ALİ DEMİRTAŞ / ali.demirtas@aksam.com.tr
Genç ressam Gizem Akdağ resim yapım sürecini çektiği videolar ile adeta bir performansa dönüştürüyor. Sosyal medyasındaki takipçileri onun yaptığı resimlerin tüm aşamalarına tanık oluyor da diyebiliriz. Bu hem keyifli hem de öğretici bir süreç onlar için. Yaşının gençliğine karşın bu alanda ilerlemek istediğinden emin Gizem. Çok sevdiği her halinden belli. Sosyal medyayı DA çok iyi kullanıyor, uzmanlığını çok iyi lanse edebiliyor böylece. Amacına uygun ve mantıklı sosyal medya kullanımı da diyebiliriz onun yaptığına. Sayfasına ulaşırsanız ne demek istediğim daha anlaşılır olabilir belki. Biz de Gizem ile stüdyosunda bir araya geldik. Hem kendisini daha yakından tanıdık hem de üretim pratiği hakkında konuştuk. İstanbul doğumlu olan Akdağ, lise ve üniversite eğitimini güzel sanatlar üzerine tamamlamış. "Kendimi bildim bileli sanatla uğraşıyorum." diyen Gizem, güzel sanatlar fakültesinde okumaya nasıl karar verdiğini şöyle anlatıyor: "Ben daha çok küçükken abimin güzel sanatlara hazırlanmasını ve yaptığı çizimleri gözlemleyerek büyüdüm. Biraz ona özendim sanırım. Her küçük kardeş gibi ben de en yakınımdakini örnek aldım. Resim yapmak, renkler, hayatı o şekilde yorumlamak çok fazla şey anlatıyor benim hayatımda. Hatta resim ve diğerleri diye ayırabilirim hayatımı."
BAZEN BİR ŞARKI BAZEN DE BİR ANI BENİ BESLEYEBİLİYOR
Gizem'in işlerinde daha çok kadın figürleri ön plana çıkıyor onlarca çeşit çeşit renkle birlikte. Akdağ, çalışmalarının içeriğini ve beslenme alanını şöyle özetliyor: "Evet, yakın zamanda portre soyut alanda kadın portresi çevresinde çalıştım. Bugün böyle fakat sanat çok fazla dönüşen bir şey, en azından benim için. Yarın ne getirir bilinmez. Beslendiğim tek bir alan yok. Bazen dinlediğim bir şarkı, bazen aklıma düşen bir anı hatta bazen hiçlik duygusu..." Gizem'e hem hayatındaki hem de sanatındaki motivasyonunu sorduğumda ise şöyle bir yanıt veriyor: "Ben başarıdan beslenen birisiyim. Kendime koyduğum hedeflere ulaşmak beni çok fazla motive ediyor. Ek olarak eserlerimi alan kitle içerisinde daha önce hiç sanat eseri sahibi olmamış kişiler var. Resim sanatı içerisinde ülkemizde gerçekleşen bu enine büyümede pay sahibi olmak beni gerçekten çok heyecanlandırıyor. Türkiye'de daha önce pek denenmemiş ve özellikle kitlelere çok yayılmamış tarzlar üzerine çalışmak sanat anlamında bana insanların daha önce kullanmadıkları kasları kullandırıyormuşum gibi bir his veriyor."
SOSYAL MEDYA DÜNYASINA YABANCI DEĞİLDİM
Gizem resimlerinde kullandığı malzemelerin birçoğunun henüz ülkemizde üretilmediğini söylüyor. "Sanat eserlerinin yaşam ömrü en kritik şeylerden biri. Bu sebeple en kaliteli ve uzun ömürlü malzemeyi tercih ediyorum. Tuval vs. gibi malzemeleri ise özel yaptırıyorum." diyen Gizem, resim yapma ve üretim sürecini video haline getirme fikrinin yani "sahne arkası" olarak tanımladığı kısmın nasıl doğduğunu ise şöyle anlatıyor: "O dünyaya çok uzak birisi değildim. Her zaman özellikle Instagram'da aktiftim ve takipçi sayım yüksekti. Profesyonel olarak uğraştığım iki ayrı alanı bir araya getirmek istedim. Denedim ve çok güzel geri dönüşler aldım. Sonra da bunu süreklilik haline getirdim. Oluşturduğum konsept çok sevildi. Yakın gelecekte belki yeni sürpriz içeriklerim de olabilir."
ULUSLARARASI ÇAPTA BİR RESSAM OLMAK İSTİYORUM
Gizem bundan sonrası için hayal ve hedeflerini ise şöyle aktarıyor röportajımızda: "Türkiye'de resim sanatını sosyal medya ile birleştiren bu şekilde bir profil yok bu sebeple bu genişlemenin nereye kadar gideceğini kestirmek güç. Tabi dünyada bazı örnekleri var onları baz alırsak henüz yolun başındayım diyebilirim. Yapmak istediğim, üzerine gitmek istediğim çok fazla alan var. Önümde bunun için uzun yıllar olduğunu düşünüyorum. Hedeflerim arasında daha önce Türkiye'de yapılmamış konseptte bazı projeler ve uluslararası çapta eserleri ve kendisi tanınan bir ressam olmak var. Beni takip eden herkese çok teşekkür ederim eksik olmasınlar. Umarım ileride gerçekleştirmek istediğim farklı projeleri gerçekleştirmiş olurum ve onlarla ilgili de konuşuyor oluruz."
ÖNCE BU İŞİ ÇOK SEVMEK GEREKİYOR
Son olarak, resim veya sanat alanında üretimlerde bulunmak isteyen, bu alanda okumayı/eğitim almayı düşünen genç/yeni sanatçı adaylarına önerisinin ne olduğunu soruyorum Gizem'e. O da şöyle yanıtlıyor: "Bence kendilerini bu alana adayacak kadar bu işi sevmeleri gerekiyor. Tabi ki yetenek, çalışma, eğitim gibi ayrıntılar çok önemli fakat gerçekten tutku ile takip etmek, zorluklara göğüs germek en önemlisi diyebilirim. Özellikle bu yola çıktığınızda henüz yolun başındayken ciddi sorunlar ve engellerle karşılaşıyor insan. Yılmadan devam etmek lazım."