Feyhaman Duran'ın emanetleri yerini buldu

Türk resminde 1914 kuşağı ressamlardan olarak tanınan Feyhaman Duran'ın İstanbul Üniversitesi'ne bağışladığı evi, restore edilip özgün yapısı korunarak Feyhaman Duran Kültür ve Sanat Evi adıyla ziyarete açıldı.

GÜLCAN TEZCAN / gulcantezcann@gmail.com

Geç Osmanlı döneminin en ünlü ressamlarından Feyhaman Duran ve eşi Güzin hanımın yaşadığı evdeyiz. Feyhaman Duran'ın 1962'de İstanbul Üniversitesine bağışladığı mekân, uzun yıllar süren restorasyon çalışmalarının ardından geçtiğimiz günlerde Feyhaman Duran Kültür ve Sanat Evi olarak ziyarete açıldı. İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar'ın davetiyle katıldığım açılışta Osmanlı terbiyesi ve birikimiyle yetişmiş bir Cumhuriyet sanatçısının hayatına daha yakından bakma şansı buldum. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Gülsüm Ak, Rektör Başdanışmanı Prof. Dr. Haluk Zülfikar, İstanbul Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şevket Dönmez, sanat tarihçisi Prof. Dr. Gül İrepoğlu ve sanatçı Günseli Kato gibi isimlerin katıldığı açılış sonrası Feyhaman ve Güzin Duran'ın sanat ve estetik zevkinin yansımalarına dikkat kesildik birlikte.

İki sanatçı ruhun evin her köşesine sinen incelikli dokunuşları bir zamanlar ne kadar zarif bir yaşam kültürüne sahip olduğumuzu hatırlattı.

Feyhaman ve Güzin Duran, Süleymaniye'deki evlerini ve atölyeyi tüm eşyası ve koleksiyonları ile birlikte İstanbul Üniversitesi'ne bağışlamış. Güzin Duran'ın 1981 yılında vefatından sonra evde ayrıntılı bir envanter çalışması yapılarak oldukça yıpranmış olan evin restorasyonuna geçilmeden odaların ve eşyaların düzeni belgelenmiş. 2004 yılında İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü Bilim ve Sanat Merkezi tarafından Resim Galerisi Pinakothek adıyla, Garanti Bankası katkılarıyla Feyhaman Duran Kültür ve Sanat Evi, Feyhaman-Güzin Duran Koleksiyonu, Selim Turan Koleksiyonun bir kısmı hakkında katalog yayınlanmış.

İKİ SANATÇIDAN YADİGÂR KALANLAR

2013 yılında Feyhaman-Güzin Duran ve Selim Turan'a ait 675 tablo, 540 poşad ve 20 heykelden oluşan bu kıymetli kültürel miras İstanbul Üniversitesi ve Sabancı Üniversitesi arasında imzalanan protokol çerçevesinde sergilenmek üzere Sabancı Müzesi'ne teslim edilmiş. Bu kıymetli yekûn 2017 yılında Sabancı Müzesi'nde Feyhaman Duran ve Selim Turan sergilerinde sanatseverlerle buluştu.

Bina, 2018'den 2023'e kadar yeniden restorasyon ve konservasyon sürecine girdi. Restorasyon çalışmaları Aralık 2023'te tamamlandı. Orijinal düzenine göre yeniden tefriş edilen bu özel yapı İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi'nin hemen arkasında, İktisat Fakültesi ek binasının yanında bulunuyor. Küçük dar bir bahçe içerisinde büyük ve kasvetli binalar arasında gizlenmiş kırmızı aşı boyalı Feyhaman Duran Kültür ve Sanat Evi 19. yüzyıl klasik Osmanlı mimarisinin özelliklerine sahip. İki katlı binada ünlü ressam ile eşinin tabloları ve dedeleri Hattat Yahya Hilmi Efendi'nin hat çalışmalarının yanı sıra ev sahiplerinin günlük kullanım eşyaları, halılar, biblolar, Osmanlı Türkçesi ve Fransızca kitaplar bulunuyor. Her odanın kapısında Güzide Duran'ın yaptığı gölge oyunu suretleri dikkat çekiyor. Evin karşısında, bahçenin diğer tarafında yer alan atölyede ise yine Feyhaman Duran'ın tablolarından örnekler ve çalışma malzemeleri yer alıyor. Bu özel sanat evi randevu ile her salı ve perşembe ziyaret edilebilecek.

FEYHAMAN DURAN KİMDİR?

Sanatçı bir aileye mensup olan Feyhaman Duran Mekteb-i Sultani'de (Galatasaray Lisesi) eğitim gördüğü yıllarda resim yapmaya başlar. Bir süre Bab-ı Ali'de çalışan sanatçı daha sonra aynı okulda resim öğretmenliği yapar. 1911 yılında Abbas Halim Paşa tarafından Paris'e resim eğitimine gönderilir. Güzel Sanatlar Yüksek Okulu'nda anatomi dersleri alır, Academie Julian'da Jean Paul Laurens ve Albert Laurens ile 1913-14 yılları arasında Fernand Cormon atölyesinde resim çalışır. Sanatçıyı en çok etkileyen akım o yıllarda akademik bir kimliği olan Empresyonizm olur. I. Dünya Savaşı'nın çıkması ile yurda döner.

1916'dan itibaren İstanbul'da Osmanlı Ressamlar Cemiyeti'nin açtığı Galatasaray sergilerine katılır. 1919 yılında İnas Sanayi-i Nefise Mektebi'nde (Kızlar Güzel Sanat Okulu) resim öğretmenliğine başlar. 1922'de öğrencilerinden Güzin Duran ile evlenir. 1927 yılında birleştirilen Sanayi-i Nefise Mektebi'nde (Güzel Sanatlar Akademisi) öğretmenliğe atanır. Atatürk'ün portresini kişisel izlenimleri ve fotoğraflardan faydalanarak çizerken, İnönü'nün portresini ise 1939'da canlı olarak çizme imkânı bulur. 1938'de CHP tarafından düzenlenen "Yurt Gezileri" kapsamında Gaziantep'te çalışır. 1944-1947 arasında Topkapı Sarayı'nda gerçekçi nitelikte iç görünümler üzerine eserler üretir. 1951 yılında emekli oluncaya kadar atölye şefi olarak birçok öğrenci yetiştirir. 1914 kuşağı ressamlarından Feyhaman Duran yaşamını kendisi gibi ressam olan eşi Güzin Duran ile birlikte resim yapmaya verir, hat sanatı ile de ilgilenir. Yaşamının son iki yılında görme yetersizliği nedeniyle resim yapamayan Duran, 1970'te 84 yaşında hayatını kaybeder. Feyhaman Duran ve eşi ömürlerinin büyük kısmını Hattat Yahya Hilmi Efendi'den kalan Süleymaniye'deki evde geçirir.