Filistinli yönetmen Hany Abu-Assad: “7 Ekim devrime dönüşecek”

Türkiye ve dünyada kültür ve sanat dünyasının İsrail'in Gazze'deki soykırımına yönelik tutumunu değerlendiren AYBİR raporunun açıklandığı toplantıda konuşan Filistin asıllı yönetmen Hany Abu-Assad, ''7 Ekim'in tıpkı Fransız ihtilali gibi, belki bugün değil ama önümüzdeki yıllarda devrim niteliğinde bir gerçekliğe dönüşeceği öngörülüyor.'' dedi.

Gülcan TEZCAN / gulcantezcann@gmail.com

Aksa Tufanı Operasyonu sonrası 75 yıllık İsrail saldırganlığının ulaştığı yeni seviyeyi yakından takip eden düşünce kuruluşlarından İslam Ülkeleri Akademisyen ve Yazarlar Birliği (AYBİR) paneller, kamuoyu duyuruları, rapor ve çalıştaylarla "Filistin Davasına" entelektüel olarak desteğini gösteriyor.

AYBİR son olarak "Kültür Sanat Camiasının Soykırımcı İsrail'e Karşı Tutumu" başlıklı raporu kamuoyu ile paylaştı. Rami Kütüphanesinde yapılan lansman Hasan Aycın'ın "Bir Gün Mutlaka Döneceğiz" isimli çizgi sergisinin açılışıyla başladı. Mehmet Ali Aslan'ın Filistin için bestelediği eserleri seslendirdiği dinletinin ardından kültür ve sanat camiasının İsrail soykırımına tepkisinin ele alındığı bir panel gerçekleştirildi. Filistin asıllı Hollandalı yönetmen Hany Abu-Assad ile mütercim ve aktivist Ayçin Kantoğlu'nun panelist olarak katıldığı panelin moderatörlüğünü gazeteci Halil İbrahim İzgi yaptı. Hollywood'da uğradığı baskılardan söz eden Abu-Assad, "Siyonistler 7 Ekim'den sonra İntifadanın sadece bir söylem değil, yaşayan kanlı canlı bir direnişin devamı olduğunu hissettikleri andan itibaren benim Hollywood'da yaptığım bütün işleri durdurma kararı aldılar. 'Herhangi bir Filistinli, Filistin hakkında daha fazla Hollywood'da konuşamaz.' dediler." şeklinde konuştu.

Filistin konusunu 7 Ekim öncesinde bir hayatta kalma mücadelesi olarak gördüğünü belirten Abu Assad bugün meseleye farklı bir açıdan baktığını kaydetti. Filistin davasının gelecekte çok daha farklı bir konumda bulunacağına inandığını dile getiren Abu-Assad, "Başlarda endişeye kapılmadım değil ama Filistin halkı olarak baktığımda 7 Ekim'in tıpkı Fransız ihtilali gibi, belki bugün hemen değil ama önümüzdeki on yıllarda çok ciddi devrim niteliğinde bir gerçekliğe dönüşeceği öngörülüyor." dedi.

DÜNYA SANATÇILARI GAZZE'YE DAHA DUYARLI

Kültür-sanat camiasının 7 Ekim sonrası zirve yapan İsrail saldırganlığına karşı gösterdiği tepkileri açık kaynaklardan tarayan raporun birinci bölümünde dünya kültür ve sanat camiasının tepkilerine yer verilirken ikinci bölümünde Türkiye kültür ve sanat camiasının tepkileri derlendi. Edebiyat, müzik, sinema, resim ve diğer sanatlar başlıklarına yer veren raporun sonunda tespitler yer aldı. 12 maddeden oluşan tespitler bölümünde Siyonist lobinin sermaye ve medya desteği sayesinde kültür-sanat alanında tekel oluşturduğuna vurgu yapıldı. Dünya kültür-sanat camiasının tepkilerinin Türkiye'dekine kıyasla daha yüksek ve sürekli olduğunu kaydeden raporda kültür ve sanat insanlarının bireysel ve platform olarak tepki vermelerine rağmen meslek örgütlenmelerinin ve kültür-sanat organizasyonlarının Siyonist lobilerin etkisine daha açık oldukları tespiti yapıldı.

KÜLTÜREL BOYKOT İHMAL EDİLMEMELİ

Raporda 14 maddelik bir "Davranış, Turum ve Politika Önerileri" bölümü de yer aldı. Bu bölümde sanatçıların ve sanatın İsrail saldırganlığına karşı durması kadar Filistin direnişinin dayanıklılığını artırmasının da önemli olduğu vurgulandı. Kültür-sanat camiasının soykırım karşısında ve insanlık yanında konumlanmasının sağlanması için bireylere, sivil toplum kuruluşlarına ve kamu kurum ve kuruluşlarına düşen sorumluluklara yer verilen önerilerde "kültürel boykot" üzerinde duruldu. Filistin direnişinin güçlendirilmesinin en az İsrail'in yalnızlaştırılması kadar önemli olduğunu vurgulayan rapora göre kültür ve sanat ürünlerinin moral ve motivasyon sağlayıcılığı üzerine politika geliştirilmesi gerekiyor.

"Kültür Sanat Camiasının Soykırımcı İsrail'e Karşı Tutumu" raporuna AYBİR'in web sayfasından (www.aybir.org) ulaşılabiliyor.