Galata Kulesi'nin sessiz kardeşleri

MEHMET ŞİMŞEK

mehmet.simsek@aksam.com.tr

İstanbul siluetinin en önemli yapılarından Galata Kulesi›nin, aynı semtte bulunan ancak pek bilinmeyen küçük kardeşlerinin olduğunu biliyor muydunuz?

Yazar Karin Karakaşlı’nın uzun süredir kaleme aldığı İstanbul ile ilgili bir yazı dizisi dikkatleri çekiyor. Karakaşlı, bu kadim kentin köhneleşmeye yüz tutmuş mekanları arasında gezinerek deyim yerindeyse adeta bir güncelleme yapıyor ve şimdiki halin bir anlamda fotoğrafını çekerek izlenimlerini okurla buluşturuyor. Yazarın 17 Ekim'de yayımlanan son yazısının başlığı ilgi çekici: Galata Kulesi'nin sessiz kardeşi Kurşunlu Han...Osmanlı döneminde Ceneviz katedrali Saint Michele’in kalıntıları üzerine inşa edildiğini tarihi kayıtlardan bildiğimiz Kurşunlu Han, 16. yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman’ın vezirlerinden Rüstem Paşa adına Mimar Sinan tarafından inşa edilmiş ve günümüze kadar anıtsal özelliğini büyük ölçüde koruyabilmiş mekânlardan. Yazarın Kevork Pamukciyan'a dayandırarak verdiği bir ayrıntı ayrıca dikkate değer: Hanın kulesi 11-12 Mayıs 1766'da meydana gelen depremde yerle bir olmuş. Kuleye dair herhangi bir fotoğraf ve tasvir maalesef yok...

GALATA KULESİ SADECE GALATA KULESİ DEĞİL İKEN
Galata Kulesi’nin çağdaşı bir yapıyı gündeme getiren yazı; birkaç sokak yukarıda  bulunan diğer ‘sessiz kardeşleri’ hatırlamamıza vesile oldu. Günümüzde bilenin bildiği; bir diğer ifadeyle pek az kişinin varlığından haberdar olduğu bu ‘sessiz kardeşler’den söz etmeden önce kısaca Galata Kulesi’nin tarihini hatırlamakta fayda var. 1348'de inşa edilen yapı o dönem İsa Kulesi adıyla anılıyor. Cenevizliler, Bizanslılardan aldıkları koloni alanını zamanla genişletip, bölgeyi Galata Kulesi'ne nazaran daha küçük burç ve hisarların oluşturduğu birbiriyle bağlantılı iç surlarla çevreleyerek bir hinterland oluşturmuşlardı. Galata Kulesi, üçgen şeklinde tarif edilebilecek bu alanın en kuzey ucuna dikilmişti. Matrakçı Nasuh'un çizdiği Galata tasvirlerine göz atıldığında, Ceneviz kolonisinin o bölgede nasıl konumlandığına dair iyi bir fikir edinilir. Zaman içerisinde Ceneviz surlarından günümüze ancak Galata Kulesi ve birkaç küçük kalıntı ulaşabildi.  
HAPSOLDUĞU KÖŞEDEN YILLAR SONRA ÇIKTI
Ceneviz kulesi Şair Ziya Paşa Caddesi’nde. Görünür olmasını uzun yıllar kendisini hapseden eski binanın yıkılmasına borçlu. Yapı, ancak 1980'li yılların ikinci yarısında ortaya çıkabildi. Uzun zaman evsizlere mekân olduğu çevredekiler tarafından söyleniyor. Şimdilerde ön tarafı demirliklerle kapalı tutularak korunan yapının ve hemen arkasındaki Saint Peter ve Saint Paul Kilisesi (L'église Saint Pierre et Saint Paul) ile çan kulesi adeta birbirini tamamlıyor.  
REVANİ SOKAK'TA BULUNAN DİĞER SESSİZ KARDEŞ
Galata Kulesi’nin bir diğer “sessiz kardeşi”; Lüleci Hendek Caddesi’nden Galatasaray yönüne doğru yapılacak kısa bir yürüyüşün ardından ilk sağda bulunan Revani Sokak›ın kestiği köşede bulunuyor. Okula ait bölgenin kapısının ardından yükselen yapı, St. Benoit Lisesi›nin içinde, külahı kalmamış Ceneviz dönemi surlarından kalma bir başka kule.  Mevcut haliyle okulun bahçesinde kaldığı için nispeten korunmuş olsa da Şair Ziya Paşa Sokağı’ndaki kardeşiyle benzer kaderi paylaşmış. Bunu nereden mi biliyoruz? Sanat tarihçisi, ansiklopedi yazarı ve ressam Celal Esad Arseven, yaklaşık 100 sene önce kaleme aldığı benzersiz eserinde şu notu yazmış: "St. Benoit’nın arka cihetine gelen kule el-ân mevcûd ise de üzerine bina yapılarak oda haline ifrğ (başka bir biçime çevrilmiş) olunmus¸tur.”