Genç jenerasyonun en başarılı ismi Hasan Koca

ÜMİT TEMURÇİN

umittemurcin@gmail.com

Hasan Koca uzun yıllardır tasarım çizgisinden ödün vermeden ilerleyen özel bir isim. Deri çanta tasarımları ve özel gömlek modelleri onu star isimlerin tercihi haline getirdi. Sevgili Hasan Koca ile yaptığımız keyifli söyleşimiz eminim birçok genç tasarımcıya ilham olacaktır.

Hasan Koca markasının kuruluşu ve gelişimini anlatır mısınız?

Hasan Koca markasını Marmara Üniversitesi GSF moda tasarımı okurken son sınıfta kurdum. Markamı ilk kurduğum zaman sadece Unisex Deri çanta ve aksesuar tasarımları yapıyordum. Tasarımlarımı 2012 yılında İstanbul’un 7 farklı noktasında ki designer store ‘larde satılıyordu. 2013 yılında Beyoğlu tünelde ilk çanta ve aksesuar butiğimi açtım. 1 yıllık sürecin sonunda artık unisex  tasarımlarda yapmaya başladım ve koleksiyonlarımın ürün çeşitliliği giderek arttı. Bugün Nişantaşı‘nda Hasan Koca Fashion Studio olarak hizmet vermeye devam ediyoruz.    

Markanızın kitlesini nasıl?

Tasarımlarımla her yaş grubundan insanın hayatına dokunuyoruz. Uniseks bir çizgide olmamızda bizi kimliksiz kılıyor ve günlük hayat içerisinde şık, rahat ve farklı olmayı tercih eden kadın ve erkek her yaş grubuna hitap ediyoruz. Herhangi bir ortamda ürünlerimizi gördüğünüzde tasarım çizgimizi fark ediyorlar.

Türkiye’de markalaşmanın zorlukları veya avantajları ne?

Bu iş Türkiye de olmaz çok zor diyenlere anlam veremiyorum bence bu tarz yaklaşımlar bir işe başlamadan pes edenlerin bahanesi. Ben tam aksine bu işi yapan insanların Türkiye’de çok şanslı olduğunu düşünüyorum çünkü dünyanın çoğu moda merkezi olarak anılan ülkelerden daha rahat üretim ve malzemeye ulaşmamız kolay, bu da bir tasarımcı için bence çok önemli. Risk nerde olursanız olun her şartta ve durumda iş hayatınızda olacaktır. Koleksiyonun ilhamı ve tasarım süreciniz nasıl gelişiyor?

Tasarım sürecim genelde hikayeyle başlar ve bu hikayeler bir sanatçının eserinden tutunda çok soyut bir kavramın üzerinden çıkabiliyor. Ben tasarımdan önce her zaman bu hikayelerin sonuna kadar gitmeyi ve her şeyini bilmek ve iyice anlamak isterim. Elimde yeteri kadar veriyi topladıktan sonra hikayenin benim zihnimde kıyafetlere dönüşmeye başlar. Koleksiyon kağıt üzerinde canlanmaya baslarken bir taraftan da doğru orantılı olarak malzeme araştırmalarımı yaparım, dikiş teknikleri üzerinde düşünürüm.                

Koleksiyonlarınızda ne tarz kumaş çeşitleri ve renkler kullunıyorsunuz?

Deri, dokuma ve örme doğal kumaşları koleksiyonumda ağırlıklı olarak kullanıyorum. En çok kullandığım renkler siyah, beyaz ve gri.

Son zamanlarda erkek koleksiyonlarınız oldukça ön plana çıktı, sizce sebebi nedir?

Son dönemlerde artık erkeklerin en az kadınlar kadar giyim ve bakımlarına önem verdiğini söyleyebiliriz gerçekten. Hatta erkeklerin kadınlardan giyim konusunda daha kararlı ve ne istediklerini çok iyi bildiklerini düşünüyorum. Özellikle erkek müşterilerim gerçekten ne istediği çok iyi biliyor...

En son katıldığınız büyük çaplı moda veya tasarım organizasyonu neydi?

Bu sene Türkiye Tasarım Haftasına davet edildim ve Türkiye’nin Genetik Kodları adında farklı disiplinlerdeki tasarımcılarla birlikte bende kültürümüzden etkilenerek tasarladığım kıyafet ve çanta tasarımlarımı sergiledim. 

MURAT BOZU DA GİYDİRDİM

Giydirdiğiniz ünlü isimler kimler?

Murat Boz, Burcu Biricik, Murat Dalkılıç, İvana Sert,  Kemal Doğulu, Serenay Aktaş gibi isimlerle birçok kez çalıştım. Demet Evgar, Hatice Aslan, Fahriye Evcen  ve Gülben Ergen gibi değerli müşterilerim oldu.

Sanatçılarla çalışmak zor mu?

Moda alanında ünlü ya da ünsüz her müşteriyle çalışmak bence zor. Önemli olan müşterinizi çok iyi dinlemek ve gözlem yapmak eğer doğru brifleri doğru şekilde kullanırsanız iki tarafta mutlu olur ama en başından anlamadan bir işe kalkışmak süreci zorlaştıracaktır. Ben çalıştığım sanatçılar ile bu zamana kadar çok şükür bir sıkıntı yaşamadım. Bence sorun yaşamamamın en önemli nedeni önceliğim karşımdakini anlamak ve ürünü giyeceği yerden tutunda yapacağı dans figürlerine kadar bilmek isterim. Çünkü estetik ve dikkat çekici gözükmenin dışında rahatlık hareket alanı çok önemli zaten bence tasarımın en önemli parçası işlevsellik...