ALİ DEMİRTAŞ / ali.demirtas@aksam.com.tr
Teoriden pratiğe, düşünceden eyleme, esinden icada giden yolda insanoğlunun sadık yardımcıları olan el aletlerinin dünya ve Anadolu coğrafyasındaki seyrine ışık tutan Alet İşler kitabı Türkiye'de bir ilki yerine getirirken sahasında önemli bir boşluğu doldurmaya hazırlanıyor. Alanında uzman akademisyen ve yazarların makaleleriyle katkı sunduğu kitap yaklaşık iki yıllık bir çalışmanın ürünü ve 564 sayfadan oluşuyor. Yayın koordinatörlüğünü Bayram Çiçek, editörlüğünü Akif Kuruçay, sanat yönetmenliğini Ömer Onay'ın yaptığı kitapta yer alan zengin görsellerde ise Affan Coşkun ve İsmail Küçük'ün imzası bulunuyor. Tarih öncesi aletlerden Antik Yunan'a, Türk destanlarından Selçuklular'a, Osmanlı'dan bugünkü Türkiye'ye aletleri kronolojik bir şekilde ele alan tam 44 makalenin yer aldığı kitapta imzası bulunan isimlerden bazıları Hubert Comte, Mehmet Özdoğan, Göksel Sazcı, Ömer Can Yıldırım, Seda Yavuz ve Âdem Terzi. Kitabın son bölümünde ise 'Ağızlarda Alet Adlandırmaları', 'Atasözü ve Deyimlerde El Aletleri', 'Alet-Zanaat Dizini Adlar Dizini' başlıkları altında aletlerin sosyolojik dünyasına da ışık tutuluyor. Kitabın arka kapak yazısında da şu cümle yer alıyor: "Alet İşler, insanlık tarihinin en erken dönemlerinden günümüze dek bütün ilerlemeci aşamalarında pay sahibi olan bu aletlerin, özellikle kendi coğrafyamızda görmezden gelinen hikâyesine uzun bir giriş denemesidir."
ALPER KANCA: İÇİMİZDE BİR UKTEYDİ
Kitabın Beşiktaş Deniz Müzesi'nde gerçekleşen tanıtımında konuşan Kanca Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kanca, öğrenci olduğu dönemde babası Abdullah Kanca ile Avrupa'da birçok sanayi kuruluşunu ziyaret ettiklerini aktararak şunları söyledi: "Gördüğüm bütün bu işletmelerde küçük de olsa o firmaların kuruluşta ürettikleri ürünlerinin yer aldığı küçük bir müzeleri olurdu. Birçok Alman, Fransız firmasında buna benzer koleksiyonlar müzeler vardı, bizim ülkemizde hiçbir büyük firmanın böyle bir koleksiyonu yoktu." Kanca, "Neden Türkiye'deki şirketler bir koleksiyon yapmazdı, bu içimde bir ukteydi." ifadelerinin ardından, yıllar sonra gençlik hayalini gerçekleştirmek için Bayram Çiçek ile birlikte yüzlerce el aleti topladıklarını aktardı ve kitap fikrinin gelişmesini şu sözlerle anlattı: "Anadolu'yu karış karış gezerek 4 bin civarı alet topladık. Müze için mekân gerekiyordu. Sonra şunu fark ettim ki, asıl sorun bilgi sorunu idi, el aletleri konusunda yayımlanmış hiçbir kitap yoktu, yani sergileyeceğimiz aletlerle ilgili bir literatür yoktu. Sonra kendi literatürümüzü kendimiz yaratmalıyız' dedik ve kitap üzerine bir çalışma başlattık." Bu kitapla beraber bu alanda büyük bir boşluğun giderileceğini umduğunu belirten Kanca müze hayalinin devam ettiğini, kaynak oluşturma çalışmalarının sürdüğünü sözlerine ekledi.