Neredeyse tüm şarkılarının sözü ve müziği size ait. Başkasından şarkı almaya nasıl bakıyorsunuz?
Asla başkasın ait bir şarkıyı almaya karşı değilim. Bana yakışacağını düşündüğüm bir şarkı olursa gözümü kırpmadan alır, söylerim. Ama bence insanın kendi hikayesini kendi anlatması gibisi yok. O yüzden şarkıları yazıp söylemek ayrı bir keyif. Karşıya da daha etkileyici geçiyor bence.
Şarkı sözlerinin tamamını siz yazdığınıza göre, şarkılara bakarak ‘gerçek Güliz’i tanıyıp, anlayabilir miyiz?
Gerçek ‘ben’i en yakın çembere dahil olan 4-5 kişi tanır sanırım. Hepimizin melekleri, şeytanları, kırılgan noktaları, güçlü tarafları, kimselere itiraf edemediği gizli gündemleri var. Ama genel hatlarıyla beni anlarsınız. Daha yakından tanımak için daha yakın olmak gerekiyor. Yine de insan belli bir yaştan sonra daha yakınına insan alamıyor sanırım.
TESADÜFLERE İNANIRIM
‘Öyle Sev’de ‘Karma var kanıtlandı, ben inandım artık’ ve ‘Kabullen bu kehaneti’ diyorsunuz, kaderci birisi misiniz?
Kadercilik nedir, tam olarak anlamış değilim. Tesadüflere inanırım, karmaya inanırım. Ama her şeyi de salıp ‘ne olacaksa olsun’ demem. Çalışırım, kendimi olmasını istediğim şeyin yoluna yönlendiririm muhakkak. Yoksa hiçbir şey yapmadan, “kaderim belli zaten, bekliyorum” demem asla. Şimdi bu kadercilik mi, değil mi bilemiyorum tam olarak.
‘HAYIR’ DEMEYİ BİR GÜN ÖĞRENECEĞİM
Şarkılarınızı yazarken yaşanmışlıklardan etkileniyor musunuz?
Etkilenmez olur muyum! Sadece kendi yaşanmışlıklarımdan değil, sizinkilerden de etkileniyorum (gülüyor). Bana anlatılan hikayelerden de etkileniyorum çoğu zaman. Aşk bence, sağı solu belli olmayan, keskin, net bir duygu. Sert bir duygu ve naifliklere çok izin vermiyor. Ben biraz etrafımdaki insanların mızmız sevmelerinden sıkıldım. “seni seviyorum, ama”lı cümleler falan artık çok boş geliyor. Şu hayatta ya varsın ya yoksun, beni seviyorsan gerçekten sev. Nezaket, incelik beklemiyorum, bana gerçekten beni sevdiğini söyle ve inandır, yeter! O kadar kötü tecrübeler yaşadım, o kadar tokatlandım ki. En son annemin ölümü bana çok şey öğretti. Derler ya acı tecrübe. Artık diyorum ki duygularımı gizlemeyeceğim, olmayı istediğim yerde olacağım ve sanırım benim hayatıma en büyük harflerle yazmam gereken şey; HAYIR demeyi öğreneceğim.
Sizi bir daha ne zaman dinleyebileceğiz?
Biri düet bir de single hazırlığım var. İkisi de kısa zamanda dinleyiciyle buluşacak. Üretimin bol olduğu bir dönem geçiriyorum. Bir yandan konserler de yoğun ama gece yatağa yatmadan ya da uçakta bir şeyler karalamak çok zevkli.
KENDİ KENDİME CESURUM
“Olmazsan Olmaz”dan itibaren tarzınız da şarkılarınız da gitgide cesurlaştı. Bu süreci nasıl değerlendiriyorsun?
Büyüyorum. Olgunlaşıyorum. Değişiyorum. Bırakın 3-4 yılı, 3- 4 ay öncesiyle aynı kadın değilim. Bunu gözlemlemek ve insanların da görmesini sağlamak ayrı hoşuma gidiyor. Cesur olmak iyi hissettiriyor. Kimseyi üzmeden, hakkını gasp etmeden kendi kendime cesurum ben. Bence böylesi güzel. Birilerine ilham verebiliyorsam ne şahane.