Göz kapağı estetiğine dair merak edilenler

Op. Dr. Bilgehan AYDIN

dr.bilgehanaydın@gmail.com

Göz kapağı estetiği, kırışıklıklar, sarkmalar ve torbalar gibi nedenlerle tercih edilen bir estetik ünitesidir. Uygulanacak bir cerrahi operasyon, göz çevresindeki diğer alt estetik ünitelerin de hesaba katılmasını ve gerektiğinde bu bölgelere de müdahale edilmesini gerektirir.

Hangi yaşa ve hasta grubuna yapılabiliyor?

Bizde genellikle kaş ile göz kapağı, özellikle üst göz kapağı oldukça dar ve sığdır, dolayısıyla 30-35 yaşlarından itibaren, kaşın düşmesiyle beraber, yer çekiminin de etkisiyle bu mesafe daralır. Mesafenin daralmasıyla beraber üst göz kapağının dokuları kirpiklerin üzerine doğru taşar ve bu durum da katlanmaya neden olur. Aslında düşen yapı, kaşla beraber üst göz kapağının yumuşak dokularıdır. Erken yaşta bu şekilde kendini gösterir ama ileri yaşlarda, örneğin 50-55 yaşlarında, üst göz kapağı torbası gözün görme alanı olan iris tabakasının veya göz bebeğinin üzerini örtmeye başlar. Tabii burada estetik amaçların dışında bir de fonksiyonel problemler ortaya çıkar ve bunun düzeltilmesi amaçlanır.

HERHANGİ BİR YAŞ SINIRI YOK

Aynı anda farklı bir yüz estetiği ameliyatı yapılabiliyor mu?

Göz kapağı ameliyatı bazı orta yüz ameliyatlarına ya da alın germe, kaş kaldırma ameliyatlarına kombine edilebilir. Zaten bütün göz kapağı ameliyatlarında dikkat edilmesi gereken en önemli nokta; aynı anda yüzün diğer estetik ünitelerinde de bir girişime ihtiyacın olup olmadığının da analiz edilmesidir. Tek başına göz kapağına odaklanmak doğru bir yaklaşım değildir.

Ameliyat ne kadar sürüyor?

Sadece üst göz kapağı yapıldığı zaman işlem çok kısa sürer, genelde 30 dakikayı geçmez. Göz kapakları yüzün diğer estetik ve fonksiyonel ünitelerinden anatomik olarak daha komplekstir, bu yüzden yapılacak girişimi küçümsememek, titiz bir planlama, cerrahi teknikle işlem gerçekleştirilmelidir. Alt göz kapaklarında cerrahi işlem ortalama 1-1.5 saat sürebilir, Burada en önemli faktör göz kapağına ilave olarak yüzle ilgili olarak yapılacak diğer cerrahi girişimlerdir.

Herhangi bir risk söz konusu mu?

Bu ameliyatların riski, hastanın genel sağlık problemleriyle ilgilidir. Örneğin hastanın sigara kullanıyor olması yara iyileşmesini kötü yönde etkileyebilir. Hipertansiyon anatomik yapısı gereği kapiller damarlardan zengin olan bu bölgede kanama ve buna bağlı komplikasyonlara sebep olabilir, bu nedenle cerrahi girişim sırasında, kanamayı lokal olarak azaltan ilaçlar kullanılmalı ve kanama kontrolü titizlikle yapılmalıdır. Ayrıca daha önce bu bölgede geçirilmiş ameliyatlar veya göz kapağı hastalıkları ödemi artırarak iyileşmeyi geciktirebilir. Bazen hastalar kanın pıhtılaşmasını önleyen veya süresini uzatan (Coumadin gibi) ilaçlar kullanılması zorunlu ise ilaç kullanılırken ameliyatın yapılması ilacın kesilmesine olanak sağlanana kadar ertelenmelidir.

İLK HAFTA OLDUKÇA ÖNEMLİ

İyileşme süreci nedir?

Genellikle ilk gün çok ciddi bir sorun olmaz, hafif kızarıklıklar olur. İkinci, üçüncü gün kanın içindeki plazma proteinlerinin sızması ve ona bağlı sıvı tutulmasından dolayı dokuda bir ödem olur ve genellikle bu ödem üçüncü gün maksimum düzeye ulaşır. Hastalar genellikle üçüncü gün arar, “Gözlerim çok şişti, ne yapabilirim?” diye sorar. Bunu azaltmak için ameliyat sırasında ve sonrasında hem soğuk uygulama (+4 derecede soğutulmuş kompresler kullanılır) hem de ödem azaltan ilaçlar kullanılır. Ödem genellikle ilk haftada çözülür ve hasta ikinci hafta rahatlıkla normal hayatına devam edebilir. Hastanın hipertansiyonu, diyabeti yoksa, sigara içmiyorsa (sigara içenlerde çok ödem olur, o yüzden mutlaka ameliyattan 1-2 hafta önce sigarayı bırakmakta ve sonrasında içmemekte fayda var) bu hastalarda kalıcı dikiş dediğimiz, 3-5. günde alınması gereken dikişler kullanırız. Eğer hasta herhangi bir risk faktörü taşımıyorsa kendiliğinden emilen dikişler veya doku yapıştırıcılar kullanılır.