafyamızda geleneği olmayan bir formun (sinemada olduğu gibi), geleneğin birikimini yadsımadan karşımıza çıkmış hâli gibiydi. Benim için çok kıymetli bir keşiftir bu. Sinemanın inceliklerini Hasan Aycın'dan öğrendim diyebilirim.

Ramazanname'de hikâyeler nasıl bir izlek izliyor, senaryo kimin elinden çıktı?

Çizgileri ben seçtim. Daha çok Ramazanın duygu dünyasına değen çizgilere yer vermeye çalıştım. Her çizginin kendi içinde bir çözümleme mantığı olması gerekiyordu. Burada da olabildiğince yönetmenlik tecrübemi dahil ettim. Tabi ki yorum kattığım yerler olmuştur. İşin tabiatı itibariyle bu kaçınılmaz. Fakat çizginin esas manasına sadık kaldığımızı söyleyebilirim.

Bu alanda ilk deneme Amentü Gemisi Nasıl Yürüdü yanılmıyorsam. Ramazanname böylesi yaklaşımın devamı mı?

Bu biraz iddialı olur. Ama Hasan Aycın'ın çizgileri çok daha fazlasını hak ediyor. Bunu söyleyebilirim.

Çizgilerin 20 kadarının müziğinde Sedat Anar imzası var. Yönetmen Sinan Sertel iki çizgiyi hareketlendirmiş. Dilsiz filminin müziklerinden hatırladığımız le rêve réveille beş çizginin ses tasarımını yapmış. Bu isimlerin birlikteliği Ramazanname'den sonra da devam eder mi?

İnşallah diyelim. Kanaatimce projenin en dikkat çekici ve güzel tarafı eski kuşak ve yeni kuşağın gayet uyumlu bir şekilde bir araya gelmesine vesile olması. Bu etkileşimlerin doğru ve ihtiyacımız olan sinerjiyi doğurduğunu düşünüyorum. Tabi ekipte yer alan diğer önemli arkadaşları da zikretmek lâzım. Çizgi hareketlerinde Ahmet Hamdi Ünaldı üstün bir gayretle çalıştı. Yapım kısmında Betül Demir'in emeğini not etmeliyiz.