Haktan Bucke ile Little Havana

Çalışmalarını yakından takip ettiğim ve markasını yaratmasından sonra kısa sürede başarılı tasarımlar ve projeler ile karşımıza çıkan Haktan Bucke ile kariyer adımlarını konuştuk.

ÜMİT TEMURÇİN / umittemurcin@gmail.com

Son koleksiyonunu ilk gören ve ilham hikayesini dinledikten sonra adını beraber koyduğumuz an “Little Havana” koleksiyon defilesinin çok konuşulacağından hiç şüphem yoktu.

Ne zaman ve nasıl moda tasarımcısı olmaya karar verdiniz?

Annem çok başarılı kadın terzisidir. Çocukluğum atölyede, kumaşların içinde geçti. Aslında süreç öyle başladı. Güzel Sanatlar Fakültesi Resim bölümünden mezun oldum. Akademik eğitimimin ardından stilistlik eğitimi de alarak sektörde öncü markalarda çalışma fırsatı edindim. Kurumsal hayatımdan edindiğim bilgi birikimiyle 2015 yılında kendi adımı verdiğim markamı oluşturup Nişantaşı Showroom’umu açtım.

Moda hakkında başlangıçta bilmediğiniz neler öğrendiniz?

Moda yaşamın içinde bizimle birlikte yaşadığı için, her gün yeni şeyler öğreniyorum ve bu yenilikler aslında modayı taze ve bir önceki günden farklı tutuyor.

Haktan Bucke kadınını nasıl tanımlarsınız? Tasarımlarınızı oluştururken zihninizin bir köşesinde nasıl bir kadın canlanıyor?

Siyah rengi çok seven, modern, stil sahibi ve her zaman farklı bir kadın.

Hazır giyimde tüm kadınlara hitap edebilmek çok önemli. Markamın kadın profilinin genel, keskin çizgileri yok. Ölçülü giyinmekten hoşlanan bir kadın da var frapanlığı seven bir kadın da. Haute couture hizmet almak isteyen hanımefendilerde iş biraz değişiyor. Kişinin bedeni, ölçüleri, nerde nasıl bir kıyafet giymesi gerektiğini belirliyor.

Genellikle nelerden ilham alırsın? Yeni koleksiyon üzerinde çalışırken ilham nereden gelir?

Benim ilhamım tamamen doğa. Yaratılmış olan herşey çok mükemmel ve kusursuz. Örneğin bir çiçeğin kendi içindeki renkleri, formu ya bir kumaş desenine ilham oluyor ya da bir elbise detayı olarak fikir verebiliyor.

Koleksiyonlarınızla ilgili nasıl bir hazırlık süreci geçiyorsunuz?

Koleksiyon sürecine en başta moda devlerinin belirlemiş olduğu sezon trendlerini inceleyerek başlıyorum. Genel olarak tasarımlarımı yapmadan önce kumaş seçimimi yapıyorum; kafamda olan bir çok şey kumaşlarla şekilleniyor. Bazen kullanacağım bir aksesuar materyali bile koleksiyona yön verebiliyor.

Haute Couture ve hazır giyim koleksiyonlarının hazırlık süreçlerinde ne gibi farklar oluyor?

Hazır giyim koleksiyon aşaması ile haute couture koleksiyon aşaması süreç olarak benzer. Haute couturede daha detaylı ve işçiliğin önplanda olmasından dolayı biraz daha fazla efor isteyebiliyor. En belirgin fark haute couture de bulunan ince el işçilikleri.

Moda endüstrisinde hızlı tüketim hakkında ne düşünüyorsunuz?

Moda bir döngü. İnsan bedenin sürekli değişen şekli ve yaşam alışkanlıkları modayı hızlı tüketime mahkum ediyor. Ama döngü var olduğundan bir süre kullanmadığımız bir parça bir gün favori parçanız oluveriyor.

Moda tasarımcısı olmanızın yanı sıra stil danışmanlığı da yapıyorsunuz . Bir taşla iki kuş diyebilir miyiz?

Evet kesinlikle diyebiliriz. Genellikle dizilerde ve moda çekimlerimde stil danışmanlığı yapıyorum. Başka bir göz yapılan işe değer katıyor. Moda tasarımcısı üreten insandır, stil danışmanlığı yaparken üretim gücü ne kadar çok ise ortaya çıkan iş de o kadar güzel ve nitelikli oluyor.