Güzel bir gülüş özgüveninizi artırır

AYSUN YILDIZ GÜNGÖR
aysun.yildiz@aksam.com.tr

Yaptığı başarılı işlerle ünlü isimlerin de tercih ettiği bir isim Protez Uzmanı Dr. Selim Çömelekoğlu… Gülüş estetiğinin son zamanlarda revaçta olduğu şu günlerde Çömelekoğlu’nun kapısını çaldık. Diş estetiğinin sadece insanların fiziksel 

görünümünü değil psikolojisini de etkilediğini söyleyen Çömelekoğlu, hastanın özgüveninin artığının da altını çiziyor. 

Hastayla ilk karşılaşmada neye dikkat ediyorsunuz?

Dişlerin dişetiyle, dudakla veyüzle uyumuna, boyutuna ve şekline bakarım. Yani aslında bir nevi total bir değerlendirme yaparım. 
Tıbbi açıdan bir sorun yokken estetik yaptırmak doğru mu? 
Bu oldukça göreceli bir kavram…Neyin çekici olduğuyla ilgili düşüncelerimizi etkileyen bazı evrensel prensipler var. Etkileyici bir gülümseme sessiz iletişimin bence en önemli şekli ve doğal olarak çok istenen bir özellik. Teknoloji ve biyo-materyallerdeki gelişmeler, yoğun bir şekilde diş hekimliğinde estetik açıdan en iyiye ulaşmak için olasılıkları artırıyor. Evet, eğer hasta dişleriyle ilgili kendi içinde böyle bir sorun yaşıyorsa bunu birazda psikolojik olarak değerlendirmek gerekir. Ben böyle değerlendiriyorum. Gerçekten hastanın buna ihtiyaç duyduğunu gördüğüm zaman tıbbi açıdan 
bir sorun yokken de estetik diş restorasyonlarını gerçekleştiriyorum. 
Eskiden yaygın olmayan bu durum günümüzde neden bu kadar revaçta?
Bunu günümüzde sosyal hayatın ve iletişimin hızla gelişmesine bağlayabiliriz. Gerçekten çok başarılı ve tatminkâr sonuçlar elde ettiğinizde bunu insanların görmesi çok kolaylaştı. İnsanların  buradaki müthiş gülüş tasarımlarından etkilenmemesi mümkün değil. Çünkü sonuçta bu psikolojik bir durum. Gerçekten ama gerçekten çok doğal ve güzel restorasyonlar elde etmekteyiz. Bunu neden siz de istemeyesiniz ki? 
“BEN OLDUM” DEMEMEK LAZIM
Sizin yaptığınız dişleri doğaldan ayırt edebilmek çok zor. 
Bunu nasıl sağlıyorsunuz?
Bu doğal diş ve gülüş tasarımlarını elde etmek için birçok faktörü ayrı ayrı değerlendirmek gerekir. Hastanın estetik isteklerini; konuşma, rahat bir şekilde yemek yiyebilme, çiğneyebilme, besinleri öğütebilme gibi fonksiyonel ihtiyaçlarıyla ve bireysel özellikleriyle dengelerim. Eğer tedavide sadece dent alana odaklanılırsa ve hastanın tüm yüz kompozisyonları dikkate alınmazsa başarısız olunur. Dişlerle ilişkili dudak hareketlerinin analizi bir estetik tedavinin ilk aşmasıdır. Dişlerle dişetlerinin uyumu ve sınırlarının değerlendirilmesi çok önemlidir. Bunların değerlendirilmesi sonucu her hastaya bireysel estetik tedavileri uygularım. Doğru estetik materyali de seçerseniz sonuç gerçekten çok doğal ve başarılı olur. 
Başarınızı neye borçlusunuz?
Bizim işimizde hiçbir zaman “Ben oldum” dememek lazım. Kendinizi her zaman geliştirmeli ve yeniliklere açık olmalısınız. Ben İstanbul Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra yine aynı üniversitede doktora eğitimimi tamamladım ve protez uzmanı oldum. Aynı zamanda Türkiye Estetik Diş Hekimliği Akademisi Derneği yönetim kurulu üyesi ve genel sekreteriyim. Yurtiçinde ve yurtdışında hemen hemen bütün kongre ve kurslara katılıyorum.Yabancı ve yerli literatürleri ve kitapları mutlaka takip ediyorum. Çünkü günümüzde gerçekten bir teknoloji depremi var ve hemen hemen her gün yepyeni ve çok üstün özellikli materyaller üretiliyor.Bunlara bağlı olarak teknikler de değişiyor. Her yeniliği maksimum derecede takip edip kendimi geliştirmeye özen gösteriyorum.
Diş estetiğinin kişilerin psikolojisi üzerindeki etkileri konusunda neler gözlemliyorsunuz?
Dişlerde uyguladığımız estetik restorasyonlardan sonra hastaların birçok konuda değişim gösterdiklerini gözlemledim. En basitinden saç rengi, şekli hatta giyim tarzı bile değişiyor. Bu da hastanın özgüveninin arttığını net bir şekilde gösteriyor.
Birçok ünlü sizi tercih ediyor. Neden?
Bunu ünlülerin tercihi olarak değerlendirmemek lazım. Tabii ki kliniğe gelen ve memnun olan birçok ünlü hastam var ama asıl olan sağlıklı, başarılı ve insanları memnun eden işler ortaya çıkarmak. Zaten bunları başardıktan sonra bu bir zincir gibi devam ediyor. Bir nevi halk deyimiyle ‘kulaktan kulağa’ ve gördükçe tavsiye üzerine oluşan bir döngü. 
Siz dişlerinize nasıl bakım yapıyorsunuz, okuyuculara bu konuda ne önerirsiniz?
Tabii ki olmazsa olmaz günde 3 defa, minimum sabahları ve aksamları yatmadan önce dişlerin fırçalanması gereklidir. Tercihen şarjlı bir diş fırçası kullanmak çok önemli… Eğer mümkünse bunlara ilaveten floss ile dişlerin ara yüzlerinin de temizlenmesi. Bunun yanında bir rahatsızlığınız olmasa bile her 6 ayda bir diş hekimine kontrole gidilmeli ve ağız diş bakımı ve diş taşları temizliği yaptırılmalı. Esas olan bireylerin kendi dişlerini maksimum surede ağızda tutmaktır ve bunun için bakımı ihmal etmemek en önemli kuraldır.