Festivalde 4. kez “Rol icabı değil” denecek

Sinemaseverleri 2-5 Aralık tarihleri arasında buluşturmaya hazırlanan ve ''Rol icabı değil'' sloganı ile dostluk temasına dikkat çeken Uluslararası Kızılay Dostluk Kısa Film Festivali'nde büyük ödül için 19 film yarışacak.

ALİ DEMİRTAŞ / ali.demirtas@aksam.com.tr

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Sinema Genel Müdürlüğü destekleriyle Balkon Film'in organize ettiği ve Türk Kızılay'ı çatısı altında gerçekleşecek olan 4. Uluslararası Kızılay Dostluk Kısa Film Festivali bu yıl Hacı Bektaş-ı Veli anısına düzenleniyor. 2-5 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirilecek festivale 50 ülkeden 448 film başvurdu. Bu filmlerden 19'u ise büyük ödül için yarışacak. Bu yıl festivalde "Dostluk Onur Ödülleri" oyuncu Selda Alkor ve yönetmen Engin Ayça'ya Türk sinemasına yaptıkları katkılardan dolayı verilecek. Festival aynı zamanda İranlı yönetmen Majid Majidi'yi sinemaseverlerle bir araya getiriyor. Children of Heaven ile Oscar adayı ilk İranlı yönetmen olan ve dünya prömiyerini 77. Venedik Film Festivali Ana Yarışma bölümünde gerçekleştiren ve Rouhollah Zamani'ye Marcello Mastroianni En İyi Genç Oyuncu Ödülü'nü kazandıran filmi "Sun Children filmleriyle Türk sinemaseverlerin yakından takip ettiği Majid Majidi, Atlas 1948 Sineması'nda 4 Aralık günü gerçekleştirilecek 'Ustalık Sınıfı' ile sinemaseverlerle buluşacak.

FAYSAL SOYSAL: GÜNÜ KURTARMAYA ÇALIŞANLAR GELECEK NESLİN NİTELİKSİZ VE BOŞ OLMASINA SEBEP OLUYOR

Yeni normal ile salonlara dönmek, büyük ekranda kısa filmcilerin heyecanını onlarla paylaşmak ve uluslararası jürimiz ile bir araya gelmek, farklı başlıklardaki paneller profesyonel isimleri dinlemek ve merak ettiğimiz soruları sormak gerçekten paha biçilmez. Kültür sanat etkinlikleri ne kadar uzun soluklu olursa o kadar derinleşiyor ve kendi seyircisini ve muhatabını yaratıyor. 'Bu filmlerin artık izleyicisi yok, daha hareketli pop-corn tarzı şeyler yapın, çerez mukabilinden' diyen çok politikacı var artık dünyada. Günü kurtarmaya çalışan bu anlayış maalesef günü de kurtarmaya yetmiyor ve gelecek neslin, zevksiz, niteliksiz ve boş olmasına sebebiyet veriyorlar. Hâlbuki çekirdekten bir tohumu en uygun yere yerleştirmek, pahalıya patlasa da başta en uygun su ve gübre ile beslemek ilerde tadından yenmeyecek meyvelere ulaşmamıza imkân doğuracaktır... Festival işi film işi hele de kısa film işi tam da böyledir... Uzun soluklu bir heyecan ve aşk yoksa kıymetli bir sonuca ulaşmak da beyhude olabilir...

HİÇ BİRİNİN BİR DİĞERİNİ ÖTEKİLEŞTİRMEYE HAKKININ OLMADIĞI BİR DÜNYANIN ÖZLEMİ VAR...

Dostluk-güzellik-iyilik-yardımseverlik... Kısacası bir varlığın diğeri ile mutlaka bir ilişkisinin olduğu, yaratıcı dışında bütün varlıkların birbirine muhtaç olduğu ve hiç birinin bir diğerini ötekileştirmeye hakkının olmadığı bir dünyanın özlemi var bende ve sanırım bütün sanatçılarda ortak olan bir duygudur bu... İşte tam olarak bizi bu dünyaya çağıran ya da en azından o dünyanın özlemini nostaljik olarak değil ama umut olarak bize aşılayan filmleri izlemek istiyoruz. Böyle bir dünyaya çağıran kısa, belgesel, animasyon, uzun metraj filmlerin artmasını ve festivalimizde her boyutuyla yer bulmasını istiyoruz. Bu sebeple Türkiye'nin dost yüzü olan Kızılay ile büyük bir iş birliğine gittik bu yıl. Gelecek yıllarda bu yelpazenin genişlemesini ve dünyanın bütün ülkelerinden filmlerle seyirci karşısına çıkmayı hayal ediyoruz ama tabi ki bir de ülke gerçekleri ve ekonomik şartlar var. Bir organizasyonu bir defa yapabilmek zor, onu sürdürebilmek ise daha zor. Bakalım kader bize ne sürprizler hazırlıyor. Bekleyip göreceğiz.

KENDİMİZİ UZUN METRAJDAN DAHA KÜÇÜK GÖRMÜYORUZ

Biz kısa film festivaliyiz diye uzun metrajdan kendimizi daha küçük görmüyoruz. Tersine kısa filmin kıymetinin, heyecanının, özgürlüğün hiç bir türle mukayese edilemeyeceğini ve sanatsal anlamda film sanatına diğer türlerden çok daha yakın olduğunu biliyor ve buna inanıyoruz. Bu sebeple filmlerin en kaliteli salonda, en kaliteli görüntü ve ses sistemleri ile en iyi jürilerle ve en iyi seyirci ile buluşması için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Yarışma bölümüne seçtiğimiz filmlerin kıyıda, köşede kalmış olan, ödül almamış filmler olmasından hiç mustarip değil bilakis bunları bulup seçmekten gurur duyuyoruz. Zira büyük festivallerde gösterilmiş hatta ödüller almış filmleri de izliyoruz ama birçoğunu politik ve maksatlı gördüğümüz için festivalimizin merkezindeki dostluk anlayışına, ötekileştirmeyen dostluk anlayışına uymadıklarını fark ediyoruz. Yine panorama bölümünde ödüllü kısaları gösteriyoruz. Burada da önceliğimiz Türkiye'de ilk defa gösterilmiş olması ve politik meselelerin üstünde daha insani ve sanatsal bir bakış açısına sahip olması... Popüler olanı herkes gösteriyor ve tüketiyor... Biz asıl olanı bizi belki de rahatsız edecek, konforumuzu bozacak, inandığımız yüceltmek için kavga verdiğimiz ideolojimizde şüphe delikleri açacak ve bizi yeni sorulara götürecek filmleri gösteren bir festival olmak istiyoruz... Ömür ve imkânlar yettiği müddetçe böyle filmler yapmaya böyle filmlerin gösterileceği imkânlar var etmeye çalışacağız...