LEYLA ÖZTÜRK / cumartesi@aksam.com.tr
Finlandiya yoksulluk, açlıkla boğuşurken milli bir seferberlikle 50 yıl içinde ekonomik anlamda dünyanın ileri gelen ülkeleri arasına girmiştir. Şimdilerde Finlandiya, dünyanın en iyi eğitim sistemine sahip ülkesi. Peki sizce Finlandiyalılar bunu 50 yılda nasıl başardı? Tabii ki eğitimle! Bu eğitim sistemini diğerlerinden farklı yapan nedir? Beş milyonluk bir ülke nasıl bu kadar çok marka üretebilir? Yazılım kodlama ve tasarımda nasıl bu kadar etkin ve üretici olabilirler?
Yaptığım uzun ve kapsamlı incelemeler sonucunda, Finlandiya eğitim sistemini zirveye taşıyan en önemli noktanın işini tutkuyla yapan öğretmenler olduğunu gördüm. Çocuklara hayatları boyunca rol model olacak öğretmenler, her çocuğun kabiliyetini ortaya çıkarıyor. Öğretmenlerin tek görevi branşlarını anlatmak değil, çocukların yeteneklerini fark etmeleri için onlara yardım etmek.
Bu yüzden Finlandiya'da en güvenilir meslek öğretmenlik.
Finlandiya eğitim sisteminde hedef hem başarılı hem de mutlu olmak. Ayrıca okullardaki bütün öğrencilerin çok özel olduğu düşünülüyor. Çünkü özel olduğunuzun farkında olursanız mutlu olursunuz. Mutlu insan kendi gibi davranır. Kendiniz gibi davranırsanız kabiliyetlerinizin farkına varır ve bunu ortaya çıkarırsınız. Finlandiya
eğitim sisteminin vurguladığı nokta, her öğrencinin bir potansiyeli olduğudur. Önemli olan, o potansiyeli açığa çıkarıp mutlu çocuklar yetiştirmektir. Mutluluk, başarıyı kendiliğinden getiriyor olmalı ki PISA sıralamasında Finlandiya sürekli zirvede.
Öğrenciler günde sadece dört saat derse giriyor. Bakanlık, oyun alanlarını yenilemek istediğinde mimarları okula göndererek öğrencilerin isteklerini dinlemesini istiyor. Okulda her şey çocuk odaklı. Çoğu öğretmen kitap bile kullanmıyor. Çocuklar okula genellikle yürüyerek veya bisikletle gidiyor. Okula geldiklerinde kendi ütülerini kendileri yapıyor, kendi tabaklarını kendileri yıkıyor. Yapay zekâ, ders müfredatlarının içinde yer alıyor. Okulların yüzde 99'u devlet okulu olmasına rağmen okulların yemekhane ve koridorlarında piyano ve yağlıboya tablolar var.
Öğrenciler için resim dersi en az matematik kadar önemli. Çocukların yeteneklerine çok önem veriliyor. Bu da yeteneklerinin küçük yaşta fark edilmesini ve güçlenmesini sağlıyor. Günün sonunda öğrencilerin okuldan ayrılırken mutlulukları ayrı bir güzellik katıyor. Sisteme bakıldığı zaman çocuklara akademik baskı ders yoğunluğundan ziyade yeteneklerini geliştirmelerine fırsat tanıyan onlara sorumluluk veren bir sistem karşımıza çıkıyor. Bizler de çocukların gelişim evrelerine hâkim olup bu evrelere uygun sorumluluklar verirsek daha özgüvenli, kendinden emin ve mutlu çocuklar yetiştiririz.