Futbolda neden yokuz?

YELİZ COŞKUN

yeliz.coskun@aksam.com.tr

Eric Cantona, bir sözünde ‘Siyasi görüşünü, eşini veya dinini değiştirebilirsin. Bir futbol taraftarıysan, asla tuttuğun takımı değiştiremezsin’ diyor... Akademisyen-Gazeteci Kubilay Çelik de ‘Madem futbolu ölümüne seviyoruz, neden başarılı olamıyoruz?’ sorusunu, camianın marka isimlerine sordu. Gelen yanıtların ortak noktası ‘eğitim ve sistem’ oldu. Çelik ile ‘başucu kitabı’nı ve spor gündemini konuştuk.

‘Futbolda neden yokuz?’ kitabını neden yazma gereği duydunuz?

Benim annem dahil her evde bir tane futbol otoriteri vardır. Neredeyse diplomalı UEFA ya da FIFA antrenörü gibi her toplantıda ya da misafirlikte söz döner dolaşır futbola gelir. Futbol kanımıza işlemiş vaziyette. Bu kadar konuşulan bir yerde ‘Niye başarılı olamıyoruz?’ diye düşündüm. Ülke 81 milyon. İstatistikler gösteriyor ki; Avrupa’nın en genç nüfusu bizde. Son yıllarda harika statlar yapıldı. Altyapı tesislerimiz var. Halk tabiriyle; un var, şeker var, yağ var. Helva kıvamını neden tutturamıyoruz? Kulüplerimiz 11 Türk futbolcu bulamıyor. Allah Almanya’daki Türk kardeşlerimizden razı olsun. Orada yetişenler olmasa milli takıma Türk futbolcu bulamayız. Çünkü kulüpler bu açığını yabancı futbolcularla kapatıyor. Böylesine bir ortamda bir futbol kitabı yazmak elzem oldu. 

Kitabın kapağında gördüğünüz Türk futboluna yön veren değişik dallardaki isimlere ‘Niye tribünler boş? Avrupa’da aileler karnaval havasında maça geliyor? Biz de neden böyle değil?’ diye sorduk. Çünkü küfür var, döner bıçağı var, tabanca var...

ABD'DE ANTRENÖRDÜM

Konuştuğunuz isimler ne diyor?

Bu problemlerin sonu ‘sistemsizliğe’ dayanıyor. Biz altyapılara önem vermiyoruz. En büyük sıkıntı eğitim ve spor. Bu ikili Türkiye’de birlikte yürümüyor. Amerika’da yürüyor oysaki. Onlar yetenekli çocuklara burs vererek, kendi kadrolarını yetiştiriyorlar. Okullarda yayılması lazım bu işin. Hatta bu tür pilot okulların eğitim saatlerini, spor saatleriyle birleştirmeleri gerekiyor.

Ne kadar sürede yazdınız kitabı?

Bu işe başlarken ‘İki aya bitiririm bu kitabı’ dedim. Kapaktaki isimlerin hepsi dostum ama her biriyle randevularımız en az 10’ar kere iptal oldu. Maç yoğunlukları, egoları falan derken bir baktım 2.5 yıl olmuş.

Peki sizin futbolla bağınız ne? 

Her Türk genci gibi biz de kendi çapımızda top oynadık. Milliyet Gazetesi’nin Amerika temsilciliğini yaptığım dönemde sadece Beyaz Saray’ı değil, futbolu da takip ediyordum. 1994 Dünya Kupası yapıldı Amerika’da. O bir aylık süreçte çok şey öğrendim. Amatör ligde oynayan Türk futbol takımı kurulmuştu. Çalışacak adam yoktu, ‘Sen bu işten de anlıyorsun. Gel antrenör ol’ dediler. Florida’da futbol antrenörlüğü kursuna gittim ve antrenörlük diploması aldım. Ve 5 sene Türk futbol takımını çalıştırdım. 

Kitabın başında yer verdiğiniz Eric Cantona’nın sözüne değinmek istiyorum. Futbol neden bu kadar kutsal?

Milyarları ekran başına kilitliyor. İnsanları sokağa döküyor. Futbol yüzünden yıkılan aileler var. Ölümüne sahipleniyoruz. Cantona’nın sözü tam bize uygun. Normal olsak, eğlenmeye giderken binlerce kişi ‘Ölmeye geldik?’ der mi?

Kitabımızın ana fikrinde ne gibi mesajlar çıkıyor?

Bu kitap bir sezonda okunup atılabilecek bir kitap değil. Her an futbolla ilgili başucu kitabımız oldu. Şimdiye kadar kapakta gördüğünüz bu kadar marka isimleri bir araya getiren bir kitap yok olmadı. Genç kardeşlerimiz, çalıştırıcılar hatta federasyon bile okusun. Futbolla ilgili Google’da bulmak istediğiniz her şey bu kitapta. 

BAŞARI YOK BORÇ ÇOK

Dört büyüklerin 10 milyon borcu var. Bankalar Birliği yapılandıracak. Ne düşünüyorsunuz?

Şirket yönetirken 50 kere düşünerek imza atıyorsun da, takım başkanı olunca gözün kapalı nasıl 30 milyon eurolara imza atıyorsun? Başarı yok, borç çok. Sonra ceketini alıp istifa edip gidiyorsun. Devlet yasa çıkarsa attığın imzadan da sorumlu olursun. Devletten yardım istemene de gerek kalmaz. 

Dört büyükler satılır mı?

Ne dedik ‘Ölmeye geldik.’ O yüzden böyle bir şey olursa Türkiye’de 10 şiddetinde bir deprem olur. Kaos çıkar.

KİTAPTAKİ İSİMLER

‘Futbolda neden yokuz?’ isimli kitap A7 yayınevinden çıktı. Kitapta röportajı olan isimler: Abdullah Avcı, Ali Gültekin, Cüneyt Tanman, Metin Tekin, Mustafa Denizli, Oğuz Çetin, Rıdvan Dilmen, Yılmaz Vural, Erman Toroğlu, Atilla Gökçe, Güntekin Onay, Mehmet Demirkol, Melih Gümüşbıçak, Oğuz Tongsir, Şansal Büyüka, Acar Baltaş, Alpay Köse, Erdal Keleş, Sebahattin Şirin, Yücel Aslan.